16

520 75 47
                                    


Minho'dan

Dün akşamdan sonra Jisung'u evime getirmiştim, aslında arkadaşlarından adresini alıp eve bırakıcaktım ama kucağımda uyuduğu için rahatsız olmasın diye kendi evime getirmiştim.

Yaşadıklarımızdan pişmanlık duymuyordum. Jisung'un ilgimi çektiğini iki gün önce tam anlamıyla kabullenmiştim. Uyandığında bana nasıl davranır bilmiyorum ama çok büyük tepki vermez diye umuyordum, sonuç olarak sarhoş falan değildik.

Eğer istemeseydi beni durdururdu öyle değil mi?

Şimdi de uyanmış ve ikimiz için kahvaltı hazırlıyordum. Belki şu an onun için bir şey ifade etmiyordum ama omletimi yedikten sonra eminim aşık olmasa bile olucaktır.

Yemek yapma konusunda oldukça başarılıydım, tek yaşadığım için yemek yapmayı öğrenmiştim zamanla.

Yani Jisung bil diye söylüyorum eğer evlenirsek falan yemek çok güzel yaparım.

Aklımdan geçen şeyler ile kafama vurmuştum ne salak şeyler düşünüyordum. Kahvaltıyı hazırlarken telefonumdan açtığım şarkı eşliğinde omleti çeviriyordum.

Omleti çevirip aynı zamanda ufak dans figürleri yaparken arkamda kıkırdama sesi duyunca kafamı hızla o tarafa çevirmiştim. Jisung arkamda beni izlerken gülüyordu.

Sahte bir sinirle karşımdaki çocuğa bakmış, konuşmadan önce kaşlarımı çatmıştım.

"Ne gülüyorsun? güleceğine yardım etsene!"

"Neye yardım edeceğim? her şeyi hazırlamışsın zaten."

Bunu söylerken yanıma gelmiş ve tavada çevirdiğim omlete bakmaya başlamıştı.

"Değerimi bil, bu benim özel omletim. Herkes yiyemez yani."

"Şanslıyım o zaman, umarım abarttığın kadar vardır çünkü çok açım!"

Jisung şirindi, fazla şirindi. Yanaklarını ısırmamak için kendimi zor tutuyordum.

Ne ara böyle olmuştuk haberim yoktu. Dün sevişmiştik ve daha öncesinde aramızda pek yakınlık olmamıştı.

Şimdi kötü tepki vermemesine sevinmiştim, evet dün beni öperek her şeyi başlatan kendisiydi. Ve şu an bir şey olmamış gibi davranması veya kapıyı çarpıp çıkmaması iyiye işaretti öyle değil mi?

Omlet pişince tabaklara koymak için masaya ilerlemiştim. Jisung'ta arkamdan koşup masaya oturmuştu, çok aç olduğu için ona daha fazla omlet koymuştum zaten sabahları çok bir şey yemeyi sevmezdim, benim yerime o yiyebilirdi.

Omleti tabaklara koyduktan sonra bende karşısına oturmuş ve onu izlemeye başlamıştım. Omletin tadına bakınca ki tepkisini merak ediyordum.

Jisung'ta ona baktığımı anlamış ve omletten küçük bir parça alıp ağzına atmıştı. Kısa süre sonra ağzındakini bitirmiş ve gözlerini gözlerimle buluşturmuştu.

"Vay canına! Bu Jeongin'in omlet dediği o korkunç şeyden çok daha güzel!"

"Bu bir iltifattı öyle değil mi?"

"Evet!"

"Beğenmene sevindim, afiyet olsun!"

Bana cevap vermemiş omletini yemeye geri dönmüştü. Hızlı yediği için yanakları şişmişti, şu an o kadar tatlı duruyordu ki saatlerce izleyebilirdim.

Yine içimden düşündüğüm şeyler ile kafama vurma isteği gelmişti. Ne ara bu kadar Jisung enayisi olmuştum bilmiyordum, hoş şikayetçi de değildim zaten.

pugile /minsungWhere stories live. Discover now