Bölüm 25 - Zaman

186 13 198
                                    

Minato'nun Bakış Açısı

Dün ve bugün olanlardan sonra ders dinlemek zordu. Dai, Bakugou ve Midoriya da sınıfa dönmüştü. Nefesimi düzenleyebilmiştim, fakat düşünmeden edemiyordum. İşler nasıl çözülecekti? Dai'nin ne kadar süre uzak davranacağını kestiremiyordum, Bakugou'yla konuşamamıştım bile.

Kafamı önce sırası arkalarda sağımda kalan Dai'ye çevirdim. Hocayı izleyen ifadesiz gözleri bir an için bana çevrilmişse de kısa bir bakışmanın ardından hocaya geri döndü.

Sonrasında Bakugou'ya baktım. İnanılmaz sinirliydim ona. Elinin tersiyle desteklediği başını pencereye döndürmüş, dışarıya bakıyordu. İncelerken bakışlarım, onun masanın üstünde sımsıkı duran öbür eline indi.

Hoca uyarmadan önce kitaptaki soruyu cevaplamam gerektiği için oraya odaklandım. Hem zaten sarı kirpiyi gördükçe yaşananlar aklıma geliyor, daha da sinirlenmeme sebep oluyordu. Sorunun cevabını yazdıktan sonra kitabımın boş kısımlarına birkaç çizim eklemeye başladım. Hiç değilse aklımı bu düşüncelerden uzaklaştırır, diye düşündüm.

Benim söyleyecek sözüm kalmadı Eiko." diyen Dai'nin sesi kafamda yankılandı bir an.

Derin bir nefes verdim ve düşündüm, "Birkaç..."

Bu çocuk tehlikeli!"

Çizdiğim çizgiyi uzatırken biraz bastırdığımı gördüm. "Ufak,"

Sonra Bakugou'nun sözleri çınladı Benim sözlerime hiç değer vermedin!"

Ya sabır, diyerek kendi kendime başımı salladım. "Çizim,"

Hatta biliyor musun..."

İç geçirdim yine, "...Daha-"

Belki de onu benden daha çok seviyorsundur!"

Çıt etti elimdeki kalem, kırmışım. Elime batan kıymığa bakarken kitaptaki koyu çizgileri ve ufak yırtığı görmüştüm. Ne kadar bastırdığımın farkında bile değildim, arka sayfalarda iz çıkmıştı resmen. Kalemi kenara bıraktım ve arkama yaslandım. Yine derin bir nefes verdim.

Kendime hakim olmalıyım, diye geçirdim içinden.
Keskin sirke küpüne zarar!..

Zil çaldığında sonunda Rai'yle konuşacak fırsatım olmuştu, ona ihtiyacım vardı. Hızlıca B sınıfına gittim, kapıdan ona seslendim.

Rai, Satsune ve Monoma'yla konuşuyordu. Beni gördüğünde hemen kitabını kapattı ve onlara görüşürüz diyip yanıma geldi, bahçeye çıktık. Hava almak iyi gelmişti. Serinlik beni rahatlatmıştı.

(hikayede zaman asla gerçek hayatla tutmuyo ğaşalxzlaöemd)

Biraz dinlenebilmenin verdiği yumuşamayla omuzlarımı düşürdüm ve uzun süredir çattığımın farkında olmadığım kaşlarımı normal şekline geri getirdim. Derin bir soluk aldım.

O sırada beni süzen Rai, dikkatli bakışlarının eşliğinde sordu. "Sonunda biraz gevşeyebildin sanırım?"

"Sonunda..!" diye tasdikledim onu, ve arkama yaslandım - hatta uzandım banka küçük olmasına rağmen. Başımı bankın sırtına yasladığımda parçalı bulutlu gökyüzünü gördüm. Manzaraya rüzgarla giren sarı saçları gördüğümde odak noktam tekrar arkadaşım oldu.

"Şimdi ne yapacağım, Rai?" diye sordum.

"Bir şey yapman gerekiyor mu?" yanıtını verdi.

"Nasıl yani?"

Bakugou x OC  (Bakugou x Reader ~~ Bakugou x YN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin