Bölüm 12- Yurt

667 45 39
                                    

Gözümü açtığımda... Neredeydim ben? Bir hastane odasına benziyordu. Kolumda serum vardı. Yandaki koltuktaysa annemler duruyordu.
"E-Eiko! Uyandı!! Ayaro çabuk hemşireye haber ver!"

"Kızım! Sen iyi misin?"

Mahmurluk içinde düzgün kelimeyi söylemeye çalıştım.
"İyiyim..."

O sırada hemşireyle birlikte abim içeri girdi.
"Müsaadenizle bazı kontroller yapmalıyım." dedi.
Seruma baktı, kan değerlerimi gözden geçirdi.
"Gayet iyi görünüyorsunuz. Kendinizi hazır hissettiğinizde çıkabilirsiniz." dedi ve odadan ayrıldı.

Ben daha yeni ayılıyordum. Neler olmuştu?
Bakugou'yu kaçırdılar,
dövüş felan oldu
sonra kaçt-
Bir dakika, Ba-

"Bakugou, iyi mi? O iyi mi?!" diye sordum panikle.

"İyi dışarıda seni bekliyor, onu bunu boşver sen iyi misin??" diye sordu Abim. Endişeli görünüyorlardı.

"İyiyim, bacağım biraz sızlıyor o kadar." dedim sakin olmaya çalışarak.

Tüm bu olanlar... Korkunç, ürkünç, ürpertici ya da her ne derseniz. Bu şeyi iliklerime kadar hissetmiştim, hissetmiştik. Şu an rehavet içinde olduğum doğrudur, ama kendime kızmıyor değilim. Zayıftım, bir kez daha bu gerçekle yüz yüze gelmiştim.

Ya başımıza bir şey gelseydi? Bunun hesabını kim verebilirdi? Ya benim yüzümden birine zarar gelseydi? Zayıflığım bir cana mal olsaydı...

Zayıftım, evet. Ama bu sefer küçük bir çocuk gibi ağlayıp, hareket etmeden durmayacağım. Bu gerçekle yüzleşmişsem de gerçekler yüzleşmek için değil midir zaten?

Kendimi geliştirecektim. Bir daha kimsenin başına bunun gibi bir facia gelmesine izin vermeyecektim. Bir daha asla böyle bir hezimete düşmeyecektim.

Önüme bakacaktım. Bu olanı yok sayacak değildim tabii. Ama gidip, bunun üstünde durup, sürekli korkup yerimde sayarsam hiçbir şey yapamazdım.

Ailem beni öpüp kokladıktan sonra babam işe, abim dışarıdakilerle konuşmaya çıktı.
Bir ara abim içeri başını uzatıp,
"Eiko arkadaşların yanına gelmek istiyor." dedi.

"Şu an biraz kafamı toplamam gerek aslında."

"Rai'yle Dai çok ısrar etti."

Onlarla konuşmak bana iyi gelebilirdi. Kafam dağılırdı hiç değilse.
"Tamam onlar gelsin." dedim.

Rai direkt öküz gibi içeri daldı,
"Eikooooo!!"

Dai, centilmenim, yavaşça başını içeri uzattı. Onay beklercesine baktı ve sonra içeriye girdi. Bir demet çiçek getirmişti.

Rai beni boğarcasına sarılırken söyleniyordu,
"Gerizekalı! Çok endişelendik senin için!.."

Dai uyarırcasına hafifçe öksürdü, ardından konuştu.
"Geçmiş olsun Eiko..."

İkisinin de gözleri yaşlıydı. Uzunca sarıldıktan sonra -göz kırpmama oyunu oynarmış gibi- birbirimize baktık. Sanki aylardır görüşmemiş gibiydik.

"İyi misin?"

"İyiyim."

"Var mı ağrın sızın?"

"Bacağım biraz sızlıyor, o kadar."

"Emin misin?"

"Eminim."

"Bir şey yaptılar mı sana."

"Hayır. Bir şeyim yok zaten, özgünlüğümü fazla kullanmışım sadece."

Bakugou x OC  (Bakugou x Reader ~~ Bakugou x YN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin