ÇIPLAK...! 18+🔥

Bölüm 7.

  Hu huuuu ben geldimmmmm♥️

Bazen insanlar her şeyden vazgeçmek ister ya. Bende şimdi o durumdaydım aslında. Gitmekle kalmak arasındaydım. Aslında ben hep araftaydım. Hiç bir zaman bir yere tutunamamışdım. Aslında tutunmak için ben dal istemiştim ama onlar ağacı istediğimi sanıp hep yalnız bırakmışlardı. Şimdi karşımda bana o dalı verip sonra o dalı acımasızca dikenlerle donatan eski arkadaşıma bakıyordum. Yanılmıştım. Ona güvenmekte yanılmıştım. Arkadaki sesler arttıkca sinirleniyordum. Stev pişkince suratıma bakıyordu. Dudağımın kenarı hafifce kıvrıldı. Gözleri o kıvrımda oyalandı daha gözlerime bakmadan suratına yumruğumu geçirdim. "Alev napıyorsun yaaa? İlla estetikmi burnum demeliyim?"
"Sus be gerizekalı. Sen kimin evini basıyorsun pezevengin döl israfı?" Yerden kalkmadan topuklu ayakkabımın tabanıyla karnına tekme attım.
"Bana bak erkek orospusu bir daha evime gelirsen sonun fena olur. Ve biliyorsun acımam." yüzüne tüpürdüm ve yanından uzaklaştım. Kapıya çıkınca gördüğüm manzarayla şoka girdim. Tim kolundan yaralanmıştı. Ve Çiçek şu an onu azarlıyordu. Kartal cesetleri topluyordu. Si ah si ahhh Si'de kırılan tırnağına ağıtlar yakarak törpülüyordu. Allahım bu nasıl çile? Bu nasıl ekip? "Heyy napıyorsunuz siz?" sesimi duyunca hepsi bana baktı.
"Kraliçemmmm vuruldummm. Kan kaybediyorum. Sanki sanki beyaz işık geliyor. Gidiciyim galiba ben." her kes bıyık altından gülüyordu. Sonra Tim parmağıyla bir yeri gösterip "bak bak bak azrailim geliyor. Götürmeye geliyor. Daha bu genc yaşımdaa ruhsuz kaldımmm" diyerek bayılma taklidi yaptı. Artık bende gülüyordum.
"Çiçek sen timi içeri götür. Si o törpüyü gözüne sokmadan kalk içerdeki salağı bağla. Kartal sende ölmüş cesedleri dövmeyi bırak ve burayı temizle." diyip arabama bindim. Nereyemi gidiyorum salak, şerefsiz ve birazcıkta puşt olan Kayanın yanına. 25 dakikalık yoldan sonra holdingin önüne geldim. Koşar adımlarla içeri girdim. Her kes korkudan bana bakıyordu. Tabii bakarlardı benim ofisimede baskın yapar gibi biri girerse bende bakardım. 39cu kata çıkmak için asansöre bindim. Alçak puşt 39 nedir yaa bu nasıl bir bina. Bina şu an dile gelip hanım hanım bina sensin ben gökdelenim diyecek. Kendi iç sesime gülerek asansörden indim. Kayanın odasının önüne gelince hiç beklemeden kapıyı açtım. Elim dondu. Kalbim kasıldı. Yutkunamadım. Dün benim tenimde nefes alan adam bu gün başka tene dokunuyordu. Bu kaçıncıydı? Ben sayamadım. Kaya beni görünce sarıldığı kızı geri püskürttü.
"Alev dinle. Göründüğü gibi değil" diyip bana yaklaşmaya başladı. Elimi kaldırdım öne uzatarak gelmesini engelledim
"Gel-gelme Kaya. İstemiyorum. Bana gelme. Ben sana geldim. Hep geldim şimdide geldim. Sen? Peki sen? Söylesene bu da bir plan desene. Diyemezsin dimi? Niye? Seni sevdiğim için. Seni sevdiğim için sen zor duruma düşme diye elimden geleni yaptım. Sen napıyorsun. Başka kadınlara gidiyorsun. Bıktım Kaya. Ben bıktım" sonlara doğru sesim hem sinirli hem de kırgın çıkmıştı. Gözlerime baktı ne gördüyse pişmanlığı buradan bile okunuyordu. "Göründüğü gibi değil açıklayamam ama bil işte Alev göründüğü gibi değil. Lütfen bana inan ve güven. Lütfen" diyerek yaklaşmaya başladı. Yanı başımda durunca tokat attım başı yana düştü.
"Sana olan sevgime çok yazık. Sana olan kalbime çok yazık. Seni unutamadığıma çok yazık. Bana çok yazık" diyip arkamı döndüm. Bitmişti. Ben onu tehdit ederlerse biliyim diye eve ses kaydı,kamera koymuşdum. Bileyimde kırılmayayım diye ama o ne yaptı. Yine beni yanıltdı. Demek sabah koynumdan çıkıp bunun için özür dilemişti. Geldiğim gibi hızlı çıkamadım. Artık yorulmuştum. Holdingten çıkar çıkmaz arabama bindim. Son hız eve gitmeye başladım. Arabanın aynasından arkama bakınca Kayanın beni takip ettiğini gördüm. Biraz daha hızlandım. O uçuruma sürdüm. Evet o uçurum. Kaya yanımda gidiyordu. Penceresini açıp bir şeyler bağırıyordu. Uçuruma çok az kalmıştı frene bastım. Benle birlikte Kayada frene bastı. Ne yani kendimi uçurumdan atsam Kayadamı atacaktı kendini. Düşüncemin saçma olduğunu onayladıktan sonra arabadan indim.
"Alev sen ne yapıyorsun? Korktum Alev sana bir şey olacak diye korktum." bana sarılıyordu. Benimse ellerim kımıldamıyordu. Sarılmadığımı farkedince benden ayrıldı yüzümü avcunun içerisine aldı.
"Hayatım,sevgilim,bebeğim bana güven. Alev lütfen gözlerime bak" onu kendimden ittim. Elim belimdeki silahıma gidince hiç düşünmeden silahı kendi kafama dayadım. Kayanın gözleri yerinden çıkacakmış gibi büyüdü.
"Alev saçmalama alev lütfen. Hadi bebeğim o silahı bana ver. Hadi yavrum."
"Hayır. Sen beni haketmiyorsun. Sen sevgimi haketmiyorsun. Bitti." Kaya sanki beni duymuyordu. Gözleri kafama dayadığım silahtaydı. Birden silahı ona doğrulttum. İlk önce rahatlamış gibi nefes aldı
"Tamam Alev beni vur, öldür ama bir daha o silah kendi kafana dayanmasın" söylediklerine hissizce güldüm.
"Sana bir daha inanmam demiştim. Seni bir daha affetmem demiştim. Seni silerim demiştim." diyip silahı kalbine getirdim.
"Seni seviyorum Alev" yağmur yağmaya başladı. Sevinmiştim aslında göz yaşlarımı gizleye bilecektim. Keşke hıçkırıklarımıda gizleye bilseydim. Neden ama neden? Niye beni sevemedi? Babası sevmeyen kızları hiç kimse sevmezmiş sözleri doğruluğunu ıspatlamak için elinden geleni yapıyordu.
"Kaya ben seni sevdim. Seviyorum. Her defasında pişman ettin. Ben bu arkamdakı salak uçurumdan düşünce bile seni sevdim. Seni düşündüm. Öleceğimi değil seni düşündüm seni. Aylarca uyanamadığım o yatakta seni düşündüm. Beni kim kurtardı bilmiyorum. Uyandığımda yoktu. Ama o kurtarana teşekkür etmek bile senden sonra aklıma geldi. Ya ben yatmaktan yürüyemedim. Ben seni düşünmekten çıldırdım." Durup biraz nefes aldım beni soluksuz dinliyordu. Silahı göğsüme vurarak kendimi gösterip konuşmaya devam ettim. "Sen ne yaptın? Niye yaptın? Ya ben ya ben. Hani seviyordun? Sen beni hani seviyordun? Sevmiyordun Kaya seninki sadece cinsel istek. Başka bir bok yok. Hani merak ediyordun ya yurt dışındayken ne yaptın? Acı cektim Kaya acı. Seni bir mektupla terk ettiyim için acı çektim. O kıza dokunan dudakların için acı çektim. Ben intahar ettim be intahar. Stev kurtardı beni. Sonra bana hayat verdi. Gerçi şimdi o hayata sıçıyor. Sizin doğanızda var dimi? Tüm suç bizde ki sizin gibi alçaklara inanıyoruz. Sevdim lan seni sevdim. Bu kaçıncı darbe amına koyayım?" susmuştu artık o da ağlıyordu benimle birlikte. Artık gizlemiyorum hıçkırarak ağlıyordum.
"Özür dilerim Alev. Özür dilerim. Ne yaparsan yap sadece bunu bil göründüğü gibi değildi. Bu kadar kırılacağını bilsem yapmazdım" histerik bir kah kaha attım.
"Yapmazdın demek. Ama yaptın. Sen beni yatağında bırakıp o kadına geldin. Ben gecenin mutluluğunu yaşarken sen başkasına kollarını açtın" gözlerine baktım. Başımı iki yana salladım ve "Çok yazık" diyerek tetiğe basdım. Kaya vurulmuştu ama benim silahımla değil. Benim silah tutan elimi maskeli biri itmişti. Kayanın gözlerine bakıyordum.
"Siz kimsiniz? Bırakın onu. Alev korkma aşkım ben yanındayım" konuşamıyordu ama benim için nefesini tüketiyordu. Bacağından çok kan akıyordu. Korkuyordum ben silah çektiyim adam için korkuyordum. Sonra boynuma birileri iyne yaptı. Kayanın sesini duyuyordum ama algılayamıyordum. Ellerimizi kollarımızı bağladılar ve bir arabaya bindirdiler. Arabaya binince sanki tüm algım yerine geldi. Bizim tüm ekip buradaydı ve elleri,kolları bağlı sırıtarak bana bakıyorlardı. Arabanın diyer kapısından yaralı Kayayı bindirince sırıtan yüzleri korkuyla parladı ve hepsi sövmeye başladı. Bense konuşamıyordum. Yaptıkları iyneden sonra kendimi kaybediyordum. Son duyduğum ekibimin sesi oldu
"Allah kahretsin zehirlenmiş" diyen Si
"Sizi öldürürüm lan kahbe bizanslılar" diyen Tim
"Alev kendine gel" diyip ağlayan Çiçek
"Sizi kuş başı yaparım laan sikik herifler" diyen Kartal ve son duyduğum
"Alev bebeğim kendine gel. Seni seviyorum hadi uyan. Laaannn sizi öldürürüm. Açın lan ellerimi sizi mahvederim. Sizi sik herifler. Sikinizi koparıp bir birinizin ağzına sokmassam bana da Kaya demesinler laaan. Alev Seni Seviy-" gerisi yok. Gerisi karanlık. 

Umarım beğenirsiniz♥️ Lütfen yorum yapmayı ve küçük, minnak yıldıza dokunmayı unutmayın♥️