Yüksek Sadakat- Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer • Çağrı'dan Zeynep'e Gelsin
•
"Belki üstümüzden bir kuş geçer Kanadından bir tüy düşer İner döne döne gökyüzünden Hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir Hafta Sonra Çağrı Pov:
Yatakta öylece uzanmış kollarım arasında melekler gibi uyuyan sevgili mi izliyordum. O kadar güzeldi ki onu izlemeye doyamıyordum. Ezbere bildiğim yüzünün her yerini tekrar unutmamak için ezberleyip aklım ve kalbime kazıyordum. Yüzünde ki her bir detaya aşıktım yanağında ki beninden tut herşeyine kadar aşıktım. Zeynep kollarım arasında huzurlu bir şekilde uyuyor iken yavaşça yüzüne yaklaşıp her yerini öpmeye başlamıştım. Hem öpüp hemde o mis kokusunu içime çekiyordum.
Zeynep'i öpmeye devam ederken aklım bir hafta önce yaşadıklarımıza gitmişti. Doktorun Sıla'nın yanından çıktığı ana gitmişti.
* * * * *
Bir Hafta önce: "Hastanın şuan duru mu stabil ama..."
Doktorun kurduğu cümleyle kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Onu kaybetmek istemiyordu. Dudaklarımı zar zor aralayıp konuşmuştum.
"Ama ne doktor bey?" Benim konuşmam ile doktor ilk önce derin bir nefes almıştı daha sonra cümlelerini aklında tartıp konuşmaya başlamıştı.
"Hastanın kalbi iki kez durdu ve her ikisinde de onu hayata getirmeyi başardık. Fakat sıla'nın kalbi daha da zayıflamaya başlamış en kısa zamanda bir kalp bulunmazsa hiç bir şey bu kadar kolay olmayacak."
Doktorun dudaklarından dökülen her cümle benim ölüm fermanı mı yazıyordu. Canımdan çok sevdiğim kardeşimin iki kez kalbi durmuş ve hayata kalmak için mücadele vermişti. Ben onu asla ama asla kaybedemezdim yoksa ölürdüm...
"Peki şuan durumu nasıl?" Ege'nin konuşması ile doktor ona dönüp derin bir nefes verip konuşmuştu.
"Şuanda sılayı uyutuyoruz ama duru mu şuanlık herşey normal gibi duruyor. " Doktorun kurduğu cümleyle herkes yoğum bakım da öylece uyuyan sılaya bakmıştı.
Berk sevdiği kızı öylece hastane yatağında uyurken gördüğün de kalbi sıkışmıştı. Sıla'nın yokluğu onun ölümü olurdu. Zaten son iki saattir zar zor nefes alıyordu bir de sılayı böyle gördüğün de nefes almakta daha da zorlanıyordu. Berk yavaş adımlarla yoğum bakımın önüne gelip elini canım üstüne koyup sessizce konuşmuştu.
