pugile /minsung

17

Minho'dan

"Dönme dolap mı?! Bayılırım! Hadi gidip binelim!"

Sıçmıştım, tam anlamıyla şu an sıçmıştım.

Ne diye binelim demiştim bilmiyorum ama keşke bayılma taklidini yapsaydım da binelim demeseydim.

Jisungla dönme dolaba binmiştik, ve şu an bu korkunç alet yavaş yavaş yukarıya doğru çıkıyordu.

Dönme dolaba bindiğimden beri tek kelime etmemiş olmalıydım ki Jisung bana endişeli gözler ile bakıyordu.

"Minho iyi misin? Eğer sıkıldıysan inebiliriz."

Tam cevap vermek için ağzımı aralamıştım ki etrafı görüp ne kadar yüksekte olduğumuzu anlamamla gözlerimi kapatıp zorlukla konuşmuştum.

"Yok yok, sıkılmadım. Tanrım vay canına! Bu ne kadar da eğlenceli bir aletmiş böyle! Jisung bizde eve bundan bir tane alalım ya!"

Jisung'un endişeli bakan gözleri şimdi daha endişeli bakıyordu. Birde endişenin yanına birazcıkta korku eklenmişti.

"Minho beni korkutuyorsun.."

Cevap vermemiştim, verememiştim. Jisung söylediği şeylerden sonra etrafa bakmış olucak ki beni kolumdan tutup sallayarak heyecanlı bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

"Minho! Şu manzaraya bak çok güzel, burdan her şey gözüküyor!"

Kolumdan tutup beni sallarken bir yandan da ileriye
doğru itekliyordu etrafa bakmam için. Ama benim gözlerim hala kapalıydı, gözlerimi açmadan konuşmaya başlamıştım.

"Gerçekten çok güzelmiş."

"Minho gözlerin kapalı.."

"Böyle bile çok güzel, sende denesene Jisung!"

Jisung büyük ihtimalle şu an bana bakıyordu hissedebiliyordum. Dönme dolaba asıl binme amacım belki romantik bir an yaratıp Jisung'u öpebilirim diye düşünmüştüm, ya da belki flörtleşebilirdim?

Hala bunları yapabilirdim, eğer gözümü açabilseydim..

Kısa bir süre sessizlik oluştuktan sonra tekrar dönüp yukarı gelmiştik, bitmesine az kaldı diye sevinirken dönme dolaptan değişik sesler gelince ve üstüne birde hafif sallanınca tam anlamıyla yanımda oturan Jisung'un kucağına çıkmıştım.

"O SESLER NE? NEDEN ÖYLE SES ÇIKARDI? JİSUNG KORKMA BEN YANINDAYIM!"

"MİNHO SAKİN OLUR MUSUN Bİ?! PANİK OLDUM SENİN YÜZÜNDEN!"

Hala Jisung'un kucağında dururken o da beni bacaklarımdan ve belimden tutmuştu, gerçi şu an neremden tuttuğu ve nasıl bir konumda olduğumuzu pek umursayamuyordum çünkü bu makine tuhaf sesler çıkarıyordu!!

Jisung daha yeni anlamış olucak ki kafasını bana çevirip gözlerime bakarak konuşmuştu.

"Minho sen yüksekten mi korkuyorsun?"

Şimdi evet diyerekte onda olan havalı ve karizmatik karakter görünümümü çizemezdim, o yüzden inkar edicektim.

"Yoo, nerden çıkardın?"