pugile /minsung

18

Dün lunaparkta eğlenen arkadaş grubu korku tünelinde Hyunjin'in bayılmasıyla önce bayılan gençle uğraşmış daha sonra evlere dağılmışlardı.

Şimdi de Jisung yatağında öylece uzanmış tavanı izliyerek dün yaşananları düşünüyordu. Minho ile vakit geçirmeyi seviyordu, onunla zaman o kadar hızlı geçiyordu ki anlayamıyordu ne ara akşam olduğunu.

Hala yatağında uzanırken kapının çalması ile ayaklanmıştı.

"Kim geldi bu saatte? Seungmin eğer sen geldiysen seni öldüreceğim!"

Kendi kendine konuşması bitince elini kapının koluna uzatmış ve açmıştı kapıyı.

Bu erken saatte asla uykusundan uyanmayacak olan Felix'i ya da evde çok sesli müzik dinlediği için üst kattaki yaşlı komşusunun geleceğini bile olasılıkların arasına katmıştı.

Fakat kapıyı açtığında karşısında ona gülümseyerek bakan Minho bu olasılıkların yanından bile geçmemişti.

"Günaydın Jis!"

Jisung beklemediği için ağzı hafif açık bir şekilde karşısında ki çocuğa bakıyordu. Sonradan yeni uyanmış görüntüsü aklına geldi.

Dağınık saçları, yeni uyandığı için gözleri ve hafif şişmiş dudakları ve birde favorisi olan altındaki kedili pijaması..

Kendi görüntüsünü düşünürken gözlerini yere çevirmişti, sonra tekrar gözleri Minho ile buluşunca karşısında ki bedenin de sırıtarak kedili pijamasına baktığını görünce hemen kapıyı kapatmıştı.

Tabi Minho'da suratına aniden kapanan kapı ile yüksek sesle konuşmaya başlamıştı, Jisung'un duyabileceğini düşünüyordu.

"Pijamanı çok beğendim! Nerden aldın?"

"Kes sesini Minho!"

Hala kapının önünde bekleyen bedene kısaca bağırmış ve odasına koşmuştu. Eline ilk gelen eşofmanı üstüne geçirmiş ve kapıyı açmak için odasından çıkmıştı.

Kapıyı açtığında bu sefer daha büyük bir gülümseme ile karşılamıştı Minho onu.

"Pijamam hakkında tek kelime etme! Hadi içeri geç."

Minho karşısında sinirle duran çocuğa kahkaha atmıştı, tabi ne kadar sinirli gözükmeye çalışsa da Minho onu daha tatlı buluyordu sadece.

İkili salona geçip koltuklara oturunca Jisung kafasını Minho'ya çevirmişti, neden bu saatte geldiğini merak ediyordu.

"Hadi hazırlan, karnım çok aç ve bir şey yemedim o yüzden hızlı hazırlansan iyi olur!"

"Ne? Nereye gidiyoruz?"

"Sadece hazırlan jis. Bekliyorum seni hadi!"

Minho, Jisung'un daha konuşmasına izin vermemiş ve onu odasına doğru hafifçe ittirmişti.

Minho aklınca flörtleşmeye çalışıyordu şu an. Jisung'tan hoşlanıyordu ama bunu bir türlü ona yansıtamamıştı, sevişmişlerdi evet ama ondan yararlanmış gibi gözükmek istemiyordu. Bu yüzden Jisung ile olabildiğince ilgilenmeye çalışıyordu, yani sevgisini belli etmek istiyordu doktora karşı.

Geçen 15 dakikanın ardından Jisung odasından çıkmış ve Minho'nun yanına gelmişti.

Minho karşısında duran çocuğa bakmıştı kısa bir süre, şort giymişti küçük olan. Akşam olduğunda hava hafif esebilirdi, Minho bunu düşünüp doktor için yanına hırka ve örtü almıştı. Sonra da gülümseyerek ayağa kalkmış ve kapıya ilerlemişti.