10

506 93 43
                                    


Minho sabah dizindeki ağrıyla uyanmıştı. Nefret ediyordu şu an olduğu durumdan. Zaten kaç gündür yattığı yetmezmiş gibi sabahları dizinin sızlamasıyla uyanıyordu. Tek hoşuna giden şey doktorun her gün gelip ona bakmasıydı.

Minho doktoru görünce mutlu oluyordu. Jisung'u seviyor muydu? Bunu Minho'ya sorsanız hayır diyip kabullenmezdi tabii, ama her gün doktoru görmek isteyen ve doktorla daha çok konuşmak için onu gıcık eden birisi sizce arkadaş olarak mı görürdü onu ya da sadece ona bakan bir doktor?

Salak değilseniz anlardınız böyle bir durumun içinde olsanız. Ama Minho salak olduğu için kabul etmiyordu, içinde oluşan duyguları ve karnında tepinen kelebekleri.

Her neyse yine sabah uyanmış ve doktoru beklemeye başlamıştı her sabah olduğu gibi. Gelmesini bekleyene kadar biraz internette dolaşabilirdi, merak ediyordu o yokken neler olmuş diye. İnternete girip karşısına çıkan yazıları okumaya başlamıştı.

"Lee Minho oynadığı maçta ağır bir şekilde yaralandı! "

"Lee Minho boks hayatına devam edebilecek mi?"

"Herkesin abarttığı boksör Lee, maç sırasında bacağından yaralandığı için yenildi!"

"Kore'nin en iyi boksörü artık Lee Minho değil!"

Her bir cümleyi bitirdikçe içinde oluşan üzüntü fazlalaşıyordu. Sahi insanlar ne ara bu kadar kötü kalpli olmuştu? Yaklaşık iki hafta önce herkes "Minho!" Diye tezahürat yaparken şimdi bir kişi bile minho demiyordu.. bir sürü kişi Minho'yu seviyordu ona destek çıkıyordu ama şimdi kimse onun yanında değildi.

Daha fazla okuyamayacağını anlayıp telefonunu kapatmıştı. Gözleri dolmuştu boksörün. Gözlerinin dolma sebebi maçta yaşananlar değildi. Yani onlarda vardı tabi ama Minho'yu üzen şey herkesin ona olan nefretiydi. Boks maçını internete bir sürü kişi yüklemişti haliyle Minho'da görmüştü yazılan birkaç yorumu.

Bu kadar nefret edilecek birisi miydi Minho? Neden herkes ona "yeteneksiz." "Bir şeyi de yapsa şaşırırım." "Lee minho değmez sadece abartılıyor!"
tarzı şeyler söylüyordu. Minho böyle biri değildi, hiçbir zaman da olmamıştı. Onu sadece kamera önünde görüp böyle boş söylemlerde bulunuyorlardı.

Minho düşündükçe gözlerinin daha çok dolduğunu fark etmiş ve kafasını yukarı kaldırmıştı. O sırada açılan kapı ile hemen gözlerini silmiş ve kapıya arkasını dönerek yatmıştı.

"Ben geldim! Sevgili bakıcın jisung! Çok özledin değil mi beni?"

Jisung bu yaşanan olayda Minho'ya en çok yardım eden kişi olabilirdi. Hem onu iyileştirmeye çalışıyor hem de psikolojik açıdan destek oluyordu elinden geldiğince.

Minho arkasında ona doğru neşeli neşeli konuşan doktora cevap vermemişti.

"Minho? Uyudun mu yoksa? Dün sargı bezi hakkında konuşmuştuk sana minyonlu sargı bezi getirdim!"

"..."

Jisung hala sessiz kalan boksöre yaklaşmıştı uyudu mu diye bakmak için. Ama Minho'nun gözleri açıktı öylece koltuğun sırt kısmını izliyordu. Jisung endişeyle yanına oturdu boksörün.

"Hey! Noldu sana neden öyle duruyorsun?"

"Doktor.."

"Efendim?"

"Sence ben kötü birisi miyim?"

Jisung, Minho'nun sorduğu soru ile kalmıştı bir süre. Neden birden böyle bir şey sormuştu ki? Ayrıca sesi de normalinden kısık ve üzgün çıkmıştı.

pugile /minsungWhere stories live. Discover now