Nefes nefese yerde otururken yanına çöktüm. Saçlarına uzandığımda elime vurdu.
"Gizli odan var mı?"
"Zaten bodrum kattayız."
"Bir kat daha inmiyor mu?"
"Hayır, yok."
Yatağıma tutunarak zorla ayağa kalktı. Sendeleyince kolunu tuttum. Yutkundu.
"Öldürmeyecektin değil mi?"
"Zarar vermeyeceğim Adel. Söylediklerime inanmıyorsun."Salondan başlayarak tüm odaları dağıtarak 'silah' aramıştı. Defalarca kez sakinleştirme cümleleri söylemiştim ama duymamazlıktan gelmişti. Her tarafın altını üstüne getirmişti. Adel salondan çıktıktan sonra salonu bir nebze toplayabilmiştim. Yarın birini bulana kadar idare ederdi.
Saçlarını çekiştirerek yerdeki eşyaları dikkatlice incelemeye devam etti.
"Banyo yapmak ister misin?"
Orayı da kontrol etmişti ama fazla eşya olmadığı için toparlamak kolay olmuştu. Derin derin nefesler alarak soluklanırken kollarımı ona uzattım.
"Adel, lütfen..."
Adel'e doğru adım atınca alnını göğsüme yasladı. Belinden kavrayarak kucakladım. Kollarını gevşekçe boynuma dolayıp bacaklarını belime doladı. Bacağından kavrayarak düzgünce kucakladım. Banyoya ilerlerken kıpırdamadı.Klozetin kapağını kapatıp Adel'i üstüne oturttum. Altındaki taytı çekiştirirken elini omzuma koydu. Taytı çıkarttıktan sonra çoraplarını da çekiştirdim. Suyu ayarlarken kıpırdandığını hissettim. Küvete su dolarken doğrulup arkama döndüm. Kolunu göğsüne siper ederken göz göze gelmiş bulunduk. Yutkundu.
"Tişörtün ıslansın istemedim."
"Sorun değil Adel. Bir sürü tişörtüm var. İstediğin kadar ıslatabilirsin."
Yerdeki iç çamaşırını ve tişörtümü kirli sepetinin üstüne bırakırken Adel boşta olan koluyla beni durdurdu.
"Kıyafetleri yıkamasan olur mu? Onları giymek istiyorum."
Kolumu tutan elini kavrayıp öptüm.
"Tamam güzelim. Banyodan sonra giydiririm."Saçlarını parmaklarımla taradıktan sonra dolaptan şampuan çıkarttım.
"Bu benim şampuanım mı?"
Şampuanı küvetin kenarına koydum.
"Kokun buna benziyordu."
"Tek tek kontrol mü ettin?"
Dolaba uzanıp kapağını açtım. Dolabın içindeki üç şampuana baktı.
"Kokun bunlara da çok benziyordu. Evime geldiğinde bu şampuan olduğuna emin oldum."
Dudaklarını ıslattı. Gözlerime baktı.
"Gerçekten saplantılısın. Bu sevgiden başka bir şey. Yardım almayı denedin mi?"Suyu kapatıp elimi Adel'e uzattım. Adel elimi tutarak ayağa kalktı. Belini sıkıca kavrayarak küvetin içine bıraktım. Derin bir nefes aldı. Elimi suda gezdirdim.
"Soğuk mu? Suyu ısıtmamı ister misin?"
"Soruma cevap vermedin."
Avucuma aldığım suyla saçlarını ıslattım. Alnından burnuna akan bir damlayı sildi.
"İlk başta bana da saplantı gibi geldi. Sonrasında birkaç psikologla konuştum. Hatta ilaç bile kullandım. En sonunda bir tanesine tüm hayat hikayemi anlatınca geçmişim yüzünden böyle davrandığımı söyledi. Bir sürü şey dile geldi tabiki ama kendime engel olamadım."Avucuma döktüğüm şampuanı narince şaçlarına sürdüm. Köpürttüm. Bu anı uzun tutmak istediğim için hareketlerim yavaştı. Bir bebeği yıkamaktan daha yavaş ve kontrollüydüm.
"Yaptığım çoğu hazırlık psikolojik destek almadan önceydi. Sonrasında kendimi daha çok kontrol etmeye ve kısıtlamaya da çalıştım. Yanına gelmemek için kendimi eve kilitlediğim bile oldu. "
"Böyle anlatınca daha da korkunç geliyor Barkın."
Çenesini dizlerine yasladı. Bana baktı.
"Ben neden böyle hissediyorum?"
"Nasıl hissediyorsun Adel? Kötü mü? Miden mi bulanıyor? İlaç-"
"Hayır Barkın. Sadece... Sadece bilmiyorum. Korkup kaçmalıyım ama..."
Derin bir iç çekti. Dudakları büküldü. Elini yüzüme uzattı.
"Sana neden bu kadar izin veriyorum?"
Saçlarını durularken elini dudaklarıma yaklaştırdı. Parmaklarını öptüm.
"Kötü şeyler yaşadığını düşünüyorum Barkın. Aynı zamanda da beni gerçekten sevdiğini hissediyorum."
Elini yüzümden uzaklaştırıp yanaklarına akan yaşları sildi.
"Salak gibi hissediyorum."
"Şşttt... Adel ağlama."
Suyun içinde ayaklarını yere vururken sessiz sessiz ağlamaya devam etti. Vücudunu çok sıktığını fark edince sırtını okşayıp eğildim. Göz göze geldik.
"Kendini sıkma bebeğim."
Bunu dememi bekliyormuş gibi hıçkırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkak!
RomanceDizimde otururken karnını okşadım. Boynunu öptükten sonra kulağına yaklaştım. "Birazdan çıkacağız." Göğsümü tutarken kafasını salladı. "Lütfen! Lütfen çıkalım." "Tamam. Sakinleş bebeğim." Yanağını okşarken gözlerini yüzüme çevirdi. Dolmuş gözler...