15. BÖLÜM

2.1K 82 1
                                    

"Ayça?" sesli bir nefes verirken dudaklarımı ıslatıp hafifçe kolumu salladım

"Kusura bakmayın... Pek sizi ağırlayacak durumda değilim" Kutay kendine gelerek hızla bana doğru yürüyerek zincirlere baktı

"Anahtar?"

"Cebinde" gözleri yerde yatan adama kayarken cebinden anahtarı çıkarttı. Anahtarlara bakarken Alp'le Sanem de yanıma geldi

"Ayça... Sen..." ne diyeceğini bilemezken gözlerimi kapatıp sesli bir nefes verdim. Konuşacak dahi halim yoktu

"Sadece...çözün şunu..." Kutayın kolumu tutmasıyla gözlerimi açarken hiçbirşey demeden duygularını geriye atıp boş gözlerle zincirin kilidine anahtarı yerleştirdi

"Alp Ayçayı tut" Alp sol tarafıma geçerek kolumu tuttuktan sonra Kutayın zinciri açmasıyla kolumu omzuna attı. Hissettiğim acıyla inleyerek yüzümü buruşturdum

"Affedersin" birşey demeden uyuşan elimi oynatmaya çalışsam da acıdan dolayı serbest bıraktım. Alp elini belime attıktan sonra Kutay diğer zinciri de açmasıyla Alp hızla kucağına aldı beni. Başım göğüsüne düşerken bitkinlikle gözlerimi kapatarak dudaklarımı araladım

"Babam nerede?"

"Hâlâ baba mı diyorsun!?" Kutay'ın sinirli sesinden sonra Alp konuştu

"Evde değil. Şuradan bir an önce gidelim de..." gözüm kapalı olsada göz kapaklarımdan içeri giren ışıkla yüzümü Alp'in göğüsüne çevirdim

"Ne oldu?"

"Işık..." kısa bir sessizliğin ardından kapı açılmasının sesinden sonra gözlerimi kısık bir şekilde açtım. Alp tam arka koltuğa binecekken Kutay'ın sesiyle durdu

"Arabayı sür sen"  Kutay beni almak için elini bacağıma attığında bacağımdaki yara yüzünden kendimi kastım. Elini çekerek alttan tuttuktan sonra belimi kavramasıyla canım yansada belli etmemek için gözlerimi sımsıkı yumdum. Kutayın kucağında arkaya yerleşirken Sanem yolcu koltuğuna, Alp de şöför koltuğuna geçip hızla sürmeye başladı

"Beni nasıl buldunuz?"

"Yanından ayrıldıktan iki gün sonra evine geldim. Kapıyı çalmama rağmen açmayınca gittiğini düşünüp geri dönücekken Luna'nın sesini duydum. Eve girdiğimde de Luna balkon kapısının önünde yatıyordu. Sonra evi dolaşınca odanda kan lekesi bulup Kutay'a haber verdim" Sanemin anlattığına sadece başımı sallarken Alp dikiz aynasından kısa bir an bana bakıp önüne döndü

"Seni ararken buraya da gelmiştik. Sesimizi duymadın mı?"

"Oda ses geçirmez"

"Gizlice bodruma da inmiştim ama boştu"

"Önlem olarak babam kapattırdı... Bir kere birisi polise şikayet edince korumalardan birisi kapının önüne kitaplık çekti. Babam da bodrum diye başka bir yere soktu polisleri" gözlerim kapalı bir şekilde konuşmamın ardından Kutay'ın sesi kulağıma doldu

"Babana çarptılar" gözlerimi açamadığımdan sadece kaşlarımı çatabildim. Ne?

"Korumalardan birisine söyledim. Yakup eve gelirken arabayla onun arabasına vurdular. Ciddi bir kaza değil"

Ağzımı dahi açacak halim olmayınca sessizce yolculuğun bitmesini bekledim...


Tıkırtılar beynimde yankılanırken ellerimi kulaklarıma bastırarak gözlerimi kapattım. Beynimde yankılanan seslerle sinirle bağırdım

"Kapatın şu sesi!" sesler daha da artarken tekrar bağırdım

"Kapatın şunu!"

"İyi deneme... Buradan çıkışın yok Ayça" babamı görmemle gözümden yaşlar düşmeye başladı. Ne yani? Hepsi rüya mıydı? Kutayların gelmesi...

EsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin