8

536 99 43
                                    


Jisung gece aralıklarla uyanıp telefonuna bakmıştı mesaj geldi mi diye. Bakmasına gerek yoktu aslında çünkü telefonu sessizde değildi mesaj gelirse duyacağını bildiği halde kalkıp bakmıştı, aklı boksörde kalmıştı. Neden aklı kaldı onuda anlayamamıştı.

Minho'yu seviyor muydu?

Hayır.

Hoşlanma anlamında değil. Ona katlanamıyordu, tuhaf bir şekilde gıcık oluyordu boksöre. Davranışları, konuşma şekli, yüzünden düşmeyen o salak sırıtışı olsun hepsine gıcık oluyordu. Zaten hareketlerine gıcık olduğu adamla daha arkadaş olamazken hoşlansaydı garip olurdu.

Peki bu kadar gıcık olmasına rağmen neden gece telefonunun başından bir kez olsun ayrılmamıştı? Jisung bunu maçta çok kötü gözüktüğü için ona üzüldüğünü o yüzden yardımcı olmak istediğine yormuştu. Ama gerçek sebebi bu muydu?

Şimdi de sabah olmuş ve Mark'ın bir yere gitmesi gerektiği için Jisung Minho'ya bakmaya gidiyordu. Yolda Mark ne zaman geleceğine dair aramış, Jisungta birazdan orda olacağını söylemişti.

Sonunda kapının önüne geldiğinde birkaç kere kapıya tıktıklamış ve açılmasını beklemişti. Bir dakikalık bekleme sonunda Mark kapıyı açıp Jisung'un içeri geçmesi için köşeye çekilmişti.

"Hoş geldin Jisung!"

"Hoş buldum Mark!"

"Benim şimdi çıkmam gerekiyor akşam gelirim eve, geleceğim zaman ararım seni. Ha bu arada şu koltukta uzanan tuhaf yaratık yemek yemedi. Aç değilmiş o yüzden ilaçlarını veremedim sen halledersin. Görüşürüz!"

Mark daha Jisung'un konuşmasına izin vermeden kapıdan çıkmıştı bile. Jisung geldiğinden beri kapının önünde duruyordu sonunda hareket etmeyi akıl edip salona doğru adımlamıştı.

"Selam Minho."

"Selam doktor."

"Bugün nasılsın? Ağrın var mı?"

"Habire nasıl olup olmadığımı sormayı bıraksanıza! Mark ve sen dünden beri nasıl olup olmadığımı soruyorsunuz! İyiyiz dedik ya işte!"

"Tamam be ne bağırıyorsun! İyilik yapıp soralım dedik sormam bir daha."

"İsabet olur."

"Yemek yememişsin yemek yemen lazım. İlaçlarını düzenli içmezsen iyileşemezsin."

"Aç değilim sonra yiyeceğim."

"Bebek misin Minho? Yemek yedirirken de uçak geliyor dememi ister misin?"

"Her geçen gün espri seviyeni daha da ileri seviyeye taşıyorsun, tebrikler doktor!"

"Bana doktor demeyi kes. Sana adımı söylemiştim."

Minho doktorun dediği şeyi pek dinlememiş gibi gözüküyordu. Konuşmanın başından beri ayakta dikilen Jisung sonunda koltuğa oturmuştu.

Yarım saat birbirleri ile konuşmadan televizyonda çılgın hırsız izlemişlerdi. Jisung, Minho'nun yemesi için ona çorba yapacaktı. Kalkıp mutfağa gitmiş ve malzemeleri aramaya başlamıştı.

Gerekli olan malzemeleri uzun bir arayıştan sonra bulmuş ve çorbayı yapmaya başlamıştı.

Minho dakikada bi Jisung'tan bir şeyler istiyordu.
Şimdi de su getirmesi için bağırmıştı.

"Doktor su getirsene!"

Jisung karıştırdığı çorbanın kaşığını sinirle mutfak tezgahına koymuş ve salona gitmişti.

pugile /minsungWhere stories live. Discover now