14

617 102 84
                                    


Geçen bir haftanın sonunda Minho'nun kontrolleri yapılmıştı. Artık maça çıkmasına izin vardı. Uzun zamandır ortalarda görülmeyen Minho'nun bu gece maça çıkacağını duyan insanlar ise şimdiden heyecanlanmaya başlamıştı bile.

Jisung ise en son yaşadığı olaydan sonra birkaç gün tuhaf davranışlar sergilemişti, Seungmin ise dayanamamış ve Jisung'a düzgün davranana kadar balkona kitleyeceğini söylemişti, kitlemiştide.

Minho dizinden dolayı antremanlarını aksattığı için sabah erken uyanmış ve spor salonuna gelmişti. Karşısında duran kum torbasını yumruklarken aklına kayıp düştüğü an gelmiş, daha sert vurmaya başlamıştı kum torbasına.

Aralıksız geçen iki saatin sonunda vuruşları yavaşlayan boksör biraz dinlenmenin iyi olacağını düşünüp kendini yere bırakmıştı. Yerde gözleri kapalı bir şekilde yatarken içeri giren Mark yerdeki bedeni görünce çığlık atmıştı.

"MİNHO HAYIR! BU SEFER NE OLDU İYİ MİSİN? NE YAPMALIYIM DOKTOR MU ÇAĞIRAYIM BEKLE SAKIN KALKMA MİNHO!"

Minho başında bağırarak konuşan çocuğa yanında duran su şişesini fırlatmıştı. İki dakika bile gözünü kapatıp dinlenemiyordu!

"Ne bağırıyosun salak! Nefes aldığımıda mı görmüyorsun, çık git şurdan mark yoksa kum torbası yerine seni yumruklarım!"

"Niye gerildin tatlı ayçiceğim? Sakinleş lütfen Minho, bunları konuştuk karşındaki kişiye bağırmak bir çözüm yönte- Ah!"

Hala karşısında boş konuşan çocuğa bu sefer elindeki boks eldivenini çıkarıp fırlatmıştı. Mark'ta gördüğü şiddete dayanamamış ve koşarak ayrılmıştı Minho'nun olduğu yerden.

Geçen 10 dakikanın ardından Mark yüzünden çok dinlenmiş olmasada kalkıp devam etmişti boksör, etmeliydi çünkü vuruşlarının çok kuvvetli olmadığını oda biliyordu. Daha iyisi olmalıydı, en iyisi olmalıydı ki onunla gurur duyabilirlerdi.

Zamanın ne ara geçtiğini anlamayan Minho hala antremanına devam ederken kapıdan giren doktor ile vuruşlarını durdurmuştu. Maça çıkmadan yine dizine bakacaktı doktor, yani Minho öyle tahmin ediyordu?

"Selam Minho!"

"Selam Jisung."

Jisung elini sallarken donmuştu duyduğu şeyle. Aklına tuvalette olanlar gelmişti, orda da adını söylemişti. Tek fark burda normal bir şekilde söylerken orda inlemesiydi. Kafasını iki yana sallamıştı aklındaki görüntülerin gitmesi için.

"Nasılsın? Dizin iyi değil mi?"

"İyi, verdiğin ağrı kesiciyi içtim antremana başlamadan önce."

"İyi yapmışsın.. o zaman antremana devam edebilirsin."

Minho biraz şaşırsada belli etmemişti. Dizine bakar diye düşünmüştü, hatta antreman yapmasına bile izin vermez diyordu. Ama şu an devam edebilirsin demişti, ki zaten devam etme dese bile ederdi boksör.

Jisung'un planı ise Minho'yu izlemekti. Tamam antreman yaparken dizine çok yükleniyor mu diye bakmaya gelmişti, ama şu an boksörün nefes nefese kalmış halini izliyordu. Ne ara boksörü izlerken istemsizce açtığı ağzını fark etmesede izlemeye devam ediyordu.

Minho çaktırmadan aynadan arkasında ağzı açık bir şekilde kendisini izleyen doktoru görünce gülümsemişti kısa süreliğine.

                                            ***

Maçın başlamasına bir saat vardı. Minho köşede duran sandalyeye oturmuş, bacağını sallayıp duruyordu. Jisung'ta odanın içinde koşuşturuyordu, arada Minho'nun yanına gidiyor bir şeye ihtiyacı var mı diye soruyor sonrada görevlilerin yanına gidip onlara bir şeyler söylüyordu.

pugile /minsungWhere stories live. Discover now