Hoseok
Tedirginlik yüzünden elimde titreyen telefona doğru tam bir tezatlıkla "Alo?" diye söylenmişti kendimden emin bir şekilde. Yoongi'ye kaydı gözlerim cesaret ister gibi. Bana cesaret vermek ister gibi bakmıştı ve daha da cesaretlendirmek adına elimi sıkı sıkı tutmuştu.
Karşı taraftan tanımadığım bir erkek sesi "Alo?" dediğinde gerilmiştim. Yoongi elimi daha sıkı tutmaya başlamıştı. Chris ve Seung'ın gözleri kısılarak bana bakışları, ablam ve Jimin'in ise tuhaf bakışları üzerimdeyken gerilerek Yoongi'nin elini daha çok sıkarak tutmuştum.
Titrek bir nefes alıp "Pardon ama kimsiniz?" dedim tezlikle çok özgüvenli bir sesle. Karşımdaki yaklaşık 25li yaşlarda duran ses "Ben Jeon Jeongguk. Bay Jung beni tanıyabileceğinizi söylemişti, bu arada başınız sağ olsun." dediğinde ilk titresem de bu arayan kişinin benim yeni babam olduğunu anlayıp derin bir nefes vermiştim.
Arkadan başka bir ses "Ben de Kim Taehyung. Bay Jung en çok beni severdi." dediğinde kıkırdadım elimde olmadan. Arkadaki seste 25li yaşlarda birine aitmiş gibi çıkmasının üzerine çok derindi.
Adının Jeongguk olduğunu öğrendiğim adam bir anda sanki benle konuştuğunu unutup "Kim, saçmalama istersen? Bay Jung en çok beni severdi sen ne halt edersin ki?" dediğinde gülmeye başladım. Tatlı bir atışma içine girmişlerdi ve bu cidden komikti.
Taehyung ise bir anda oldukça derin bir sesle "Jeon, sınırlarını zorlama." dediğinde elimde olmadan ağzımdan alaylı bir "Ooo!" nidası çıkmıştı. Jeongguk anında "Al rezil ettin çocuğumuza bizi!" dediğinde kahkaha atmıştım. Bakışlarım gözleri kısılarak bize bakan Seokjin'e kaydı. Hızla "Ne oldu Jinie hyung?" dediğimde anında telefondan Jeongguk'un şaşkın sesi "Ney? Jinnie mi?" dedi. Kaşlarım daha çok çatılırken arkadan Taehyung'un "Bizim Seokjinie mi?" dediğini duydum. Çatık kaşlarımla bakışlarımı Seokjin'e çevirdiğimde Seokjin'in şaşkınlıkla elini ağzına kapatıp bir anda "TaeTae? Kookie?" diye ani bir yükselişle bağırdı. Elimi mekandan ötürü dudaklarıma götürüp sesiz olmasını uyarırken telefonumdan gelen sevinç nidalarını duymamla şaşkınlık ile kocaman açılan gözlerimi telefona diktim.
Birden Jeongguk telefondan "Aşkım bizim Jin hyungie!" diye bağırması ile telefondan gelen haşırtılı seslerle telefonun sahibinin değiştiğini anladım. Birden karşı taraftan Taehyung'un sesi "Seokjin hyung sen misin? Tek soru; Jeon ile nerede tanıştım?" merakla dediğinde Seokjin ayıplar bakışlar atarak "Siz öküzler lunaparkta çarpışan arabalarda tanıştınız. Arabalarınız çarpıştığı için kavgaya tutuşacağınız için birbirinize salakça 'Çıkışa gel!' diye bağırdınız. Çıkışta ise birbirinize aval aval baktınız. Salak mısınız unutur muyum?" dediğinde Jeongguk büyük bir sevinçle "Hemen bize gelin! Bakın size bir yemek yapacağız parmaklarınızı yiyeceksiniz!" dediğinde halen şaşkınlığımı üzerimden atlatamamıştım.
Jeongguk tekrardan "Oğlum sen ne istersin? Sevdiğin bir yemek var mı? Bak Taehyung ile çok güzel yemek yaparız!" dediğinde bana 'oğlum' diye hitap etmesinden gözlerim dolup buruk bir gülümseme yüzümü sardı. Görecekler gibi başımı iki yana sallayıp "Benim için fark etmez gerçekten, hem daha yeni yeekyedi-" derken Taehyung'un derin sesi "Şht, oğlum söyle sen, vallahi yemeği yakanlardan değiliz. Çok güzel yemek yaparız, sen istediğini söyle yeter." dediğinde gözümden akan bir yaşı elimin tersi ile silip titrememesi için uğraştığım sesimle "Pekâlâ... Jajangmyeon ve bibimbap istiyorum?" dediğimde Jeongguk'un keyifli sesle "Yanına da acılı bir kimchi ve japchae!" dediğine ağızım sulanmasını önleyemedim. Çok sevdiğim yemeklerdi.
Taehyung'un cık cıklamasını duyduğuma Jeongguk tekrar söze atladı. "Kocama da baharatsız kimchi?" Kıkırdamamı önleyemedim. Başımı aşağı yukarı salladım ve konu ile alakasız "Odam hazır mı?" dedim merakla. Taehyung'un derin sesi "Bir kaç şeyi kaldı oğlum, sen çantalarını hazırla ve burada bırak, ben sana güzel bir yer ayarlıyı-" dediği an Yoongi "Gerek yok Taehyung, bende kalır." dedi Taehyung'un cümlelerini ağzına sıkıştırıp. Jeongguk tekrardan "YOONGİ! YOONGİ BİZİM YOONGİ!" diye bağırdığında kaşlarımı çatıp Yoongi'ye baktım. Yoongi tek kaşını kaldırıp "Ne oldu sevgilim? Taehyung ile uzun süredir bir arkadaşlığım vardı zaten, şimdi de küçücük bir şey belli ettim?" dediğinde Jeongguk tekrardan neşeli bir şekilde "HOSEOK İLE SEVGİLİ! ANANI AVRADINI SİKEYİM, ÇOK MUTLU OLDUM!" diye haykırdı. Tüm ciddiyetim kaçıp kahkahalar ile gülerken Taehyung olgunlukla gülen sesi telefona doldu. "Oğlum, sen takma Jeongguk'u, heyecanlanınca ve neşelenince biraz küfür eder."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Youre My Tear |𝙎𝙊𝙋𝙀| ✓
Fanfiction"Tek hatırladığım şey senin dudakların..." Bilim adamların dediği şey nedir? Hafızasını kaybetmiş birine müzik dinletmek ve bir özel bir şey hissettirmek onun hafızasını yerine getirmek için en iyi şeydir. Hoseok'un hafıza kaybını iyileştirmek için...