Ali ve Önder omuzlarında baygın hâlde olan Çağrıyla birlikte hastane kapısından içeri girdiler. Derya da hemen arkalarındaydı. Önder hastaneye girmesiyle seslendi "Doktor.. Doktor yok mu acil yardım edin." Önderin seslenişini duyan hemşireler yardıma koştu. Getirilen sedyeye Çağrıyı yatırdılar. Çağrıyı müdahale için odaya alırken Önder hemşireye bilgi veriyordu. "Fıstık alerjisi var.. Fıstık yedi. İğnesini yaptım ama baygın. Nolur acele edin. Daha önce.. Daha önce de olmuştu." Hemşireler Çağrıyı odaya almış hemen üzerine doktor gelmişti. Önder, Ali ve Deryayı dışarıya çıkarttılar. Önder bir ileri bir geri yürüyor, Ali duvara sırtını yaslamış öylece duruyor Derya ise koridordaki sandalyeye kendini atmış başını ellerinin arasına almış ağlıyordu. Bir yandan ağlıyor bir yandan kendine kızarak söyleniyordu."Benim yüzümden.. Benim yüzümden.. Ben.. Ben.. Bilmiyordum ki. Bilsem hiç koyar mıyım... Çağrı.. Allahım sen yardım et ona nolur. "
Önder bir iki dakika anlık şoku atlattıktan kendi de biraz sakinledikten sonra Deryanın yanına oturdu.
"Derya.. Ağlama güzelim.. Bir şey olmayacak Çağrıya."
Derya ağlayarak Öndere sarıldı. Başını göğsüne yaslamış ağlıyordu.
"Olmayacak.. Olmayacak.. Önder.. Ben.. Ben çok özür.."
Önder ağlayarak konuşan Deryanın lafını bitirmesine izin vermeden lafını kesti.
"Şştt saçmalama Derya. Özür falan dileme senin bir suçun yok. Bilmiyordun ki nerden bilebilirdin. Benim söylemem gerekirdi.."
"İyi olacak dimi Önder?"
"Olacak.. Olacak hayatım. İğnesini yaptım ben, doktorlar da müdahale ediyor zaten. Merak etme. Hem bu ilk değil ki ben kaç defa onu böyle hastaneye getirdim bir bilsen.."
Derya Önderin göğsünden doğruldu. Yanaklarından akan yaşlara engel olamadan konuşuyordu.
"Ama çok kötü oldu.. Nefes.. Nefes alamıyordu Önder."
"Alerjinin etkisi hayatım. Dili boğazı şişiyor nefes almakta zorlanıyor. Merak etme yarına hiçbir şeyi kalmayacak. Ben oğlumu biliyorum, güven bana endişelenme olur mu? Ağlama artık lütfen." diyerek elleriyle göz yaşlarını sildi.
Aradan 5 dakika geçtikten sonra doktor odadan çıktı. Önder, Derya ve Ali ayaklandılar.
Önder: Doktor bey nasıl Çağrı?
Doktor: Gayet iyi merak etmeyin. Sizin zamanında müdahale etmeniz işimizi çok kolaylaştırdı. Şu anda uyuyor. Bir sıkıntı yok ama yine de tedbir amaçlı bu gece burda tutmamız gerekecek.
Önder: Çok sağolun teşekkür ederiz.
Derya: Doktor bey.. Görebilir miyiz?
Doktor: Tabii annesi. Hemşireler çıkar birazdan. Siz girersiniz.
Derya gülümseyerek başını salladı. Ali de mutlu olmuş tek eliyle Annesine sarılıyordu. Ali "Ben bize bir su alıp geleyim" diyerek su almaya gitti. Doktor da gitmişti. Derya "Çok şükür Önder.." diyerek rahatlamış bir şekilde Öndere sarıldı. Önder "Ben sana demiştim.. Annesi.." dedi.
"Annesi dedi dimi o? Annesi sandı beni heralde."
"Evet.. Annesi dedi. Öylesin çünkü."
"Çağrının bir annesi var Önder."
"Hani nerde Derya? Burda annesi gibi endişelenen tek kişi sensin."
"Haber verseydik.. Gelirdi."
"Yaa tabii. Yurt dışına gitmiş hanfendi keyif çatıyor. Çağrıya haber bile vermemiş. Koşarak gelirdi emin ol."
"Deme öyle.. Anne o da.."
Önder Deryaya yaklaşıp yüzünü avuçladı.
"Kalbin o kadar güzel ki hâlâ gelmiş Nesrin gibi anneliğinden bi haber birini düşünüyorsun. Emin ol senin şu kısacık zamanda yaptığını Nesrin 16 yıldır yapmadı Çağrıya."
"Çağrı şu an bu hâldeyse benim yüzümden Önder."
"Senin yüzünden falan değil bilmediğin bir şey için kendini suçlama güzelim."
Ali elinde sularla gelmişti. Birini Deryaya birini Öndere uzattı. Derya açıp sudan bir yudum aldı. Biraz daha sakinleşmişti. Tam o sırada hemşireler odadan çıkıyorlardı.
"Hemşireler çıktı Önder.."
"Girelim.."
Sessizce Çağrının yanına girdiler. Derya Çağrıyı uyandırmadan yanına yaklaştı. Elini alnına koydu, yüzünü ve saçlarını okşadı. Bir süre öylece baktı. Önder de yanında Aliyle birkaç adım geriden gülümseyerek onları izliyordu. Derya Çağrının başını okşarken Çağrı yavaş yavaş gözlerini açtı. Gözünü açar açmaz karşısında Deryayı görmesiyle hafif tebessüm etti.
Çağrı: Derya abla..
Derya: Oğlum.. Nasılsın?
Çağrı: İyiyim..
Derya: Çok şükür.
Önder: İyi tabi yaa. Bir şey olmaz benim oğluma.
Ali: Kardeşim geçmiş olsun korkuttun bizi.
Çağrı: Sağol kardeşim.
Önder şakayla karışık Çağrıya takılmaya karar verdi.
Önder: Oğlum kocaman adam oldun az dikkat etsene yediğine içtiğine çocukkenki gibi ben mi gezicem peşinde bir sor yiyorum ama ne var bunun içinde diye bilmiyorsun sanki alerjini.
Derya: Önder bir sus çocuk daha yeni uyandı hemen azara geçiyorsun. Hem onun ne suçu var benim hatam.
Önder: Aman ne dedim yaa tamam şaka da yapamıyoruz. Ayrıca kaç kere söyleyeceğim senin hatan falan değil Derya bilmiyordun hayatım bilmiyordun.
Çağrı: Babam haklı Derya abla.
Ali: Evet annem sen nerden bilebilirdin ki.
Derya: Olsun bilmem gerekirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Güneşi / DerÖn
FanfictionTozluyakanın en güzel aşkı DerÖn'ün hikayesini diziden sonra kendi kurgumla devam ettirmek istedim. Aşkımız kalbimizde hiç batmayacak bir güneş doğdurdu, ikinci bahar en çok bize yakıştı 🤍 Not: Kurgu Tozluyaka 24. Bölüm sonundan yani Derya ve Kenan...