Burnunu kırıştırınca tişörtümü kokladım. Sigara kokuyordum. Hızla Adel'i masaya oturtup ayağa kalktım. Kül tablasını sigara paketiyle birlikte çöpe attım.
"Üzgünüm. Bir daha içmeyeceğim. Sadece anlatmak için güce ihtiyacım vardı. Banyo yapıp geleceğim."
Banyoya ilerlerken tişörtümü çıkartıp makineye attım. Hızlı bir duş aldım. Banyonun kapısı tıklatıldı. Suyu kapattım.
"Bir sorun mu var Adel?!"
"Birisi kapıyı çalıyor."
Havluyu belime sarıp duştan çıktım. Banyonun kapısını açtığımda Adel bana doğru sendeledi. Kolunu kavradım. Dışarıdan gelen sesi dinledim. Bir kız sesiydi. Kim olduğunu anlayamadım. Adel bana odaklandı.
"Sanki hala sigara kokusu alıyor gibiyim."
Kaşlarımı çatarken eğilip üstünü kokladım.
"Üstündeki de sigara kokuyor. "
Üstündekini sıyırdığında elinden alıp onu da makineye doğru fırlattım. İç çamaşırı ve ince atleti ile kaldı."Senle yalnız kalmayı amaçlıyordum."
"Kapı çalıyor."
"Açmak istemiyorum."
"Ya işinle ilgiliyse?"
Kapıyı çalan kız bağırışlarını arttırdığında sinirlendim.
"Üstümü değiştirince de orada olursa kapıyı açarım."
Odama ilerleyip baksırımı ve eşofmanımı giydim. Kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda sarışın kızı gördüm. Kaşlarımı çattım.
"Kimsin?"
"Geçen ay. Barda."
Düşündüm. Hatırlamaya çalıştım.
"Hatırlamıyorum."
Elindeki kartı bana uzattı. Elinden aldım.
"Haluk?"
"Evet. Onun çalışanıyım."
Hatırladığımda kafamı salladım.
"Sorun ne?"
"Biri lazım."
"Kim?"
"Gökhan Karsu."
"Başka bilgisi var mı?"
Ceplerini karıştırdı. O an kıyafetini fark ettim. Fazla bakmamaya çalıştım. Cebinden çıkarttığı kağıdı bana uzattı.
"Ne kadar alırsın?"
"Mesaj atarım."
"Pahalıya patlar mı?"
"Evet."
Kaşlarını kaldırdı. Flörtöz bir tavırla baktığında gerildim. Elini göğsüme doğru uzattı.
"Başka ödeme yolları-"
Bileğini tutarak ittim. Elimdeki kağıdı ona uzattım. Ayakkabılığın üstündeki kartlardan birini alıp uzattım.
"Bu kişiyi ara. Sana yardım eder."
Kapıyı yüzüne kapatıp kilitledim.Adel salondan çıkarak bana baktı.
"Bir sorun mu var?"
Kafamı iki yana salladım.
"Sorun yok."
Gözleri yanlışlıkla çıplak göğsüme kaydı. Hemen yüzüme geri döndü. Mutfağa ufak bir bakış attım ve elimi Adel'e uzattım.
"Hadi kahve içelim. Sevdiğin keklerden bir paket daha vardı diye hatırlıyorum."
Elimi tuttuğunda sıktım. Elini öptükten sonra mutfağa girdik. Adel'i tezgaha oturtup su ısıtıcının suyu kaynatmasını bekledim. Adel'in ensesinden tutarak kafasını eğdim ve üstündeki raftan iki kupa aldım.
"Çok tatlı."
Kedili kupanın üstündeki pati izine dokundu.
"Beğenmene sevindim."
Kupalarımızı doldurduktan sonra eline aldı.
"Sıcak, dikkat et."
Uyarımı yaptıktan sonra çekmeceleri kurcaladım. Keki bulduktan sonra tezgaha bıraktım ve kupamı elime aldım.Bacağına dokundum. Sıktım. Okşadım. Açık balkon kapısından esen rüzgarla birlikte kafamı cama çevirdim. Yağmur çiseliyordu.
"Kaç yaşındasın?"
Adel'e baktım.
"26."
Kafasını salladı.
"Beni daha küçük mü sanıyordun?"
"Hayır. Hatta anlatırken abimden büyük olduğunu söylemiştin ya o yüzden biraz korkmuştum."
"Otuz mu sandın?"
"Olabilirdin ama göstermiyorsun."
"Genç mi duruyorum?"
"Biraz."Kararsızca bana baktı.
"Sormaktan çekinme Adel."
"Kapıdaki kız müşterin miydi?"
"Reddettim."
Kaşlarını kaldırdı.
"Anladım."Kupasını tezgaha bıraktıktan sonra alnını omzuma koydu.
"Söylediklerin hala aklımda dönüyor."
"Her şeyi bir anda anlattığım için mi?"
"Sadece... hayal kırıklığına uğradım."
Kupamı bırakarak yüzünü kavradım.
"Benim hakkımda mı?"
Ellerimi kavrayarak yüzünden uzaklaştırdı. Gözlerinden yaşlar süzüldü.
"Abim hakkında... Onun böyle olacağını düşünmemiştim."
"Üzgünüm. Böyle olmasını istemezdim."
"Beni evden atarken 'ona git dedi'. Anlamamıştım."
"Küfür de etti mi?"
"Sana ettiğini bilmiyordum."
"Sorun değil. Karşı gelmeni istemezdim. Abinin ne yapacağı belli olmaz. Sana vurmadı değil mi?"
"Kolumu sıktı sadece."
Kollarını öptüm.
"Üzgünüm. Tüm yaralarını saracağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkak!
RomansaDizimde otururken karnını okşadım. Boynunu öptükten sonra kulağına yaklaştım. "Birazdan çıkacağız." Göğsümü tutarken kafasını salladı. "Lütfen! Lütfen çıkalım." "Tamam. Sakinleş bebeğim." Yanağını okşarken gözlerini yüzüme çevirdi. Dolmuş gözler...