Bölüm 11. (Sezon Finali.)

2.3K 22 12
                                    


Hastaneden çıkalı 1 hafta olmuştu. Hiç kimseyle konuşmuyordum. Aslında beni bulmalarınada izin vermiyordum. Planım işlemeliydi. Her kese kendimi göstermeliydim artık. Aldatılan ve ya sahip çıkılan kadın değil. Güclü kadın olduğumu bilmeliydiler. Tüm masadakilerin zayıf noktasını bulmuştum. Tabi ki çok kolay olmadı. Çok zordu çok. Ama başardım. Zaten başka şansımda yoktu. Şimdide hazırlanıyordum. Hastaneden çıktıktan sonra Kaya ve Stevi hiç görmemişdim. Şimdide onları yemek yemeye davet etmiştim. Komik dimi? Ama mecburum ikisi bir arada olmak zorunda. Sırlar ve arkadan atılan bıçaklarla olmaz. Aramızda bir hain vardı ve ben bunu biliyordum. Bulacaktım. Üzerime kırmızı derin yırtmaçlı uzun bir elbise giydim. Göğüs dekoltesini sevdiyim için bu gün baya bir ıştah açıcı geçecekti. Ama kim için bilemiyorum. Adımı duyurmam gerekiyordu. Yoksa masada bir kadın var zayıf nokta o derlerdi. Evden çıkıp arabama doğru ilerledim. Önce vericiyi yerleştirdim ben istediğim zaman patlayacaktı. Hiç kimse benden şüpelenmemeli. Onun için kendi canım arabamı patlatacaktım. Şimdide yola koyulma zamanıydı.

15 dakikalık yolculuğun ardından. Şehirden biraz uzakta bir malikanede yemek ayarlamışdım. Bu gün 2 görüşmem vardı. Önce Kaya ve Stevle yemek yeyecektim. Malikanenin önüne gelince vericinin saatini ayarladım. 1 saat içinde patlayacaktı yani benim şu an 40 dakikam vardı. Geri kalan dakikalarımla arabamı patlatmakla meşgul olucaktım. Malikanenin içerisine doğru ilerledim. Benim iki yavuklum gelmişdi. Ay ne komik dimi. Ne yapayım anacım güzelim çıtırım dayanamıyorlar. Masaya yaklaştıkca ikiside süt dökmüş kedi gibi beni izliyordu. Onlara bakmadan yerime oturdum.
"Merhaba beyler"
Kaya "Merhaba çok güzelsin" Kayayla gözlerimiz kesişti. O gözlerde kaybola bilirdim. Zaten kaybolmuştum. Bu gün karar verecektim. Bu gün dönüm noktam olacaktı. Ya kaybolacaktım ya da kendimi bulacaktım. En kötü ne ola bilir ki? Bizim bakışmamızı Stevin boğaz temizleme sesi böldü.
"Merhaba alev hoşgeldin. Bizi niye bir araya getirdin?"
Stev sinirlenmişdi. Neye sinirlendiğini biliyordum. Onu reddedib Kayayla bakışıyordum. Anlıyordum onu.
"Biliyorsunuz 1 haftadır ortalıkta yokum. Aradınız ama ulaşamadınız artık bunu kabullenin. Ben istemediğim süreçte beni kimse bulamaz. Evet Stev A senin yardımlarınla doğdu. Ama sakın unutma A kendini çok geliştirdi. Artık yaratdığın bir A deyilim. Alevin küllerinden doğan bir A var karşında ben anka kuşuyum. Beni hafife almayın ne sen ne Kaya ne de diğerleri. Kılçık olur sizi boğarım. Deniz olur yutarım. Alevlenib yakarım. Çamur olurum size bulaşırım. Ben artık tek A değilim. Ben artık zihinleri aşmış küllerinden doğan Anka kuşuyum. Umarım anlata bildim. Sizi tehdit etmiyorum. Ya yanımda olucaksınız ya karşımda. Unutmayın karşımda kim olucaksa son nefesini benim ellerimin içinde verecek. Şimdi size seçenek sunuyorum. Ya yanımda olun dost olalım. Ya da ben elimdeki delilleri bütün dünyayla paylaşıyım. Bu arada artık masanın tek bir lideri olacak. O isimde A. Başkası değil. Sizi önden çağırdım. Çünkü düşman gibi görmüyorum. Ama düşman olursanızda hodri meydan." diyip yüzlerine baktım. İkiside çok şaşkındı. Benden beklenmedik şey yapmışdım. Şimdi sözün tam anlamıyla ikiside yaratdığı canavara bakıyordu. Bir şey söyleyemediler.
"Evet anlaşıldı konuşmayacaksınız. Size 2 gün düşünme süreci veriyorum. 2 gün sonra artık görüşürüz." Gözümü üstlerinde gezdirdim. Kaya bıyık altından gülüyordu. Sanki gözlerinde gurur vardı ya da ben yalnış görüyorum bilmiyorum. Ama Stev çok sinirlenmişti. O beni yardıma muhtaç bir süs balığı biliyordu. Ama ben pirana olmuşdum. Küçük ama tehlikeli. Bana ne ki öyle bilsin. Bana uyar vallaha.
"Şimdi gide bilirsiniz. Haberleşiriz." diyip masadan kalkıp toplantı olacak odaya geçdim. Henüz kimse gelmemişti. En başdaki koltuğa oturdum. Düşüncelere dalmışken kapı açıldı. Kaya anlaşılan gide bilirsiniz sözlerini anlamamıştı. Tam ağzımı açacaktım ki belimden tutub kendisine çekip dudaklarıma yapıştı. O kadar istekli öpüyordu ki karşılık verdim. Öpüşleri bile ıslanmama yetmişti. Elleri yırtmacımın içinden külotuma çıktı. Külotu kenara çekip beni okşamaya başladı. Ağzının içine doğru inledim. Beni koltuğa itdi. Bacaklarımı iki yana ayırıp arasına girdi. Atdığı dil darbeleri tüm düşüncelerimi mahvediyordu. Onu çok özlemiştim. İniltim odayı dolduruyordu. Saçından çekib kendime bastırdım.
"Ka-kayaa ahhh hızlı lütfen hızlııı geliyorumm. Ahhhh ahhh." diyip Kayanın ağzına sularımı akıtdım. Kaya ayağa kalkınca dudakları parlıyordu. Yakasından tutub kendime çekip dudaklarına yapıştım. Elimi pantalonun önüne sürtdüm. Şişlik beni deli ediyordu. Benim için ereksiyon olmuştu. Önünde diz çöktüm. Pntalonun önce kemeri çıkardım Kayanın nefesi yavaş hareketlerimden dolayı sıklaşmıştı. Pantalonu aşağı çektim. Erkekliğini elime aldım Kaya inledi. Onun iniltileri beni azdıyordu. Önce okşadım sonra öpücük kondurdum erkekliğinin başına. Birden bire erkekliğinin hepsini boğazıma kadar ağzıma soktum. Kaya bu hareketimle yüksek sesle inledi ve saçlarımdan tutdu. Biraz daha gel git yaptım. Son bir kez daha boğazıma sokarak boşalmasını sağladım. Boğzımın içine boşaldı. Bende onu içtim. Kayaya baktığımda beni parlak gözlerle izliyordu. Ayağa kalktım.
"Alev alevim sen harika bir kadınsın. Seni seviyorum. Seni çok özledim. Cevap verme istersen. Ama bil. Bil ki seni seviyorum. Ne olursa olsun. Gitsende kalsanda seviyorum. Ama hiç bir zaman gitme tamam'mı?"
Ne diyeceğimi bilmiyordum. Bir şey söylemek istediğim zaman odanın kapısı çaldı. Kaya kendi yerine oturdu. Masanın diğer üyeleride gelmişti. 40 dakika olan zamanımın son 10 dakikası kalmıştı. Her kesle selamlaştım ve masanın başına oturdum. Benim bu haraketim dikkatlerini çekmişti. Fısıldamalar başlamıştı bile. Son bir koltuk boştu. Stev gelmemişti. Kendi bilirdi. "Merhaba beyler hoşgeldiniz. Gördüyünüz gibi masanın başındayım. Yani siz bundan sonra benden başka hiç kimseden emir almayacaksınız. İtirazı olan varsa. Her kesle vedalaşsın. Çünki son nefesi benim elimde olucak." diyerek masadan kalktım. 2 dakika sonra zaten beni kabül edeceklerdi. "Beyler sizin bütün yasa dışı işleriniz şu an bir bellekte ve sadece bende ya dostum olursunuz. Ya düşmanım. Seçim sizin. Sizi tehdit etmiyorum öyle algılamayın kırılırım. Sadece olacakları söylüyorum." Hiç kimse benden bunu beklemiyordu. Şaşkındılar. "Ben A. Ben nerdeysem orası benimdir. Siz emrimde çalışacaksınız.! Başka şansınız yok.! Hadi size iyi geceler."
Ne kadar ciddi olduğumu bileceklerdi. Odadan dışarı çıkmak için hareketlendiğimde koltukların çekilmesini duydum. Arkama bakmadım. Hepsi bir ağzıdan "Hoşgeldiniz masamızın yeni lideri A." Dudağımın kenarında hafif bir gülüş belirdi. Samimi değil soğuk. Yüzlerine bakmadan dışarı çıktım.
Arabaya doğru hızlı adımlarla ilerledim binmek için kapını açtığımda arkadan adım seslendi.
"Alev.!"
Arkama baktığımda Kaya bana gülümseyerek bakıyordu. Gülümsemesine karşılık verdim.
"Seni Seviyorum anka kuşum." Gözlerim doldu kalbim küt küt atmaya başladı. Heyecandan ne yapacağımı bilmedi. Beni böyle kabül ediyordu. Liderliğimi kabül ediyordu. Beni sevdiğini söyleyerek. Kayaya doğru koşup boynuna atladım. Sıkıca sarıldım sanki bir daha sarılamayacak gibi. Dudağına ateşli ama bir o kadar da duygulu ve içten bir öpücük bıraktım. Gözlerinin içine bakarak. "Seni seviyorum yeşil gözlü adam" dedim. Kaya o kadar güzel güldü ki bende karşılık verdim. Evet seviyordum. Kayaya sarıldım ve arkamı döndüm. Yoksa gidemeyecektim. Arabaya binip son sürat sürmeye başladım. Uçurumun kenarına doğru o tarafda hiç kimse yoktu zarar göremezlerdi. Bombanın patlamasına son 5 dakika kalmıştı. Frene basdım araba dursun diye ama durmadı. Arabanın frenleri tutmuyordu. Gözümden bir damla yaş aktı. Bana ihanet etmişlerdi. Bana ihanet etmişti. Beni sırtımdan bıçakladı. Beni seven adam benim gözlerimin içine bakan adamın sevgisi sahteymiş. Benim ölmem için elinden geleni yaptı. Şu an ölüme gidiyordum. Uçuruma doğru arabada bombayla. Ne yazık araba durmadı. İhanete uğradım ikinci defa....!

(Yazar anlatımı.)
Alev arabanı durdurmak için her şeyi yaptı. Ama olmadı. Telefonla arayamadı. Çünki bu hızla giderken çantasından telefonu alamazdı. Kaza yaparsa da ölecekti. Her iki ihtimalle ölecekti. Kayayı düşünüyordu. Neden diye neden? Şimdi ona niye öyle güldü ki? Neden yaptı bunu Aleve.? Neden? Alev artık ağlamıyordu. Uçurumun kenarına gelmişti. Son kez son kez "Seni Sevdim yeşil gözlü adam." dedi Alev. Araba Uçurumdan düştü düştükten 2 saniye sonra patlama sesleri her tarafa yayıldı. Gecenin karanlığını alevler kızıla boyadı. Gecenin sessizliğini Alevin çığlıkları doldurdu. Bu günün tarihi gecenin kızılı olarak akıllarda kalıcaktı. Bu günün tarihi ihaneti. Çığlıkları temsil edecekti.
08.10.2023.



Arkadaşlar merhaba. Nasılsınız? Bölümler biliyorum geç geldi. Kusura bakmayın. Bazı sorunlarım vardı. Kafam çok dolu olduğu için bölüm yazmadım. Şu an da taslak yok. Onun için bu bölüm sezon finali yapıcam. 1ci kitabın sezon finali. Devam kitabının ismi. ÇIPLAK HAYATLAR olucak. Çok seveceksiniz. 1ci kitabda olayları anlamaya bilirsiniz. Ama 2ci kitabda her taş yerine oturacak merak etmeyin sizi seviyorum. 2ci kitabın 1ci bölümünü kısa bir zamanda yayınlıycam en az 10-15 taslak olunca♥️

Bu arada arkadaşlar Kaya ve Alev sonunda birlikte oldu. Peki ihanet hakkında ne düşünüyorsunuz? 🫠

ÇIPLAK...! 18+🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin