12.bölüm

1.8K 103 8
                                    

Elimdeki hırkayı Adel'e giydirdikten sonra fermuarını çektim. Elimi uzattığımda tutmadı.
"Gidelim mi?"
Kapıya yöneldiğinde kolunu kavradım. Belinden tutarak önüme çektim. Evin anahtarını cebime koyduktan sonra kapıdan çıktık.
"Elimden tutmalısın."
Belini tutmayı bırakıp önüne geçtim. Elimi uzattım. Tedirgince parmaklarımı kavradı.
"Benden uzak durma."
Kafasını salladı.
"Dışarısı tehlikeli mi?"
Kafamı salladım.
"Öyle."
Elini sıkıca tutup kendime yaklaştırdım. Ellerimize baktı. Yürümeye başladık. Sessizce ara sokaklarda gezindik. Bahçe kapısına sarılı çiçeğe uzanıp hızlıca bir tanesini koparttım ve Adel'e uzattım. Adel şaşırdı. Çiçeği elimden alıp kokladı.
"Güzel kokuyor mu?"
"Hayır. Kokusu çok az."
"Daha güzelini bulacağım."
"Koparmayalım. Yaşasınlar."
Elindeki çiçeğin ucu sarıya dönmüş yaprağını işaret ettim.
"Solacağı için koparttım."

Sokağa girdiğimizde gördüğüm erkek grubuyla birlikte gülümsemeyi bıraktım. Adel çiçeğe odaklanırken neden gerildiğimi fark etmemişti.
"Adel."
Kafasını bana kaldırınca elini bırakıp kolumu omzuna sardım. Kendime çektim. Sokaktan çıktıktan sonra tutuşumu gevşettim.
"Ara ara böyle olacak. Üzgünüm bebeğim."
Elimi çekecekken tutup sıktı.
"Anladım."
Düşünceli gözüküyordu.
"Kafanda bir şeyler mi var?"
"Hmm?"
"Bir şeyler mi düşünüyorsun diyorum."
"Biraz. Sadece aklıma takılan şeyler var. Anlamlandıramıyorum. "
"Benimle ilgili mi?"
"Bir kısmı."
"Sorabilirsin istersen."
Dudaklarının kenarları belirginleşti.
"Eve gidelim. Konuşuruz. Olur mu?"
"Olur. Sorun değil."
Bir süre daha sessizce yürüdük. Kolum omzuna sarılıydı.

"Yoruldun mu?"
"Sanırım dönsek iyi olur."
Farklı yollar kullanarak eve vardığımızda kapımın önünde dikilen Volkan'ı fark ettim. Adel'i arkamdan geçirdikten sonra merdivenleri işaret ettim.
"Eve gir."
Adel hızla merdivenleri inerken Volkan arkasından baktı.
"Kızın seninle olduğunu bilmiyordum."
"Artık benle."
"Dikkat edeceğim."
"Gelmeden önce haber ver yeter."
Elindeki bilgisayar çantasını bana uzattı.
"Aradım ama cevap vermedin. Bir dahakine cevap verene kadar beklerim."
"İyi olur."
Çantanın fermuarını açarak ufak bir karıştırdım.
"Kaç gün sürer?"
"En az üç."
"Tamam. Ararım. Haberleşiriz."
"Tamam."

Volkan giderken ben de merdivenleri indim. Kapıyı açtıktan sonra çantayı ayakkabılığa koydum ve eğildim. Adel'in ayakkabılarını çıkarttım.
"Karnın acıktı mı?"
"Biraz."
"Ben de acıktım."
Kendi ayakkabılarımı da çıkarttıktan sonra kapıyı kapattım ve bolca kilitledim.
"Burası delinmiş."
Kapının üstündeki yuvarlak deliğe uzanırken bileğini tuttum. Elini öptüm.
"Tamir ettireceğim yakında."
Bileğini bırakınca hızla bana arkasını döndü. Utançtan yapıyordu. Aklına gelen şeyle birlikte bana baktı.
"Dörtte dışarı çıkacak mısın?"
"Çıkmayacağım. Evden halledeceğim bir iş."
"Anladım."
"Çıkmak mı istiyorsun?"
"Hayır. Sadece sordum."
Elimi uzatıp uzun saçlarını toparladım.
"Sıcakladın mı?"
"Biraz."
Hırkasının önünü açarak çekiştirdim. Çıkarttım.

Korkak! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin