Darling

34 6 35
                                    

Herkese merhaba. Gene ben.

Bu bölüm hakkındada biraz konuşmak istiyorum.

Bölüm kısaydı ama beni en derinden sarsan bölümlerden biri oldu. Bölümü yazarken boğazımda oluşan yumru ciddi anlamda beni çok ama çok sarstı. Bölümü yazarken döktüğüm gözyaşını galiba en son Mafia In Dangerous okurken döktüm.

Bu bölüm kısa ve öz oldu. Anlamlıydı ve ben bu bölümü yazarken böyle olacağımı düşünmemiştim. Umarım bölümü beğenirsiniz ve umarım hoşunuza gider.

Sizi bölümle yalnız bırakayımm







Yoongi

Kalbimin atışını şakağımdaki şah damarda hissediyordum. Heyecan ve korku bedenimi sarmalamıştı ve fiziksel olarak yansıtmıştı. Ayaklarım, ellerim yani kısaca tüm bedenim titriyordu.

Doktor elindeki dosyalara göz attıktan sonra bize dönüp gülümseyerek "Bay Jung'un ameliyatı güzel geçti, kritik durum ortadan kalktı ve şimdi uyanma odasında." dedi mutlu haberi vererek. 

Mutlulukla buruk bir şekilde ağlamaktan şişmiş gözlerle doktora baktım. "Şimdi yani," dedim titreyen sesimle, ayakta durabilmek için Jimin'den yardım alıyordum. "Sevgilim iyi mi?"

Adam bir anda bizi tedirgin gözlerle süzerken "Ama..." dediğinde herkes suspus olup doktora döndü. Doktor dudaklarını birbirine bastırıp bize bakarken gözlerini bana çevirip yutkundu.

"Bay Jung başına aldığı darbeden ötürü geçici hafıza kaybı geçirecek. Kimseyi ve hiç bir şeyi hatırlamayacak."

Ve an kaynar sular başımdan aşağı döküldü. Başım dönüp gözlerim kararır gibi oldu. Jeongguk, Jimin ve Taehyung beni tuttuğu gibi zor ayakta durmayı başarabildim. Kanım tüm vücudumdan çekilmiş gibiydi. Nefes alamayacak durumdaydım, nefes borum buz kesilmişti. 

Doktora bakarken yanağımı ıslatan yaşı yok sayıp "Hiç bir şeyi mi?" dedim zorlukla. Tanrım... Tanrım ben neyle sınanıyordum... Benim hangi günahım bana bu azabı yaşatıyordu...

Doktorun net ve buz gibi sesi hepimizi sarsmaya yetti. "Hiç bir şeyi."

Elimde olmadan yere çöktüm. Dizlerim yerle buluştuğu an tüm yitilerimi kaybetmiştim. Kulaklarım uğulduyor ve gözlerimin önüne perde düşmüştü. Ayakta durmaya değil, gözümü açmaya gücüm yoktu.

Başım yere eğikken "Onu... Onu görebilir miyim?" dedim titreyen sesimle. Sadece bir kere onu görsem yeterdi bana. Zaten sonra ne yapacağım açık ve netti.

Doktor başını sallayıp "Benle gelin." dediğinde ayağa hızla kalkıp doktorun arkasından yürümeye başladım. Uzun koridora çıkıp bu kez beşinci koridora gidip başka başka odalara girdik. Kalbim kulaklarımda atıyordu ve ayakta zor duruyordum. Kalbim ağzımda atıyordu ve bedenim titriyordu. 

Bana özel kıyafetler giydirdiler. Yeşil bir ameliyat önlüğü ve mavi bir bere. Ellerime beyaz lastik eldivenler ile yüzüme mavi maske. Sevgilimi engelleri aşıp öpemeyecektim, sevgilime engelleri aşıp dokunamayacaktım. Engellerimiz olacaktı ve ben bu engelleri bu odadan çıktıktan sonra daha da çoğaltacaktım...

Yoğum bakım odasının kapısı açılırken arkamdan hemşire "Sadece yirmi dakika efendim, daha fazlası maalesef hasta için zararlı." dedi tedirgin sesle. Normalde beş dakikaydı ama babamın kim olduğunu söylemem ile yirmi dakikaya çıkarmışlardı. 

Youre My Tear |𝙎𝙊𝙋𝙀| ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin