26

210 34 10
                                    


Jisung sabah gözlerini açtığında dün gece yattığı koltukta değildi, kendi yatağındaydı. Büyük ihtimal gece Minho onu yatağına taşımıştı. Dağılan saçları ve çok uyuduğu için şişen gözleriyle yataktan kalkmıştı, salona gittiğinde Minho'nun çoktan gittiğini görmüştü, dün gece sabah erken gideceğini söylemişti zaten.

"Telefonum nerde benim?"

Hala yarı uykulu gözleriyle geziyorken koltukların üzerine bakıp telefonunu arıyordu, koltuğun arasında duran telefonunu gördüğünde uzandı ve telefonunu aldı. Minho'yu aramak için rehbere girdiğinde adını aradı ve üzerine tıklayıp telefonunun çalma sesini dinledi bir süre, büyük ihtimal Minho antremandaydı.

Telefon bir süre daha çaldıktan sonra açılmıştı,

"Alo, uyandın mı bebeğim?"

Jisung, Minho'nun kendisine bebeğim demesiyle aptal aptal sırıtıyordu. Gözleri hala yarı açık olduğu için görmeyip banyonun kapısına çarptığında bağırdı.

"Kim koydu lan bunu?!"

"Jisung, iyi misin? "

Minho yeniden konuştuğunda jisung kafasını ovuştururken konuşmuştu.

"İyiyim, kapıya çarptım ya önemli değil. Öylesine arayayım dedim, chanla konuştun mu?"

Minho, Jisung'un kapıya çarptım dediğini duyduğunda kıkırdamıştı. Sonra telefonda jisung'un göremeyeceğini bildiği halde istemsizce kafasını sallamıştı.

"Evet konuştum, chan hala biraz durgun çok fazla düşünüyor. Bende dedim ki en fazla nolucak oğlum git konuş çocukla."

Minho gülerek konuştuğunda, jisung yüzünü yıkarken konuşmuştu.

"Minho cidden insanları gaza getirip olay çıkartmayı seviyorsun, chan'ın geleceğini seungmine söylemeli miyim?"

Minho gülerken spor salonunda Mark'ın geldiğini görünce hemen ciddileşmişti, Mark güldüğünü görseydi sanki ilk defa yapıyomuş gibi tepkiler verebilirdi, bunun olmasına hiç gerek yoktu.

"İstersen söyle, Chan bugün ya da yarın giderim demişti. Haberinin olmaması daha iyi bence süpriz falan."

"Tamam süpriz falansa, söylemiyorum o zaman."

Minho hala telefonda konuşurken Mark onu gördüğünde gözlerini kısıp omzuna vurmuştu.

"Sana çalış adam döv diye o kadar spor salonu ayarlıyoruz sen gidip orda elin adamıyla flörtleşiyorsun!"

Jisung, Mark'ın sesini duyup kendisine elin adamı denmesiyle kaşlarını çatıp telefonda bağırıyor, tüm komşular jisung'u dinliyordu

"Elin adamı he! Birazdan geliyorum oraya Mark, görürsün elin adamını!"

Minho hoparlöre aldığında jisung'un bağırması yankılanmıştı, mark gergince gülümsemişti

"Oldu, iyi günler jisungcum!"

***

"O aptalla görüşmeyeceğim jisung!"

Evet, dayanamadığım için Seungminle buluştuğumda ağzımdan kaçırmıştım. Ve seungmin de bunu duyduğunda ufak çaplı sinir krızi geçiriyodu.

"Ya manyak mısın oğlum sen?! Bana niye saldırıyosun!"

Bir haftaya yakın süredir Chan'ın seungmin e hiçbir şey söylememesi yüzünden seungmin sinirlenmişti, madem böyle yapacaktı başından yapsaydı diye düşünüyordu. E biraz haklıydı tabi

pugile /minsungWhere stories live. Discover now