pugile /minsung

25

Yotum yapmayı untmayın👹
_______________________

Konuşmalarından geçen 10 dakikanın ardından Jisung,kahve içerler diye su kaynatmış daha sonrasında da kedili pijamalarıyla kendini koltuğa atıp Minho'nun gelmesini beklemeye başlamıştı.

Kısa süre sonra çalan zille heyecanla koltuktan kalkmış, koşarak kapıyı açmıştı.Kapıyı açtığında karşısında ellerinde poşetlerle kendisine gülümseyen sevgilisi duruyordu.

"Hoş geldin!"

"Hoş buldum Hannie"

O da aynı gülümsemeden göndermiş ve sabahtan beri özlemini çektiği sevgilisinin dudaklarına tüy kadar hafif bir öpücük kondurmuştu. Ardından çok fazla kapıda dikildiklerini düşünüp poşetlerden bir tanesine uzanıp almış, Minho'nun da içeri geçmesi için köşeye çekilmişti.

Minho geldiğinden beri Jisung'un yüzüne ve gülümsemesinde takılı kaldığından ne giydiğini daha yeni fark ediyordu.

Gördüğü kedili pijamalarla kıkırdamış, elinde ağır poşeti sürükleyerek mutfağa götürmeye çalışan Jisung'a yardım etmek için yanına gitmiş ve poşeti kaldırıp mutfak masasına koymuştu.

"Kendi şirinliğin yetmiyormuş gibi birde bu pijamaları giyip beni öldürmek mi istiyorsun Hannie?"

"Eyvah! planımı daha uygulayamadan çözmüşsün."

"Zeki bir adamımdır."

"Ama bu zeki adam bu soğuk havada kısa kolluyla üstüne hırka bile almadan öylece dışarıya çıkıyor? Düşündürdü biraz."

Kızar gibi söylediklerinin aksine sevgilisine yaklaşmış, ısıtmak adına sıkıca sarılmıştı. Minho, Jisung'un bu tatlı hallerine bayılmamak için sarılışına karşılık vermişti.

Daha sonra Jisung, Minhoyu içeri film seçmesi için göndermişti. Kendiside ikisi için kahve yapıp, Minho'nun gelirken aldığı şeyleri tabaklara koyuyordu.

Yiyecekleri şeyleri hazırladıktan sonra salona gidip ellerinde duran tabakları masaya bırakmıştı.

"Bulabildin mi bir şeyler?"

"Dizi buldum 5 bölümlük kısa bişi, otur izleyelim hadi."

Jisung kendini Minho'nun yanına atıp iyice yerleştikten sonra ayağıyla koltuğun diğer ucunda duran yorganı kendine çekip üstlerine örtmüştü.

Dizinin başladığına dair jenerik seslerini duyunca kafasını ekrana çevirip diziye odaklanmıştı. İlerleyen dakikalarda Felix'le ikisinin başlamış olduğu dizide ki hayran oldukları oyuncunun bu dizide de oynadığını görünce çığlık atmıştı.

"BİSMİLLAH BU ADAM HER YERDE!"

"Ne?"

"BU ADAM BENİM BABAM, BABAM! Yerlere atlarım çıkma aniden!"

"Ne diyosun Jisung?"

Jisung kendini koltuktan yere yuvarlamış yerde dönüyordu, daha sonra yanında ki kişinin Felix değilde sevgilisi olduğunu anlayınca yuvarlanması durmuş, kendini hızla geri Minho'nun yanına atmıştı.

"Of Minho, insanların bu oyuncuları abartmasınıda hiç anlamıyorum ya. Çok saçma bence."

"Jisung, iyi misin? Kahvenin içine bir şey katmadın değil mi ya da aldığım çikolatanın içinde bir şey olabilir mi?"

"Yok ya iyiyim, süperim."

Minho on saniyede tuhaf şeyler yaşamıştı, hala anlam veremediğinden Jisung'un bir şeyler aldığını düşünmeye başlamıştı. Jisung da daha fazla mal durumuna düşmemek için geri diziye dönmüştü.

Dizinin ilerleyen dakikalarında Jisung'un bu benim babam dediği adam ve bir kadının ateşli dakikalarına sahit olmalarıyla geçerken bir yandan da Jisung her gece Felix'le yaptıkları 'bu adam kesin gay ya, ekrandan aldım kokusunu' temalı hasbihallerini düşünüp arkadaşına gay olmadığını nasıl açıklayacağını düşünüyordu.

Daha fazla düşünmemek için diziye odaklanıyordu ama şu an izlediği sahne pek iyi değildi. Yani yanında sevgilisi varken ve ekranda birbirlerini götüren iki kişi varken nasıl iyi olabilirdi ki?

Sahnenin geçmesini beklerken fazla kıpraşmış olducak ki Minho'nun sesini fısıltıyla kulağında hissetmesiyle iyice koltuğa yapıştırmıştı kendini.

"Kıpraşıp durma Jisung."

Duyduğu fısıltıyla sanki yeniden hareket etme zorunluluğu varmış gibi yeniden kıpırdamıştı olduğu yerde.

Minho yerinde duramayan sevgilisinin beline elini sarıp kendine yaklaştırmıştı biraz. Jisung bacaklarını kendin çekip öyle oturmaya devam ederken, Minho'da az önce elini koyduğu belden elini çekip yeni rotasını baldıra yöneltmişti.

Eli baldırda gezinirken Jisung bacaklarını biraz aralamıştı, her ne kadar bu dokunuştan huylansada hoşuna gittiği için duruyordu.

Minho'nun şu an böyle yapmasının nedeninin tahrik etmek için olmadığını biliyordu, yani öyle düşünüyordu. Zaten böyle bir amacı olsa bunu belli etmekten çekinmeyeceğini biliyordu.

Jisung, diziden aralıksız üç bölüm izledikleri için uykusunun geldiğini hissediyordu, hatta hissetmek değil gözlerini zar zor açmasından belliydi.

Minho kendisine yaslanan sevgilisine başını çevirdiğinde gözlerinin kapanmış olduğunu görünce gülümsemişti. Jisung'un her hareketi çok şapşaldı.

Oturdukları koltuğun yanında duran kahve bardaklarını alıp masaya koymuş, eline kumandayı alıp kapatmıştı diziyi.

"Niye kapattın ben izliyodum."

"Gözlerin kapalı ve ağzın açık bi şekilde mi izlersin genelde?"

"Gözlerim kapalı değildi, biraz dinlendiriyordum sadece."

"Peki o halde, yanıma gel burda da biraz gözlerini dinlendir."

Jisung koltukta yerinde dikleşip bir anda uykunun nasıl bastırdığını anlamaya çalışıyor, bir yandan da gözlerini açık tutmaya çalışıyordu.

Daha sonra tekrar Minho'nun yanına gidip kolları arasına girmişti. Minho kolları arasında yüzünü göğsüne gömmüş olan oğlanın yanağını öpmüş, Jisung uykulu olmasına rağmen kafasını kaldırıp dudaklarına uzanıp oda öpücük kondurmuştu sevgilisinin dudaklarına.

"Yarın sabah antrenmana gidicek misin?"

"Gitmezsem Mark kapımın önüne gelip bağırınıyo."

"Tamam, benide uyandır beraber gidelim."

"Erken geçicem, hem chanı da bi sorguya çekerim nesi varmış öğrenmem lazım."

"Bende tekrar seungla konuşurum."

"Hadi uyu artık hannie."

"İyi geceler minho."

"İyi geceler jis."

_______________________

sen gel baldırı oksa ama maksat tahrık etmek olmasın.oyle mı kankıs(arkadaslar lutfrn anama sovmeyn oyledıne yazılmıs bı bolum soz sahane bısı yazıcam)

bı ara sevısıcekşerdı ama omu somraya saklıypm ınanılmaz bısı olcak. fınalr yaklastıgım ıcın tum fıkırlerım tukendı yenı fıc ıcın konu dusunup yazıyorm ozut dılerım ıns kotu olmamıstır

bu bolumu yazösyı 4(dort)te bıtırdım.

boluö hallımda kı dusuncelerınız neler?