8.Bölüm Oturma Düzeni

76 61 2
                                    

Bölümü oylarsanız ve beğenirseniz sevinirim.🖤

♤♡♤♡♤♡♤♡♤♡♤♡♤♡♤♡♤♡♤
 
  Bir hafta sonra

   Kavganın üzerinden tam bir hafta geçmişti ve ben bu kavgayı unutamıyordum.  Kalbim affet diyordu beynim affetme fakat ben hangisini dinleyeceğimi bilemiyordum.

    Erken kalktım ve hemen hazırlanmaya başladım.  Çünkü 1 haftadır uyuyamıyordum.  Kabuslarım her gece devamlı geliyor ve ben uyumaktan korkuyordum.  Kabusumda hep annem ve babam beni terk ediyordu.  Ve ben yok olmaktan başka bir şey yapamıyordum.  Yanıyordum ama yanmaktan kurtulamıyordum. Ben bir hafta önce o alevli yola adımımı atmaktan korkmamıştım ama şimdi korkuyordum.  Her gece sürekli şiddetini gösteren kabuslar beni mahvediyordu.  Benim aklımda şöyle bir teori vardı.  Bir insan bir çocuğa bakamayacaksa niye doğuruyordu, niye onu hayatın tehlikelerine atıyordu.  Bunu benim gibi olanlar ve içinde merhamet duygusu olanlar anlardı.  Ay'ın bana kimsesiz olduğumu hissettirmesi beni üzdü ve üzüntümden kabus görüyordum ben.  Ben kendi içimde bunları kabullenmiştim ancak başka bir insandan duymak beni üzmüştü.  Başkalarının annem ve babam ölsün bilsin istedim. Çünkü o zaman terk edilmiş hissetmiyordum ve de bana hissettirmiyolardı.  Hayat bana her türlü derdi sırtıma yükletmişti ve o yükleri taşımıştım fakat tam da geçen hafta bunun şokunu yaşamıştım.  Sırtıma aldığım yükler hakkında biri bilgi sahibi olmuştu.

    Lina geldi ve "Günaydın şekerlik fakat hemen çıkmazsak okula geç kalacağız."  Onun bu cümlesi beni derin düşüncelerimden kurtarmıştı.  Hemen malzemelerimi hazırlamıştım.  Ve hızlıca evden çıkmıştık.  Okula geldiğimizde geç kalmaktan sadece bir ihtimal kurtulabilmiştik.

     Öğretmenimiz geldi ve hepimiz ayağa kalktık.  Öğretmenimiz yer değişimi yapacağını söylediğinde üzüldüm.  Çünkü Lina'dan ayrılmak istemiyordum.

       Hoca hemen "Çocuklar hepinizi kız-erkek şeklinde oturtacağım." dedi ve ben kiminle oturacağımı o kadar çok merak ediyordum ki.  Hocamız "Ay,  Gece'nin yanına geç."dedi.  O kadar çok kötü olmuştum ki Ay'ın bana yaptıklarını unutabilecek miydim peki.  Ay'la ikimiz aynı anda şaşırarak "Biz ne alaka hocam." dedik.  Hocamız da "Israr yok çocuklar oturun arkadaş olun.  Bu nedenden dolayı yer değişimi yapıyoruz zaten arkadaşlık ilişkilerinizi geliştirin diye."  Biz Ay ile bunun şokunu atlatamışken Ay'ın hemen yanına gittim. Ay'la ikimiz kafamızı başka tarafa çevirdik ve birbirimize düşman gibiydik.

    Teneffüs olduğunda dışarı çıktık ve Ay hemen Ayaz'la konuşmaya başladı.  "Hoca niye beni sakarla oturttu ya." ben bunu duyunca hemen hiddetlenip hemen ileri atıldım.  "Ben sana çok meraklı değilim ya Ay."   O da hemen atıldı.  "Aynı düşüncelerde olmak güzel çünkü biz birbirimizi istemiyoruz."   Hemen arkamı dönüp koşarak lavaboya gittim.  Aynada kendim yine derin düşüncelere daldım.   Ay'ın dedikleri niye beni bu kadar üzüyordu ya beni niye onun dedikleri kırıyordu ya ben kırılmak istemiyordum.  Kimsesizliğim beni soğutmuştu.  Şimdi kalbim bir hiç gibiydi düşüncelerimde.  Ben yine kendim o terk edildiğim güne dönüyordum eninde sonunda.  Panik atak geçirmeye başlamıştım ve ben bundan kurtulamıyordum.  Üşüyordum hiç kimse farkında olmuyordu.   Hemen Lina daldı kızlar tuvaletine koşarak ben tam düşecekken beni tuttu "Gece iyi misin nolur bana cevap ver seni kaybetmek istemiyorum."

   Lina'nın anlatımıyla
  
   Teneffüste bizim kızlarla sohbet ediyordum.  Hemen Ayaz koşarak kantine geldi.  "Lina, Gece geçiyordu yanımızdan senin yanına gelecekti herhalde fakat Ay'ın onun hakkında söylediklerini duydu ve koşarak bir yere gitti ve nereye gittiğini bilmiyorum maalesef.  Ama Gece'yi bulmamız lazım.  Gördüğüme göre Gece kızlar lavabosuna gidiyordu ama." Bunu duyduktan hemen sonra kızlar tuvaletine doğru koşmaya başladım.  İnşallah Gece düşündüğüm şeyi yapmazdı.  Çünkü onu kaybetmek istemiyordum.  Korkularımdan biri ölümdü ve sevdiklerimin ölmesini istemiyordum.  Çünkü o zaman hayata karşı umutlarım kalmazdı.  Kızlar tuvaletine girdiğimde Gece bir yerlere tutunmaya çalışıyordu ve tutmasam düşecekti.  Hemen Gece'yi dışarı kapının oraya çektim.  Ve de kapıda Ayaz ve Ay'ı gördüm.  Ay hemen koşarak geldi ve Gece'yi kucağına aldı. Ay herhalde yaptıklarından pişmandı. Ama bu pişmanlıkların geri dönüşü olamazdı. Ay hemen koşarak kendi arabasına bindi ve Ben ve Ayaz'da Ayaz'ın arabasına binmiştik.  Yolda derin derin düşüncelere daldım. Çünkü kardeşim dediğim insanın başına bir şey gelsin istemiyordum.  Hızlıca hastaneye vardığımızda Gece'yi acile almışlardı.  Biz üçümüz dışarda beklerken üçümüzde Gece'nin durumu nasıl diye düşünüyorduk.  Ayaz beni sakinleştirmeye bir şey olmayacağına inandırmaya çalışıyordu ancak içim pek inanmak istemiyordu.  Acilden bir tane doktor geldiğinde hepimiz pür dikkat kesilmiştik.  Doktor konuşmaya başlamıştı ve ben içimden bir şey olmasın diye dua ediyordum. "Hastamızın durumu şu anda iyi ama panik atak geçirmiş anladığımız kadarıyla ondan bu gece burda kalacak ve bir süre psikolojik tedavi alması gerekiyor yoksa iyileşemez."  Bu duyduklarım beni birazcık mutlu hissettirmişti ama kalbimin çoğunluğu üzüntü içindeydi.  Ve ben bunu kolayca unutamazdım.  Sevdiğim birinin başına gelenleri. Ve kendimi affedemezdim.

______KAYAN UMUTLAR_______Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin