2.bölüm

3.8K 147 14
                                    

BARKIN

Yanaklarını serbest bıraktıktan sonra üstündekilere baktım.
"Bu kıyafetlerle buraya kadar koştun mu?"
Tanrı'm!
Elimle sertçe yüzümü ovuşturdum.
Geçtiği ıssız ara sokaklar vardı.
"Hava kararıyor."
Yutkunurken geriye doğru bir adım attı.
"Teşekkür ederim."
Hala çok kendine gelemediğini hissediyordum.

Sokağı şaşkın bakışlarla incelerken dudaklarını yaladı.
"Neredeyiz?"
"Bilmiyor musun?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı. Sertçe yutkundum.

Elinden tutarak çektim.
"Seni evine bırakacağım. Hava kararıyor."
"Hangi sokaklardan geçtiğimi hatırlamıyorum."
Ben biliyorum. Evini de biliyorum.
"Şimdi seninle bir anlaşma yapacağız."
Anlamsızca suratıma baktı.
"Bunu kimseye anlatamazsın."
Parmağımı dudağının kenarına koyup fermuar çeker gibi yaptım. Hızla dudaklarını birbirine bastırdı.
"Seni evine bırakacağım ve sen bunu sorgulamayacaksın."
"Nerden-"
"Sorgu yok Adel."

Adel anlamsızca yüzüme bakmaya devam etse de ağzını açmadı. Üstümdeki ceketi çıkartıp ona giydirdim.
"Tanrı'm çoraplarınla mı koştun?"
Kafasını eğip ayaklarına baktı ve yutkundu.
"19 yaşına nasıl ulaştığına şaşırıyorum bazen."
Kolumu belinden geçirerek kucakladım.
"Kollarını boynuma sar. Çok ağırsın."
Ağır mı? Kuş gibi...
Ama yakınlaşma fırsatımız varken bunu geri çevirmeyeceğim.
"Seni evine taşıyacağım."
Ayaklarının acımasına dayanamam.

Kollarını gevşekçe boynuma doladı ve bacaklarını belime doladı. Bacağını sıkarak kucağımda zıplattığımda kollarını boynuma sıkıca doladı.
"Aynen böyle kal Adel. Anlaşmamıza bu da dahil. Kollarını çözmeyeceksin."
Rüzgarda savrulan saçları burnuma değiyordu. Mis gibi kokusunu fark ettirmeden içime çekiyordum.

Adel... Güzel çiçeğim...
İki yıldır kaderin bizi karşılaştıracağı anı bekliyordum ve bugün seni dibimde buldum. Bu büyük bir işaret olmalı.
Seni herkesten ve her şeyden korumam için Tanrı'nın bana yolladığı muhteşem bir hediye. ♡

Korkak! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin