Fears And Embrace

43 5 159
                                    

Yoongi

Yolumu uzundu fakat sikimde değildi. Şoför koltuğunun yanında Jiwoo oturmuştu. Arka üçlü koltukta Jimin sağ köşede, ben sol köşede ve ortamızda Hoseok vardı. Hoseok'un benim tarafımdaki bacağını kendi bacağımın üstüne atmıştım. Bunu yaptığımda bana hınzır bir gülücük sunmuştu. 

Şu an bizim evin önünde durduğumuzda Jiwoo ve Hoseok ağızları bir karış açık kalmıştı. Bizim bir malikanede yaşadığımızı düşünmemişlerdi.

Arabadan inerken siyah kartımla hızlz ödeme yapmıştım. Hepimiz inince Jiwoo hemen "Ben yapsaydım keşke enişte!" dedi inkâr edercesine. Yarım sırıtmayla "Sorun değil Jiwona." dedim sakin sesimle. Ve şunu da fark etmiş oldum; herkesle konuşurken sakin ve ya öfkeli çıkan sesim, sadece Hoseok ile konuşurken duyguları barındırıyordu.

Onlara durmalarını işaret edip "Siz Boshe'nin yanına geçin, ben geliyorum." dedim ve eve yöneldim. Jimin hızla "Hyung, hangi Boshe?" dediğinde eve adımlarımı atarken "Siyah!" diye bağırdım. Hızla kapıyı anahtarımla açıp ayakkabılarımı çıkarmadan torpidoya yetişip arabanın anahtarını aldım. Tekrar kapıyı kapattım ve koşarak arabanın yanına gitmeye koyuldum.

Arabayla aramda bir metrelik mesafe varken elimdeki kumandanın düğmesine basıp arabayı açtım. Bizimkiler hızla arabaya geçtiğinde bende arabanın yanına ulaştım ve şoför koltuğuna geçip dikiz aynasından arabanın içine baktım. Hoseok yanımda oturuyordu. Jimin ve Jiwoo ise arkadaydı. 

Arabaya kartı takıp çalıştırırken "Bana evi tarif edin ve sırayla ne yapacağımızı anlatın." dedim net sesimle.

Hoseok hemen "Buradan anayola çıkalım aşkım, hızla anlatırım." dediğinde sırıtmamak için dudaklarımı birbirine bastırıp arabayı sürmeye başladım.

Bizim evin yakınlarında olan Starbucks'fan hepimize yaz akşamları için ideal bir içecek aldım ve arabayı sürmeye devam ettim.

Anayola çıktığımızda hızı düşürürken Hoseok anlamış olacak ki "Adadan ikinci çıkış sonra ilk sol." dedi. Kahvemden bir yudum alıp başımı salladım ve tek elle arabayı adadan döndürüp ikinci çıkışa saptım. Az ileride -yaklaşık bir kilometre- sola doğru bir sokak vardı. Biraz hızımı çoğaltıp sola doğru virajı dönüp sokağa girdim.

Hoseok hemen "İkinci sağa gir oradaki üçüncü ev." dediğinde onu dinleyip ikinci sağa girdim ve üçüncü evin önünde durdum.

Jiwoo titrek bir nefes aldı ve kapıyı açıp yavaşça arabadan indi. Jimin hemen arkasından inip koşar adımlarla yanına gitti Jiwoo'nun.

Hoseok titremeye başladığında elini kucağından aldım ve sıkıca tutup bana ilgisini vermesini sağladım.

Bana döndüğü an "Buraya son gelişin olacak güzelim, sonra eğer sen istersen burayı kiraya vereceğiz." dedim, sesim sade çıkarmaya özen göstermiştim çünkü bu ev onunda ve o ne isterse onu yapmalıydık. 

Hoseok başını aşağı yukarı salladı ve titremeye devam etti. "Kira değil direk sat gitsin. Paranın yarısını ablamın hesabına yarısını benim hesaba atarız. Ve biter."  

Elini saha sıkı tuttum, net sesimle "Korkuyorsun küçüğüm," dedim. "Anılar sana eskileri hatırlatacak ve sen, anılarda kaybolmaktan korkuyorsun"

Hoseok gözlerini kaçırdığı an haklı olduğumu anladım ve ellerini okşayıp devam ettim. "Korkular her zaman hayatımızdadır ve bizi bırakmazlar. Biz onların üzerlerine yavaş adımlarla gidip onları yok etmemiz lazım. Şimdi biz onları yok edersek hayatımızı bırakmasalar ve hayatımızda hep yer kaplasalar da, zaman geçer ve onları görmezden geliriz."

Youre My Tear |𝙎𝙊𝙋𝙀| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin