Bölüm 16-Bu Bir Aşk İlanıdır!

858 45 355
                                    

Bakugou'nun Bakış Açısı

Dün dışarı dolaşmaya çıktık. Sıçtığımın aptal suratı bizi antin kuntin yollardan götürdüğü ve salak resim fırçası dikkatsiz olduğu için resim fırçasıyla birlikte kaybolduk.

Gecenin bir vakti evsizler gibi sahil kenarındaki bir bankta oturmuş, denizi izliyorduk.

Tabii, ben daha çok Minato'yu izliyordum. Onun toprak rengi saçları ay ışığında pırıl pırıldı. Şüşko yanakları, pembe dudakları, ay gibi beyaz teni, mor gözleri... Bu kız her şeyiyle mükemmeldi. Hayatımda gördüğüm en harika kız...

Ve beni sevdiğini söyleyen kız.

Şaşırmıştım, ilk defa bir kız bana beni sevdiğini söylemişti, hem de bunu söyleyen sevdiğim kızdı.
Şaşkındım, heyecanlıydım, ve ne yapacağımı bilmiyordum.

Onu seviyordum, ama kendimi yeterli görmüyordum. Onu üzmekten korkuyordum, onu koruyamamaktan, ona yetememekten korkuyordum.
Onu mutsuz etmekten korkuyordum.

Herkesin söylediği gibi, ben kaba biriydim, fark etmeden kalbini kırabilirdim.
O ise bir melekti.

Zayıftım; ona bir şey olursa yaşayacağım çaresizlikten, suçluluk hissinden korkuyordum. Sevdiğim kıza bir şey olmasından korkuyordum.

Yanında olamamaktan korkuyordum.

Şaşkındım, ne yapacağını bilememiştim.
Kalbimi hızlandıran, beni heyecanlandıran, aklımdan hiç çıkmayan kızdı o. Ve bana aşık olduğunu söylemişti.

Aslında ben de ona açılacaktım, çatıyı onun için hazırlamıştım. Fakat emin değildim; Minato'nun ne tepki vereceğinden, doğru yapıp yapmadığımdan, duygularımı açmaktan...

Zar zor topladığım cesaretimle tam ona hislerimi itiraf edecekken gelen kahkaha sesleri dikkatimi dağıtmıştı. "Aşk meşk zaten aptallık. O da seni sevmeyecek." düşüncesi aniden esir almıştı beni.

Bu yüzden Minato'ya 'aşkın aptallık olduğunu' söyledim. Aşk aptallıkken ikimizin de bile bile bu duruma girmesi saçmaydı, çalışmayı durduran beynim böyle söyledi.

Ne diye salak saçma laflar söyledim ki? Kız belki çok üzüldü, kırıldı.
Daha şimdiden ona böyle hissettiriyorsam...

Hayır, dedim içimden. Minato güçlüdür, iyi görünüyor da, ona hislerimi söylememezsem daha yazık olacak!

Ben bu düşüncelerin içinde onu izlerken çevirdi kafasını,
"Ne bakıyon dayı?"

İşte aşk kadınım ya!

"Saçında böcek var." dedim normal bir ses tonuyla.

"Ne?! Nerede!?" diye çığlık atarak fırladı ayağa ve saçını silkeledi, "Aaah, al şunu!!"

O an gülmemek için kendimi zor tuttum çünkü böcek falan yoktu, sadece bahanemdi. Ama bozmadım,
"Eğ kafanı," dedim.

Eğildi. Silkelerken saçının mis kokusu geliyordu burnuma. "Tamam, gitti."

Derin bir nefes alıp banka geri oturdu. Cidden panik oldu herhalde.
"Alt tarafı bir böcek, amma korktun."

"Böceklerden hoşlanmam!"

"O böceğin en az 70 katısın!"

Mal lan bu.

Her şey bir yana, biz orada oturmuş dinlenirken ben hala nasıl açılacağımı düşünüyordum. Ona söylediğimden şeyden sonra kabul eder miydi ki?

Etmezse etmesin, ne yapayım?

Ama cümleye nasıl gireceğimi bilmiyordum.
Rastgele dal, diye geçirdim içimden.

Bakugou x OC  (Bakugou x Reader ~~ Bakugou x YN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin