Bölüm 29 - Emredersiniz Komutanım! - Final

138 16 64
                                    

Yurt binasının ortak salonu sıcacıktı. Sato kek pişirirken fırın mutfağı daha da ısıtıyordu. Sıcak çikolataları hazırlarken aynı anda keklere baktım.
Leziz görünüyor!

Özel karışımım ocaktaki ateşin kollarına kendini bırakıyordu. Bir yandan karışıma göz kulak olurken diğer yandan camdan dışarı bakıyordum. Zaman geçtikçe havalar iyice soğumuş, dışarısı karla dolmuştu. Sınıfın çoğu dışarıdaydı, ben de onlara sıcak çikolata hazırlıyordum.

Kakaonun yoğun kokusunu içime çekerken önce karın beyazına, sonra eğlenen arkadaşlarıma baktım. Dai, Todoroki, Hami ve Midoriya kardan adam yapıyordu; Rai bizim yurdun bahçesinde Mina, Kirishima ve Kaminari'yle cephane hazırlıyordu. Uraraka ve Tsuyu kardan melek yapmakla meşguldü, Momo ve Jirou da hasta olacaklarını söylüyordu.

Bir kısmımız bahçede vakit geçirirken bir kısmımız sıcakta kalmayı tercih etmişti. Ben de atıştırmalık hazırladıktan sonra çıkacaktım.
Ha, Bakugou'yu soracaksınız, ben çıkmadım diye o da içeride oturuyordu.
"Acele edemez misin?! Garip saçlı ve kopyacı savaş için planlar yaparken biz burada boş boş oturuyoruz!"

Başımı sinir küpünün sabırsız sesinin geldiği yöne çevirdim. "İstiyorsan sen çık, demiştim ya. Beni beklemene gerek yok."

Bir cevap yerine adım seslerini duymuştum. Sonunda tezgahın önünde durmuş, kollarını bağlamıştı. "Tek başıma mı? Sen yanımda olmadıktan sonra anlamı yok."

Ocağın başında karışımı karıştırmaya devam ederken yanıtladım. "Bu çok tatlı ama ses tonun savaş istediğini söylüyor."

Önüme dönmeden önce ona hızlıca bir baktığımda yüz ifadesi klasik, hırslı gülümsemesiyle parlıyordu. "Kopyacı o kadar kışkırttıktan sonra hepsine haddini bildirmem gerekiyor."

"İyi o zaman, bu bitsin biz de çıkıp cephane hazırlayalım." dedim sıcak bir sesle. "Bu arada şuradan şeker ve kaşık uzatır mısın?"

Kavanoz tezgahta kayarak ocağın yanında durdu, eklemek için kaşığı beklerken arkamdan sarılan iki el bana onu önüme getirmişti.
Bakugou'nun arkadan sarılması her zaman hoşuma giderdi, başını da omzuma yaslamıştı. Eli göbeğimde kayarken kendimi kastım, "Bekle, gıdıklanıyom, sabit dur."

Bir şeyler mırıldandı ama anlamadım, olsundu.
En sonunda sıcak çikolata hazır olmuştu, sarı cıvcıv bardakları çıkarmıştı. Hepsine doldurduktan sonra önce içeride oturanlara ikram ettik, sonra bahçede birine dağıtması için tepsiyi verdim çünkü bizim çıkmadan montumuzu giymemiz gerekiyordu.

Hızlıca giyinip dışarı çıktığımızda herkes tepsinin başındaydı, "Enfes! Ellerine sağlık Minato!" dedi Kaminari, birkaç kişi de ona eşlik etti. Gülümsedim, beğenmeleri hoşuma gitmişti. Biz de sarı cıvcıvla kendimizinkini aldık, bir banka geçtik üstündeki karları silip.

"Oturacak mıyız öylece? Savaşa hazırlanmalıyız!"

Kendim iyice yerleşirken cevapladığımda buhar çıkıyordu. "Önce sıcak çikolatamızı içelim! Boşuna mı yaptım o kadar?"

Biraz soğuması için üflerken arada sinir küpüne bakıyordum, "İyi o zaman." diyerek dikti bardağı direkt.

"Lan dur yanacaksın!"

Çok da umursamadan hızlıca kartopu yapmaya başlamıştı bile. "O zaman sen bunları koru, şerefsiz kopyacı çalmaya gelebilir."

Keske inkar edebilseydim.
Ama muhtemelen savaş savaştır diyip her şeyi mübah görecek.

"Tamam, o iş bende. Hatta korumak için bir şeyler çizeyim," diyip işe koyuldum. Önce kartoplarını saklayabileceğimiz ama içinden alması kolay olan bir kutu, sonra kağıdı yırtılma ve ıslanmadan korumak için küçük paravanımsı bir aparat çizdim.

Bakugou x OC  (Bakugou x Reader ~~ Bakugou x YN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin