15-M

797 93 44
                                    


Jisung sırtının sert bir şekilde duvara çarpması ile büyük olanın dudaklarına doğru inlemişti. Ne ara Minho ile soyunma odasına gelmişti, ne ara Minho'nun kucağına çıkmıştı anlayamamıştı bile.

Minho çok hızlı davranıyordu, bu sorun değildi Jisung ona ayak uydururdu. Hızlı olmasını, oldurtmasını iyi bilirdi doktor.

Hala sırtı duvara yaslıyken ve hala dudakları birleşikken doktor ellerini büyük olanın ensesinden karın kaslarına doğru indirmişti. Ama bu indirme o kadar yavaştı ki, karşısında onun dudaklarını kanatarak öpen genci kendinden geçirmeye yetmişti.

Minho ellerini kucağında duran gencin her tarafında gezdirirken sertliğine gelince durdurmuştu elini. Bu sefer elini sertliğin üzerinde gezdirirken Jisung'tan duyduğu inlemeleri ve kendisini eline doğru ittirmesini görünce sırıtmıştı.

"Bu kadar çok mu istiyorsun doktor?"

Yarım ağız sırıtarak söylediği şeyler Jisung'u sinirlendirmişti. Maça çıkmadan önce verdiği küçük öpücük ile Minho'nun şu an bu halde olması onu güldürmüştü, üstüne birde gelmiş 'çok mu istiyorsun doktor?' diyordu.

Jisung ona kimin daha çok istediğini göstermeliydi.

Karşısında sırıtan çocuğun kucağından hızla inmiş, boksör daha ne olduğunu anlayamadan onu göğsünden oturma yerlerine itmişti, sonrasında tekrar kucağına çıkmıştı.

Kendini büyük olana bastırıp kendi adını duyunca gülümsemişti. Altında duran kasıklara olabildiğince yavaş sürtünürken büyük olanın kulağına doğru yaklaşmıştı, ardından hemen dibinde duran kulağa fısıldadı.

"Küçük bir öpücükle deliren, aynı zamanda sadece sürtünmemle saymadığım kadar adımla inleyen kişinin bunu söylemesi sence de komik değil mi Minho?"

Fısıldamasının bitmesini beklemeden tekrar kendini altındaki sertliğe bastırmaya başlamıştı, boksör'ün ufak bir küfür mırıldanmasını duyunca yerinde olan keyfi daha da yerine gelmişti.

Minho karşısında kendinden çok emin konuşan çocuğu görünce hem şaşırmış hem de sırıtmıştı. Düşünüyordu, acaba içine girdiğinde de bu kadar emin konuşabilecek miydi?

Düşünmeyi bırakmıştı. Zaten birazdan bunu yapacaktı, ne gerek vardı düşünüp hayal kurmaya kendi gözleri ile görmek varken?

"Kendinden emin bir şekilde konuşman hoşuma gitti doktor, ama bir rica da bulunacağım. Parmaklarımı aldığında da böyle emin konuş olur mu?"

Minho'da aynı onun gibi kulağına yaklaşıp fısıldamış, sonra doktorun konuşmasına izin vermeden pantolonun üzerinden parmaklarını küçük olanın deliğine doğru bastırmıştı.

Jisung'tan çıkan sesli inleme ile sırıtmış ardından hemen parmaklarını çekmişti. Jisung ise az önce deliğinde hissettiği parmakları tekrar istediğinden kalçasında duran ellere kendini ittirmişti.

Küçük olan dudaklarının uzun süre ayrı kaldığını düşünmüş, daha fazla ayrı kalmaması için karşısında duran yüze yaklaşmış ve birleştirmişti dudaklarını.

Minho, kendini ellerine ittiren küçüğünü anlamış ve ellerini kalçasından çekip tekrar deliğe konumlandırmıştı.

Jisung yeniden hissettiği hisle yüksek sesle inleyip bastırmıştı kendini uzun parmaklara. Evet parmakları istiyordu ama bu şekilde değil, üstünde ki pantolon ona hiç yardımcı olmuyordu.

Ön sevişmeyi yeterince uzun tuttuklarını düşünmüştü Jisung. Normalde daha çok boksörle uğraşırdı ama dayanamıyordu.

Kendisinden önce davranan boksör ellerini doktor'un kemerine atmış ve çıkartmaya çalışmıştı. Zorlanıyordu çünkü hala ayrılmamıştı dudakları ve ayırmaya da niyetleri yoktu, haliyle bakmadan kemeri çıkartmak zor oluyordu.

pugile /minsungWhere stories live. Discover now