~Önder Dış Ses~
Tarih ne aşklar gördü, romanlar ne sevdalar yazdı buralarda. Leylası için çöllere düşen Mecnunu da bildi, Şirini için dağları delen Ferhatı da, Cihana hükmedip Hürreme yenilen Kanuniyi de bilir buralar, Kerem ile Aslıyı da. Seversin, kavuşamayınca aşk olur derler. Sadece kavuşamayınca değil, her şeye rağmen tüm zorlukları çok daha büyük bir sevgiyle aşınca da aşk olur. Ömrünü anlamlı kılan bir nefes olunca da aşk olur, gözlerinin içinde can bulduğun sevgilin olunca da aşk olur. Çok sevda okudum bu yaşıma kadar ama hiçbiri benim sol yanımda hissettiğimi anlatamadı bana. Ne Ferhatım ne Mecnun ne Kerem.. Ben Önder. Ben bir Derya'ya daldım, sonsuz aşkında kayboldum... Şimdi ise Vuslata eriyorum nihayet, Deryama kavuşuyorum.
Nikah tarihini o günden tam 1 hafta sonraya almışlardı. O 1 hafta heyecanla, sabırsızlıkla ve her zamanki gibi aşkla geçti. Nihayet düğün günü gelip çattı. Bugün o gündü Derya ve Önderin düğün günü...
Derya da Önder de tüm gece heyecandan doğru düzgün uyuyamamış sabah erkenden kalkmışlardı. Ayrı evlerde aynı heyecan ve aynı hislerle kahvaltılarını yaptılar. Derya kahvaltıdan sonra Kaderin kuaförüne gidecekti. Zeyno, Mavi, Duru ve Hazal da orada olacaklardı tabii ki. Önder ise Ali, Çağrı, Arap ve Bilal ile erkek kuaföründe olacaktı. Önder Deryayı çok merak edip görmek istese de Derya nikahtan önce izin vermediği için onu almaya gidene kadar göremeyecekti. Önder duramayıp mesaj atsam sorun olmaz sanırım diye düşündü. Deryaya mesaj atmaya karar verdi.
"Eminim şu an dünyanın en güzel gelini olmak için hazırlanıyorsun ama dayanamadım özür dilerim. Seni çok özledim sevgilim. Dakikaların bu kadar yavaş geçtiği başka bir gün olmuş muydu hatırlamıyorum ama bir an önce sana gelmek, seni görmek istiyorum. Seni çok seviyorum."
Derya kuaför koltuğunda saçını yaptığı sırada önündeki masada duran telefonuna gelen bildirim sesiyle telefonu açtı. Bildirimden Önderin mesajını okudu. Yüzüne bir anda kocaman bir gülümseme yerleşti "Ben de seni seviyorum şapşal." diye fısıldadı. Zeyno mesajla birlikte gülümseyen kendi kendine mırıldanan Deryayı fark etmişti.
Zeyno:Önder hocamdan mı Derya teyzee?
Kader: Ondandır başka kimden olacak kız. Ne diyor Derya?
Derya:Bir şey demiyor Kader. Hadi sen işine bak da bitir şu saçımı.
Kader: Ayy tamam kız az sabret daha çok var hem akşama.
Kader Neşeyle birlikte önce Deryanın sonra tüm kızların ve kendinin saç makyajını bitirdi. Hepsi hazırdı. Erkeklerde de kuaför faslı çoktan bitmişti. Önder Deryayı evden alacaktı bu yüzden Deryalar eve geçmişti. Herkes hazır bir şekilde saatlerin geçmesini bekliyordu. Saatler de inat edercesine geçmiyordu. Ali ve Arap Deryanın evine geçmişti. Önder, Çağrı ve Bilal ise Önderin evindeydi. Önder sürekli gel git yaparak yürüyordu. Çağrı koltukta otursa da onun başı dönmüştü.
Çağrı: Baba biraz otursana yaa yemin ederim benim başım döndü. Anladık heyecanlısın da yani tüm enerjini tüketmesen mi diyorum hani?
Önder: Yok yok tükenmez benim enerjim napayım zaman geçmiyor ki Çağrı. Bilal napsak biz gitsek mi Deryaya?
Bilal: Hoca az daha sabret gidicez bir yarım saate çıkarız.
Önder: Hayır yani trafik vardır geç kalıcaz ondan diyorum.
Bilal: Kalmayız merak etme hem her şeyin bir vakti var vaktinden önce gidersek kızar Derya abla.
Önder: Doğru kızdırmayalım dimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Güneşi / DerÖn
Fiksi PenggemarTozluyakanın en güzel aşkı DerÖn'ün hikayesini diziden sonra kendi kurgumla devam ettirmek istedim. Aşkımız kalbimizde hiç batmayacak bir güneş doğdurdu, ikinci bahar en çok bize yakıştı 🤍 Not: Kurgu Tozluyaka 24. Bölüm sonundan yani Derya ve Kenan...