𖡍
Kutay'ın birden geri çekilmesiyle kalakalırken bir süre yüzüme baktıktan sonra hiçbirşey demeden üzerimden kalktığı gibi odadan çıktı. Hala olduğum yerde büyük bir şokla kalırken doğrularak dudağıma dokundum. Bu neydi şimdi?
Odadan çıkarak kendi odama geçtiğim gibi banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Aynadan kendime bakarak hafifçe yanağıma vurdum"Önemsiz birşeydi... önemsiz..." banyodan çıktığım gibi üzerime siyah eşofman takımımı giyerek saçlarımı topuz yaptım. Telefonu elime aldığımda saatin henüz öğle vakti olduğunu görmemle derin bir nefes vererek odadan çıktım. Sanemle Alp uyuyor olmalıydı...
Karşı odaya girdiğimde yatağın düzenli olduğunu görmemle kapıyı kapatarak aşağı indim. Luna'yı da Alp'i de göremeyince kaşlarımı çatarak hızla mutfağa koştum. Balkonun kapısı açıktı...
"Luna! Yine mi kaçtın!? Parka gitmemiş ol! Ben bakamam senin çocuğuna" koşarak ayakkabımı giyerken Kutay koltuktan bana baktı
"Nereye?"
"Luna kaçmış... Daha yeni ameliyat oldu yine kendini kimlere... Yavrulara bakamam ben!" hızla kapıyı açtığımda karşımda kucağındaki Luna'yla eli havada bana bakan Sanem'i gördüm
"Selam" içeri girdiğinde rahat bir nefes vererek kapıyı kapattım
"Neredeydiniz siz?"
"Erkenden uyanınca Luna'yı parka götürdük. Çok sevindi en son ne zaman götürdün?" ayakkabımı çıkartarak peşlerinden salona girdim
"Götürmedim. En son kendisi kaçıp hamile kalmıştı..." gözlerimi kısarak Luna'ya baktığımda üstüme çıkarak başını göğüsüme yasladı. Alp de gülerek omzunu silkti
"Az değilmişsin sende" Luna'nın başını okşadığında telefonumun çalmasıyla etrafa baktım. Luna'yı Saneme verip yere eğildiğimde koltuğun altında görmemle elimi uzatarak aldım. Tanımadığım numaradan sonra koltuğa geri oturup açtığım gibi telefonu kulağıma götürdüm
"Alo"
"Sadece bir gün mekana gelmedim ve sen biricik Kutayla dövüştün... İnsan davet eder ne kadar terbiyesizsin" kaskatı olmuş bir şekilde kalakalırken hiç birşey söylemediğimden dolayı tüm gözler merakla bana döndü
"Ee birşey demeyecek misin? Her ne kadar dövüşü kaybetmiş olsan da berbat değildin. Ancak nedense kameralardan dövüşü izlerken birşey fark ettim. Sersemlemiş gibiydin?" hâlâ sessizliğimi korurken alt dudağımı ısırarak yumruğumu sıktım
"Cevap ver Ayça!" sinirli sesiyle gerilirken derin bir nefes aldım
"Kutay güçlü bir rakip" Kutay'ın adı geçtiğinden kaşları çatılırken talimatıyla hoparlöre aldım
"Güçlü bir rakip olduğu doğru ancak yenilmez değil. İlk önce Ozan'ı devirdin ve şimdi kaybetmiş olsan bile Kutayla iyi dövüştün"
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Benim kızım olduğundan bir iki birşey bilmen gayet normal. Fazlası olduğunu fark ettim. Eve gelmeni istiyorum Ayça" kaşlarım çatılırken alnımı ovdum
"İstemiyorum"
"Sana pek iyi davranmadım bunun farkındayım. Eğer eve gelmeyi kabul edersen artık tüm dövüşlere sen çıkacaksın. Bodruma da bir daha asla girmeyeceğin gibi önünden de geçmeyeceksin" sessiz kaldığımda Sanem bana dönerek başını hızla iki yana salladı
"Sana nasıl güvenicem?"
"Ben senin babanım" sertçe söylediği şeyle birlikte alt dudağımı ısırarak ellerimle oynamaya başladım. Babam ise konuşmaya devam etti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir
Romanzi rosa / ChickLitAyça 22 yaşında bir hemşireydi. Bir gün ağır yaralı bir adam hastaneye geldiğinde bu adamla Ayça ilgilenir ve ondan birşey istenir. Ancak Ayça buna karşı çıkarak olayı polislere anlatır ve bunu yapmasıyla hayatı alt üst olur... ⛓ Üstüme gelen adımla...