Esir

31. Bölüm

⚜︎

BİR HAFTA SONRA

Mezarlık...

Gözlerim kefen içinde toprağın altındaki babama kayarken derin bir nefes aldım.

İlk defa rahat aldığım nefesle birlikte bulanan gözlerimi kırpıştırdım. Hamza abi anlatmıştı

Diri diri, adım adım yakarak öldürmüştü babamı

Önce ayakları, sonra bacakları...

Acı içinde ölmesi beni rahatlatsa bile hak vermiştim Hamza abiye

Babamın acı içinde ölmesini izleyemezdim

Hâlâ nefret ediyordum ama...

Bakamazdım işte

Aması yoktu

Toprak atılmış, dua edilmiş ve herkes giderken sadece ben kalmıştım. Gözümü bir saniye bile topraktan ayırmazken derin bir nefes alırken hafif çiseleyen yağmurla ellerimi ceketimin cebine koydum

"Haksızsın... Ben kazandım baba..."

Arkamı dönerek hızlı adımlarla mezarlıktan çıkarken arabanın önünde bekleyen Kutay beni fark ederek hafifçe gülümseyip şoför koltuğuna geçmişti. Ön koltuğa oturmamla Alp başını öne doğru uzattı

"Ayçacık... Sonunda Yakup'tan kurtulduk. Bence bir kutlama yapabiliriz" Alp'in heyecanlı sesiyle Sanem ensesine vurarak geri çekti

"Salak mısın? Her ne kadar pisliğin teki olsa da kırk gün geçsin ondan sonra parti yaparız. Ben korkarım öyle hemen kutlama yapmaktan. Ya çarpılırsak?" istemsizce Sanem'in söylediğine gülerken Kutay kısa bir an bana bakıp yola döndü

"O zaman kırk gün sonra evleniyoruz ne yapalım"

"Ne evlenmesi?"

"Ne evlenmesi?"

Sanem'le Alp'in şaşkın sesiyle camı açtım

Alıştıra alıştıra söyler insan...

Hem evet bile demedim ki (!)

"Kutay çok ısrar etti. Yalvardı ne olur evlenelim diye" Kutay kaşlarını çatarak bana dönerken omzumu silktim gülerek

"Ulan madem evleneceksiniz ne diye acele ettiniz ki?" Alp'in söylediği şeyi ilk başta anlamazken sonradan jetonun düşmesiyle gözlerim kocaman oldu. Sanem tekrar Alp'in ensesine vururken Kutay bıyık altından sırıtmıştı

Gül sen gül...

"Alp... Tek tek tüm saçlarını yolmamı istemiyorsan kes sesini"

"Hayır ben senin için diyorum yani... Evlilik öncesi olmaz günah. Ya da banane amına koyayım. Nedimen olabilir miyim?" hevesle söylediği şeyle gülerken Kutay konuştu

"Luna nedime olucak"

"Bende olucam! Sadece bir kişi olacak diye birşey yok sonuçta"

"Tamam Alp sende nedimem olursun" elini çırparak arkasına yaslanırken Kutay'ın bana bakmasıyla hafifçe geri çekilerek başımı iki yana salladım hayır anlamında

Alp için yakalım...

"Ayrıca daha dün demiyor muydunuz siz ne bakıcam dışarda erkek kadın çok diye?" hatırladığım şeyle gülerken Kutay da gülerek dikiz aynasından Alp'e baktı

"Dışarda kadın çok evet ama hiçbiri bir Ayça etmiyor"

Düştüm...

Alp 'ooo' derken Kutay'ın omzuna vurdum