Kalp Güneşi / DerÖn

46. Bölüm / Cafune

Cafuné: "Elini sevgilinin saçlarında şefkatle dolaştırmak"

__________________________________

Çocuklar erkenden kalkıp okula gitmiş Önder ise o günki ilk dersi olan 3. ders saatinde okula gitmek üzere evden çıkıyordu. Karısı onu geçirirken kapıda durup gözlerinin içine bakarak "Keşke okula gitmek zorunda olmasam.." diye şikayet ediyordu.

"O niyeymiş?"

"Cevabını bildiğin soruları soruyorsun çünkü cevaplarını duymayı seviyorsum dimi güzelim.." 

"Beni bu kadar iyi tanıman bazen hiç hoş olmuyor."

"Seni bırakıp gitmek de benim için hiç hoş olmuyor."

"Bana yapışık yaşayamazsın Öndercim."

"Keşke öyle bi seçeneğim olsa, canıma minnet derim."

"Onu biliyoruz canım" diyerek güldü.

"Neyse ki yarın cumartesi. Yetkililere bi dilekçe versem hafta içini 2, hafta sonunu 5 gün yaparlar mı acaba Derya?"

"Sen de tüm öğrenciler de bayram edersiniz dimi?"

"Tabii. Miss gibi işte."

"Hadi Önder hadi geç kalıyorsun hayatım. Zaten çok dersin yok onlara da geç kalmazsan iyi olur sanki."

"Dedim ama bana bu dönem az ders verin diye. Koyun tüm derslerimi bir güne hallediyim bitsin işte."

"Zaten az verdiler ya daha ne yapsınlar 3 güncük dersin var ona da etmediğin laf kalmıyor. Hadi hayatım hadi doğru işine." diyerek Önderi kolundan tutmuş dışarı doğru ittiriyordu.

Deryanın iteklemesiyle birkaç adım atıp durduktan sonra tekrar Deryaya döndü. "Sen benden bıktın mı ne bu beni hemen göndermeye çalışmalar falan Derya?"

"Saçmalama Önder yaa.." diyerek gözlerini devirdi.

Arkasını dönmüş bahçeden çıkarken bağırarak "Konuşucaz ama bu konuyu, unutmam ona göre. Dikkat et kendine iş falan yapma sakın, dinlen güzelce." diyordu. Derya cümlenin sonunu dinlemeden çoktan kapıyı kapatmıştı.

Salona gidip kendini koltuğa bıraktıktan sonra ellerini karnında birleştirdi.

"Annecim.. Kader teyzeni ve Bilal amcanı özledik sanki, bu akşam abiler de yok çağıralım gelsinler mi ne dersin? " 

Güzel bi fikir olduğunu kendi kendine onayladı. Uzun süredir fırına gidemediği gibi mutfağa girip ağız tadıyla yemek bile yapamıyordu. Önder yokken bunun güzel bir fırsat olduğuna karar verdi çünkü Önderin pimpirikliliği ve aylar önce konuştukları Alideki riskli hâmileliğin tekrar etmesi ihtimali Önder varken korkuları ve yasakları beraberinde getirmişti. Telefonunu alıp Kaderi aradı.

"Alo.. Kader."

"Lebi Deryaamm.. Söyle benim güzeller güzeli hamişim."

Arkadaşının telefonu açışındaki tatlılığa güldükten ve hâl hatır faslını geçtikten sonra asıl konuya geldi.

"Kader akşam çocuklar hep birlikte dışarıda olacaklarmış. Siz de Bilalle bize gelinsenize otururuz. Özledim zaten.."

"Olur tabii geliriz kıız. Ama bak sen sakın hazırlık falan yapma kendini yorma tamam mı?"

Derya telefondan onu görmeyeceğini bilse de refleks olarak gözlerini devirdi. "Önder seni de mi tembihliyor ne yapıyor ben anlamıyorum ki.."

"Ayy kızma enişteme ayol onun tembihlediği falan yok ben senle yeğenimi düşünüyorum sadece."