12

600 83 77
                                    


Kucuk uyari ⚠️

Minho'nun sakatlanmasından 4 hafta geçmişti. Artık kendi başına yürüyebiliyordu, arada sendelesede kendi yürüyebiliyordu.

İki arkadaş grubuda kısa sürede kaynaşmışlardı. Minho, Jisung'un arkadaşları ile yeni tanışma şansı bulmuştu, meşgul olduğundan değil bacağından dolayı uzun bir süredir dışarı çıkamadığı içindi.

Bir hafta kadar sonra Minho'nun dizine bakılıcak ve eğer durumu iyiyse maçlara çıkmaya devam edicekti. Bu yüzden Chan boksör arkadaşının iyileşmesi için küçük bi buluşma ayarlamıştı. Bu gece içmeye gidiceklerdi.

Chan'ın planı bildiği bir bara götürmekti arkadaşlarını. Ama orda Minho'yu rahat bırakmayacaklarını bildiği için daha sakin ve genellikle boş olan küçük bi lokantayı seçmişti.

Şimdi herkes kendi evlerine çekilmiş bir saat sonra buluşucakları için hazırlanmaya başlamışlardı. Felix, Jisung'a gelmişti beraber hazırlanıyorlardı.

İyi haberi vermeyi unuttum değil mi? Felix ve Changbin artık sevgiliydi. Daha ilişkileri yeniydi, Changbin üç gün önce Felix'e çıkma teklifi etmişti. Felix'te birkaç baygınlık riski atlattıktan sonra kabul etmişti teklifini.

"Of ne giysem jisungie? Changbine güzel gözükmeliyim."

Jisung yanında konuşan çocuğa dönmüş ve Changbin'in sesini taklit ederek konuşmuştu.

"Ben seni her halinle severim felix!"

Felix, Jisung'un sevgilisini taklit etmesini kaşları çatık izlemişti. Takliti bitiren çocuğun omzuna çok sert olmayacak şekilde vurmuştu.

"Yuh! Omzumu çek kopar istersen!"

"Abartmada hazırlan sevgili boksörün için!"

Jisung duyduğ şeyle kaşlarını çatmıştı. Nerden onun sevgili boksörü oluyordu? İyi anlaşıyorlardı ama o kadarda değildi, salak felix abartıyordu."

"Nerden sevgili boksörüm oluyomuş be!"

"Bir şey mi dedim sen niye gerildin şimdi?"

"Susta hazırlan lix!"

Felix arkadaşını sonunda sinir etmeyi başarmıştı. Odadan sırıtarak çıkarken çıkmadan önce Jisung'un yüzünün kızardığını da görmüştü.

***

Bir saatin sonunda iki arkadaş grubuda buluşmuştu. Küçük lokanta tarzı yerde köşede bir masa bulup oturmuşlardı. Jisung geldiğinden beri çaktırmadan Minho'ya bakıyordu, iki kere bakarken yakalanmış olsada çaktırmadandı işte.

Hepsi birlikte sohbet ederken kimse aç olmadığı için direkt içmeye karar vermişlerdi. Siparişi verdikten sonra gelene kadar konuşmaya devam etmişlerdi.

"Ee jeongin hem okul hem iş nasıl gidiyo? Hala güzel mi?"

Chan, Jeongine gülümseyerek sormuştu soruyu. Jeonginde dudaklarını büzmeden önce kafasını iki yana sallamıştı. Jeongin ve Hyunjin şu an flörtlerdi. İkiside mutluydu ama Jeongin pek değildi çünkü hem okula gidiyor hem de işe gidiyordu. Bu da demek oluyordu ki Hyunjinle çok az görüşebiliyorlardı.

"Hayır hyung, hiç güzel gitmiyor! Okul çıkışlarından sonra hemen kafeye gittiğim için Hyunjini göremiyorum.."

Hyunjin yanında oturan çocuğa gülümsemişti. Daha sonra yanağına yaklaşıp öpmüştü.

"Üzülme jeong, ben olabildiğince senin yanına gelmeye çalışıyorum."

"Biliyorum ama ne biliyim yetmiyor işte, okulu bırakacağım seninle daha çok görüşmek için!"

pugile /minsungWhere stories live. Discover now