-M💋Arabaya bindiğimden beri tuhaf hareketler sergiliyordum. Yolda ilerlerken kırmızı ışık yüzünden durduğumuzda Minho kafasını bana çevirmişti, bir elide direksiyondan kayıp bacağına düşmüştü. Sanki bilerek yapıyordu bu hareketleri.
"Bir sorun mu var? Arabaya bindiğinden beri tuhaf gözüküyorsun"
Kuduz köpek yerine "tuhaf" kelimesini kullanması beni rahatlatmalı mıydı?
"Yoo, bir şey yok.."
Minho kafasını koltuğun kafa kısmına yaslayıp bana baktı, yapma şöyle hareketler..
"Jisung, eminsin değil mi? Bana söyleyebilirsin"
İkimizde bakışmaya başladığımızda Minho sanki zihnime girmişti ve aklımdan geçen tüm her şeyi okuyor gibiydi, öyle bir bakıyordu ki şuan trafikte olmasaydık üzerine atlayabilirdim.
"Yeşil ışık yandı minho"
Minho kafasını camdan ışığa çeviridiğinde yeşil ışığın yandığını görmüştü, daha sonra ilerlemeye devam etmişti.
Herhangi bir fotoğrafa bakıp çıldıran ergenler gibi gözüküyordum büyük ihtimal, ama benim tek farkım fotoğrafa değilde hemen yanımda duran yeni antremandan çıkmasına rağmen manyak derecede iyi gözüken sevgilime bakıp çıldırmaktı.
Tuhaf bir şekilde sessiz bir yolculuk geçirirken, bacaklarımı birbirine bastırdım ve derin bir nefes alıp kafamı cama çevirdim. Daha sonra camımı açtım ve temiz hava almaya çalıştım.
Kendimi sakinleştirmeye çalıştığım çok mu belliydi??
Camdan dışarı bakıp yolu izlerken Minho'nun bana arada attığı bakışları hissebiliyordum. Biraz daha ilerlediğimizde Minho'nun bilmediğim bir ara sokağa giridiğini gördüm. Arabayı köşeye çektiğinde kafasını bana çevirmişti.
"Minho?"
"İyi gözükmüyorsun jis"
Kafamı minho'ya çevirdim ve yutkundum. Sanki bilerek daha yoğun bakıyordu gözlerime, bunu biliyordu ve beni zorluyordu sanki.
"İyiyim dedim ya"
Minho bakışlarını vücudumdan yavaşça bacaklarıma indirdi. Sonra bakışları hala bacağımdayken konuştu.
"İyi olduğuna emin misin? Çünkü arabaya bindiğinden beri bacaklarını birbirine bastırıyorsun"
Minho konuştuğunda bakışlarımı hızla bacaklarıma indirdim, farkında olmadan bacaklarımı birbirine bastırıyordum
Minho elini bacağından çekip benim bacaklarıma doğru uzattı, bastırdığım bacaklarımı ayırmak için baldırımdan tutup bacaklarımı yavaşça ayırdı.
"Senin erkek arkadaşın olduğumu biliyorsun değil mi?"
"Evet..biliyorum"
"Ve sen ne istersen onu yapacağımı da biliyorsun?"
"Evet biliyorum Minho."
"O halde koltukta kıvranmana gerek yok Jisung"
Minho'ya baktığımda sanki gözleri daha da koyulaşmıştı. Arabaya bindiğimden beri biliyordu sanırım benim tuhaf davranışlarımın nedenini.
Minho kemereni çıkarttı ve hızlıca benim önüme eğildi, spor arabası yüzünden tam önümde biraz zor duruyordu. Bir elini koltuğumun kafa kısmına yerleştirip oraya tutunurken diğer eliyle de kemerimi açmıştı.
Kendini bana doğru yaklaştırdığında kendimi oturduğum koltuğa daha çok bastırdım. Minho benimle göz temasını kesmeden bir eliyle koltuğumu geriye almıştı.
YOU ARE READING
pugile /minsung
Teen FictionMinho'nun akşam onun için önemli olan bir ringe çıkması gerekiyordu ama bir boksörün özel doktoru olmalıydı değil mi? Özelliklede Lee minho gibi ünlü bir boksörün. Eski doktoru minhoyu yarı yolda bırakmıştı artık çalışmayacağını söyleyip gitmişti. M...