55. Bölüm / Kahvaltı

422 28 25
                                    

Önder erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırlamış çocukları okula yollamış Derya ise hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. O gün gitmeleri gereken doktor kontrolü saati yaklaştığı için Deryanın artık uyanması gerekti.

Önder odalarına çıkıp sessizce içeri girdi. Deryanın hemen yanına kendi yerine girip kıvrıldı. Deryaya iyice sokulup karısını kolları arasına aldı. Kafasını sevdiğinin boynuna yerleştirip koklayarak öptü.

Gözleri aralanmaya başlayan Deryanın yüzüne minik bir tebessüm yerleşmişti. Kocasına doğru dönüp sarıldı. Gözlerini tekrar kapatıp uyumaya devam etti.

"Derya.. Güzelim.."

"Hıı.." dedi Derya uykusunun arasından zar zor çıkan sesiyle.

"Kalkmayı düşünmüyorsun heralde?"

Dilini damağına vurup "Cık." dedi.

Karısından aldığı bu kısa ve net cevap Önderi güldürmüştü.

"Kızımıza söyliyim o zaman annesi bugün uykuyu onu görmeye tercih ediyor. Doktoru da arayayım gelmiyoruz kontrole sarılıp uyucaz karımla diyim." dedi gülerek.

"Hı hıı." dedi Derya hâlâ açmadığı gözleri ve beni bırak da uyuyayım der gibi geçiştirdiği Öndere aldırmadan.

Önder Deryanın kolları arasında bir süre daha uyumasına izin verdi. Burnunu saçları arasına sokmuş o miss kokusuyla ciğerlerini doldurmayı tercih ediyordu.

"Bitanem.. Ben kızımızın kontrolüne gitmek istiyorum ama. Kalp atışlarını epeydir duymuyoruz. Ben de şu an bu hâlimden çok memnunum seni anlıyorum ama artık kalksan mı acaba?"

"Önder.." dedi Derya sinirli ve sitemli sesiyle. Uykulu ve hâmile Deryanın siniri yansımıştı sesine. "Ne meraklıymışsın kızına yaa. İki dakka rahat vermiyorsun."

Önder Deryanın bu sitemine gülerken Derya söylenişine devam etti.

"İyi ki bi kızın var haa. Kızın olunca uykuma bile laf eder oldun." taramalı tüfek gibi sinirle söyleniyordu gözlerini açmadan.

"Ovv ovv ovv bi dakka bi sakin güzelim. Ağzından çıkanları kulakların duyuyor mu diye bi sormak isterim."

"Duyuyor tabii. Ne var?" dedi yine sinirle.

"Bahsettiğin bizim kızımız ve henüz daha doğmadı. Ve sen onu kıskanıyorsun. Bu var." diyerek gülüp Deryanın saçından öptü. "Ayrıca benim senin uykunla ne gibi bir derdim olabilir randevuyu bu saate alan sensin güzelim hatırlatırım."

Derya durdu. Öndere baktı bir süre. Sinirleri bozuk bir şekilde gülmeye başladı. "Şimdi sen öyle diyince.. Garip oldu dimi?"

"Yani.. Sanki." dedi Önder. Deryanın karnına doğru eğilip elini koydu, konuşmaya devam etti. "Babacım haberin olsun doğduğunda annenden çekeceğin var. Onun yanında çok belli etmeyelim birbirimizi sevdiğimizi olur mu? Baksana daha doğmadan kıskanıyor seni. Neyse ki daha ordasın da annenin bu hâlleri devam edicek."

"Bak yaa.." dedi Derya gülerek. "Ne varmış benim bu hâllerimde?"

"Ne yok ki güzelim. Bi başka, çok başka." diyip Deryanın dudağına küçük bir öpücük bıraktı. Derya da sırıtıyordu. "Derya.. Gel beni dinle biz 4. yü de çok bekletmeyelim, abla kardeş büyüsünler işte."

Deryanın gülen suratı bi anda değişmiş kaşları çatılmıştı. "Önder... Yok 4. falan saçmalama." dedi sinirle.

"E ben senin bu hamile hâllerini çok özlerim ama?"

"Oldu canım sen hamile hâlimi özlersin diye ben sürekli doğuruyum istersen?"

"Olur valla bana uyar." dedi gülümsemesini büyüterek

Kalp Güneşi / DerÖn Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin