+18 Gençlik Rüzgarı

Bölüm 10

Yıldız vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💕💕

Eve varır varmaz yaptığım ilk şey gidip bir duş almak oldu. Kamp alanı evime yakın değil ama yine de tüm yolu yürümüştüm. Sabah kardiyo için mükemmel olmuştu. Hem yolda gelirken spora gitme planı da yaptığım için gayet iyi olmuştu. 

Duş aldıktan hemen sonra spor kıyafetlerimi giyindim ve eşyalarımı spor çantama yerleştirdim. Saat sabah yediye geliyordu ve benim gittiğim spor salonu saat tam da yedide açılıyordu. İçeride kimseler olmayacağı için rahat olacaktım zira daha önceleri her gittiğimizde baya bir yoğunluk oluyordu. 

Her şeyim hazırdı, en son telefon ve kulaklığımı da aldım, ayakkabımı giyinerek çıktım evden. Kapıyı kilitlerken merdivenlerden birinin yukarı çıktığını fark ettim. Merdivenlerin başına geçtiğimde Berzan karşımdaydı. Son derece yorgun ve dağınık görünüyordu. Beni gördüğünde önce bir sevindi ardından saçını kaşıyarak günaydın dedi ve yanımdan geçip gitti. Belli ki onu spora davet edeceğimi anladı ve kaçmaya çalıştı ama onu bırakmaya niyetim yoktu. Hemen kolundan tuttum ve derhal hazırlanmasını söyledim. Başta mızmızcılık yapsa da ikna olmuş gibiydi. O duş alıp hemen geleceğini ve kendisini beklememe gerek olmadığını söyledi. En nihayetinde direnmedim ve spor salonunun yolunu tuttum.

Tahmin ettiğim gibi salon bomboştu ve ilk gelen bendim. Fırsattan istifade hemen kulaklığımı takıp başladım. Bugün sırt ve arka kol günüydü, en sevdiğim. Elimdeki programa göre tek tek yapmaya başladım. Her bir bölge beş hareket gerektiriyordu. Sırt için üçüncü harekete geçmiştim ki üyeler gelmeye başladılar. 

Sert bir şekilde çalışmam gerektiği için gücümün sınırlarını deneyerek tüm hareketleri yaptım ve en sonunda siyah sporcu atletim ile altıma giydiğim gri spor şortum terden sırılsıklam olmuştu ve bu benim aşırı hoşuma gitmişti. 

Salonda an itibariyle altı kişiydik ve benim sporum bitmişti ama tahmin ettiğim gibi Berzan gelmemişti. Umursamadan soyunma odasına gittim. Bugün son derece iyi bir antrenman yapmıştım, çok terlediğim için bir banyo yapmayı hak etmiştim. Havlumu ve şampuanımı çıkarıp banyoların olduğu bölmeye geçtim; soyunma odasının içerisinde ama ayrı bir kademedeydiler bunun için iki kez sola dönmeniz gerekiyordu ki bu orayı yarı gizli bir yer yapardı. 

Banyolar toplamda sekiz adetti ve kapıları yoktu sadece önünü örten bir perde vardı, o kadar. Bir tanesi doluydu geriye kalanların hepsi boştu lakin dolu olanda dikkatimi çeken bir şey vardı. İçeride iki kişi vardı ve anlaşılan o ki perdelerini iyice örttüklerini sanıyorlardı. 

Önünden geçtiğimde gördüm içerisini istemeden ama iyi ki görmüşüm dedim sonradan. Berzan ve o bahsettiği sarışın kız içeride sevişiyorlardı ki Berzanın kızı tutuş şekli sevişmeden daha ilerisi olduğunu kanıtlıyordu. Hemen perdeyi iyice örttüğümde Berzan beni gördü ama kız korkudan irkilerek sıçradı yerinden ama sonra, sanırım devam ettiler. Ben ise hemen gidip duş aldım, çıktığımda orada değillerdi. Umursamadan çıkıp evime vardım ve huzurla yatağıma uzanıp bir müddet uyudum. Bugün çok yorulmuştum.

Akşama doğru saat altı gibi uyandığımda dalgındım. Neden olduğunu bilmesem de kendime gelip iyice uyanmam baya uzun sürmüştü. Tamamen uyandığımda ise ilk yaptığım şey kendime yiyecek bir şeyler hazırlamak olmuştu. Spor salonundaki koçtan aldığım diyete uygun bir yemek hazırlayıp yemeye koyulduğum sıralarda kapı çaldı. Yemeğimi bırakıp kapıyı açtığımda Berzan büyük bir mutlulukla içeriye atladı yanağımdan öpüp koltuğa uçarak uzandığından keyfinin gayet yerinde olduğunu anlamak zor olmadı.

''anlaşılan çok iyi geçti''

''hem de nasıl. Ben hayatımda daha önce bu kadar pembesini görmemiştim. Yedikçe yiyesim geldi amına koyayım ki bunu da yaptım'' yüzündeki sırıtış ve mutluluk beni de mutlu etmişti. Onun mutlu olması beni de mutlu ediyordu sebepsizce.

''nasıl olduğunu anlatacak mısın?'' kapıyı kapatıp masama geçtim, ben yemeğimi yerken o koltukta uzanmış bir şekilde anlatmaya başladı, ''seninle konuştuktan sonra eve geçtim ve açıkçası hiç spora gelesim yoktu. Hemen bir duş aldım ve yatağıma uzanıyordum ki kızın instagramından bir hikâye gördüm, bir foto atmış gayet duygusaldı ve 'yeni bir sayfa zamanı' diye not eklemişti. Sonra da spora gidiyorum diye gayet açık ve dar kıyafetlerle foto atınca hızla giyindim ve koşarak geldim. Girişte karşılaştık, oğlum kız çok seksiydi. Yanına gittim biraz yağ falan yaktım derken konu iyice sardı ve kız beni yanağımdan öptü daha sonra gidecekken kalçasını sıktım ve bu şekilde iş banyoya kadar ilerledi.''

''koçun sizi görmemesine dua etmelisin''

''o an umurumda bile değildi. Tek düşüncem oydu ve resmen altımda inledi. Ah o hoş sesi hâlâ kulağımda çınlıyor.'' Ben yemeğimi hızla yerken o kendince yaşadığı anıları tekrarlıyordu. Komikti ve eğleniyordu. 

Yemeğim biter bitmez koltuğa geçtiğimde o olduğu gibiydi ve yüz üstü koltuğa uzanmış sağ eliyle halının üzerine bir şeyler çizip kendi kendine gülümsüyordu, ''seninki nasıldı?'' diye sordu aniden ve ben de kendi yaşadığımı anlattığımda dinlemediğini çok iyi biliyordum. 

Anlatmayı bıraktığımda telefonumu elime alıp izlenecek bir film aramak istediğimde bir mesaj geldi, ''çok kabasın. Seninle kurduğum samimiyete yazık. Bir daha yazma bana, karşıma da çıkma'' bu oydu sahilde karşılaştığım kız ve evet haklıydı o bana mesaj atmıştı ama ben Beril yüzünden cevaplayamamıştım. Tam ayağa kalkıp okkalı bir küfür edecektim ki Berzan'ın telefonu çaldı ve dediğine göre sabahki kızdı. Birkaç saniyelik konuşmalarından sonra telefonu kapatıp kıza benim evin konumunu yolladı.

''neler oluyor?''

''kardeşim kızma ama ben bugün o kızla tekrar birlikte olmazsam gözüme uyku girmeyecek.''

''lan benim evin konumunu niye veriyorsun?''

''annem evdeyken başka seçeneğim olmuyor'' deyip telefonuna tekrar gömülüp ayağa kalktı ve mesaj yazmaya devam etti.

''yapmam gereken bir ödev vardı''

''merak etme şu odaya gireriz ruhun bile duymaz''

''lan benim evimden bahsediyorsun insan bir izin ister''

''Bayezid'im sana yemin ederim bu kız çok iyi. Valla bak hayatımda daha önce böyle zevk dolu anlar yaşamamıştım. Şimdi de buraya geliyor, lütfen ve özür dilerim'' Bu çocuk beni sinir edecekti ama ne yapabilirdim ki? Sonuçta kız yola çıkmış geliyordu ve adım gibi emindim onu yerinde ben olsaydım aynısını yapardı, ''ben odamda olacağım. Ayrıca annene dikkat et fazla ses çıkarmayın''

''sen var ya dostların en kralısın. Beton yetmez beton'' deyip bana sarıldı. Çok mutlu görünüyordu ve bunu bozmak gibi bir niyetim yoktu. Zaten ilgilenmem gereken bazı konular vardı. 

Odama geçtim ve kapıyı kapattığım gibi telefondan kızı aradım. Ona çok büyük haksızlık etmiştim, en azından bir mesaj dahi atabilirdim. Kaç defa arasam da açmadı bu sefer kısaca bir mesaj çektim, ''yarın sahilde, aynı saatte'' çevirim içi olup görüldü attı ama olsun ben yine dediğimi yapacaktım.

Her neyse diyerek çalışma masama oturdum ve kulaklığımı takarak ödevlerimi yapmaya başladım. Günlerdir eğlence peşinde koştuğum için okulumu ihmal etmiştim ve eğer ortalamalarım ailemin kulağına giderse ve kötüyse yandım demektir. Bunu istemiyordum. Ders çalışmam gerekiyor, eğlenmem gerekiyor yani hayatı dengeli yaşamalıydım. 

Yaklaşık bir buçuk saat sonra ödevlerimi bitirebildiğim kadarıyla bitirdim ve defterleri kapattım. Laptopu kapatıp kulaklığı çıkardığımda evde derin bir sessizlik karşıladı beni. Merakla kalkıp salona geçtiğimde ortalık gayet temizdi, acaba başka yere mi gittiler diye düşündüm ve Berzan'ın orada olacağız dediği odanın kapısını açtım ki ikisi anadan üryan yatakta sızmışlardı. Kapıyı kapatıp odama geçmeye yeltendiğim sırada telefonumun sesini işittim, mesaj gelmişti. Ceren idi. Tuhaf, o kadar zamandan sonra ne oldu da bu saatte mesaj atmıştı ki? Deyip mesajı açtığımda gördüklerime inanamadım, 'kapının önündeyim' diyerek baya iyi dekolteyle apartmanın önünde olduğu bir fotoğraf atmıştı. Geri mesaj yazmaya başlamıştım ki kapının sesi geldi. Acaba yukarı mı geldi? diye düşündüm. Mesajı öylece bırakarak kapıya yöneldim ve delikten bakmadan açtığımda ultra bir şok yaşadım, ''abla!''