Yeni bölüm 20 voteden sonra gelecek 😘😘😘
Ne tür bir öfke içinde olduğumu veya gerçekten de öfkeli miydim bilmiyordum. Burun deliklerim genişlemiş ve nefes alışverişlerim sıklaşmıştı. Kontrolümü kaybettiğime inanmak istemiyordum. O aşağılık evde yaptığım doğru değildi, en azından son yaptığım. Kızın oyununa gelmiştim, beni tahrik etmişti ve istediğini farklı yoldan almıştı. Bir an kasıklarıma uyguladığı baskıyı anımsadığımda ağzımdan okkalı bir küfür savruldu sokağa.
Şehrin boş ve serin sokaklarında attığım adımlarımın hızına kimse yetişemezdi. Bir yerlere ve birilerine saldırmak, ağızlarını burunlarını dağıtmak istiyordum. Birini yere yatırıp gücüm tükenene kadar yumruklamak istiyordum ama bunun suç olduğunu akıl edebilecek kadar da bilinçliydim...
Evimin olduğu apartmanın bahçe kapısını açtığım an zihnimde çakan şimşeklerle kapıyı yumrukladım. Elimin acısı bir yana hızla cebimdeki telefonumu çıkarıp saate baktım: 7:11. Hiç düşünmeden sahile doğru koşmaya başladım. Günler önce tanıştığım ve numarasını alıp adını hâlâ öğrenemediğim kızla randevum vardı. Gerçi geleceğine ihtimal vermiyordum. Kıza resmen görüldü atmıştım ve uzun bir süre de geri dönüş yapmamıştım. Kendimi affettirmem gerekiyordu.
Başımın ve boynumun ağrısıyla birlikte koşarken elbette zorlanıyordum. Canım yanıyordu ve enerjisi azalan vücudumun dinlenmeye ihtiyacı olduğunu çok iyi hissedebiliyordum. Kaslarımdaki sıkışmalar ve yanan soluk borumla sahile vardığımda durdum. Nefes kontrolünü iyice yaptıktan sonra deniz kıyısına yanaşıp ileriyi izledim. Gözlerim sızlıyordu.
Kısa bir süre sonra soluğum düzeldiğinde telefonumu elime alıp henüz gelmeyen kızı aradım. Beklediğim gibi ilkte açmadı. Hemen mesaj attım, 'seni aynı yerde bekliyorum' dediğimde çevirim içi olmasa da mesaj iletilmişti bu da internetinin açık olduğunu kanıtlıyordu. Yani az önceki aramamı duymuş olmalıydı. Tekrar aradım ve yine açılmadı. Çağrıyı sonlandırdıktan saniyeler sonra mesaj geldi, 'ne yüzle?'
'Her olana rağmen bekliyorum seni' mesajı gönderdiğim an arkamda birinin varlığını hissettim. Dönüşümle birlikte kızın durgun yüzüyle karşılaştım.
''Yakındaydın ama telefonun sesi gelmedi?''
''Sessizde'' deyip kestirip attı ardından perişan halimi süzüp yutkundu.
''bak...''
''Bak Bayezid, o gün etkileyici konuşmuş olabilirsin ve belki de bir süre aklımı kendinle meşgul etmiş de olabilirsin. Ama gerçekten de yaptığın sana karşı olan tüm ilgimi söküp attı.'' Başıma giren sızıyla birlikte gözümü sıkıca yumduğumda kirpiklerim ıslanmıştı. Kız kendince konuşmaya devam ederken aniden sorduğum soruyla afalladı, ''ne okuyordun sen?''
''anlamadım'' dedi hafif sinirlenerek. Gözlerimi açtığımda kaşları çatıldı. Açıkçası şu an buz gibi deniz çok cazip geliyordu, ''hangi bölümü okuyorsun?''
''adımı öğrenmek yerine...'' deyip derin bir nefes alıp verdikten sonra, ''BESYO'' dedi.
''O zaman işime yaramazsın'' dediğimde gözleri öyle bir öfkeyle büründü ki bana saldıracak sandım ama ondan önce davranarak telefonumu ona uzattım, ''benim için tut.'' Tereddütle telefonu alarak bekledi. Meraklı gözleri ne yapacağımı beklerken ben bile birazdan yapacağıma inanmıyordum. Aklım çoktan beynimi terki diyar etmişti.
Tişörtümü kıvrak bir hareketle çıkarıp yanına attığımda gözleri çıplak bedenimde dolanırken ben ayakkabılarımı çıkarıyordum. Serin hava tüylerimi diken diken ederken kız ağzını açacak gibi olduğunda bu sefer şortumu indirdim. Sadece boxerla kaldığımda gözleri irileşti. Sanki bir rüyadan ayılmak istercesine başını salladığında nihayet konuşmuştu, ''Adım Almina.'' Ne güzel isim ama şu an çok daha önemli bir sorun vardı. Bedenimdeki sızıları dindirmem gerekiyordu ve etraftaki bir iki kişinin kınayıcı bakışları arasında kayaların üzerine çıkıp hiç düşünmeden, Almina'nın çığlığı eşliğinde serin suyla buluştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Gençlik Rüzgarı
Teen Fiction''nereye böyle? Erken değil mi?'' ''fazla bile. Şimdi lütfen kıyafetlerimin üzerinden kalkar mısın?'' ''hayır'' ''ne demek hayır?'' ''onları bir şartla sana veririm'' ''şartını kabul etmiyorum. Kalk kıyafetlerimin üzerinden.'' Ben her ne kadar bunda...