7|Koca Bir Saçmalık

1.6K 216 112
                                    

Chan'ın anlatımıyla

Yaptığım şeyin etkisinden çıkamamış, bön bön öğrencilerin dansına bakıyordum.

"Hocam!" İrkilip Jeongin'e dönmüş, kaşlarımı çatıp ona bakışlarımı üstüne dikmiştim.

"Minho hoca ve Hyunjin... Yani Hyunjin Hoca, anlatamıyorlar! Siz daha iyi gösteriyorsunuz, yardımcı olun lütfen." makyöz kız birden bağırmıştı.

"Evet oppa, lütfen!" kafamı olumlu anlamda salladım, hızla Jeongin'in yanına geçtim.

Dans etmeye başlamamla, herkes benimle birlikte başlamıştı. Adımları bir bir yapıyor, yapamayanların yanına gidip doğrusunu gösteriyordum. HaYoon yanıma gelmiş, koluma yapışıp sinirle söylenmişti.

"Oppa, yapamıyorum!" arkadan gelen tanıdık ses ile irkildim.

"Ben yardım ederim." Seungmin, buz gibi sesi ile konuştu. Kıza diktiği öldürücü bakışlarından, siniri anlaşılıyordu.

"Ama ben oppam göstersin ist-" Seungmin sinirle söylendi. Ben ve HaYoon dışında kimse duymamıştı.

"Hoca mı seçiyorsun sen, hm? Amacın öğrenmek mi, yoksa gevezelik yapıp Chris'e yavşamak mı?" kız kaşlarını çattı, sakince başını aşağı yukarı salladı.

"Pekâlâ, hocam." Seungmin sakince gülümsedi. Kızın arkasına geçti,

"Başlayın!" bağırışıyla herkes başlamış, sakince dans ediyorlardı. HaYoon hariç hepsi mükemmeldi.

"HaYoon, öyle değil. Bu şekilde." Seungmin, ona hareketleri daha detaylı ve yavaşça gösterdi. Kız git gide iyi dans etmeye başladı.

Gün sonuna doğru, Seungmin sakince yanıma geldi. Beni kolumdan sürükleyerek ilerledi. Soyunma odasına girip kapıyı, benim ardımdan kapadı.

"Ne va-" ben tek kelime edemeden, dudaklarıma kapanmasıyla şaşırmıştım. Karşılık vermeden öylece kala kaldım.

Geri çekilip konuştu.

"O makyöz kız, HaYoon. Sana fazla yaklaşmasın." sırtıp onu yanıtladım.

"Neden?"

"Bilmem Chris, hoşuma gitmiyordur belki de." sonrasında tek kelime etmeden çıkıp gitti.

Pekâlâ, beklemiyordum. Ama haklıyım bence, bizim egoist Seungmin kendi hariç kimi umursar ki? Gerçi, bir nevi hâlâ kendini umursuyor. Olsun.

Kurstan çıkıp sakince evime adımladım. Varınca kapının önünde durdum, karşıda duran eve baktım. Kapıda öpüşen iki genci görmeyi beklemiyordum.

Neydi bu? Hayal kırıklığı? Ah hayır, bu onunda ötesinde bir şey. Kalbimde hissettiğim bir kasılma. Neydi bu? Acı veriyordu. Bir anda öğürüp eve girdim, evet öğürdüm. Midem mi bulandı? Sanmıyorum.

Hızlıca alt kattaki tuvalete ilerledim, kendimi içeri atıp tuvalete kusmaya başladım.

"Abi?" Felix'in sesini duymamla, kapının önünde olmasını umarak elimi havada salladım.

Şansıma tam kapının önündeydi. Kustuğumu görünce, gözlerini büyütüp yanıma koştu. Sırtımı sıvazlıyor, sakin olmamı söylüyordu. Ne gerek vardı ki? Tekrar kanmıştım, yine. Kim Seungmin'e karşı defalarca yenilmiştim. Belki de ondandır bu hırsım, nefretim.

Ben ondan değil, sevgimden nefret ettim. Vazgeçmeyi beceremeyişimden, geceleri iç çekip onu düşünmekten, yanımda olmasını dilemekten nefret ettim.

Nasıl birisin? Duygusuz gibi davranıyorsun, seviyormuş gibi hissettiriyorsun. Nasıl beni böyle üzebilirsin? Hep üstesinden geldim. Sanki her şeyi denedin, yanıma geldin yattın benimle. Kalmak istiyor gibiydin, kalabilirsin. Şimdi ise, eski sevgilin ile öpüşüyorsun. Madem gitmek istiyorsun, pekâlâ gidebilirsin. Daha değersiz hissettiremezdin.

Saçmalıyorum belki de, evet. Evet, saçmalıyorum. Gözlerimi sakince araladım, kusmuştum. Hâlâ lavabodaydım. Felix, endişeli gözlerini yüzüme dikmişti.

"Midemi bozdum sanırım... Üzgünüm, telaşlandın." Felix kafasını iki yana salladı,

"Hayır abi, saçmalama." Felix kalkmama yardım etti, ben yüzümü yıkarken kirlenen yerleri temizledi. Odama çıkıp üstümü değiştirdikten sonra, kapıyı sakince tıklattı. İçeri girip kafasını uzattı.

"Abi, dikkat et kendine tamam mı? Fazla yorma. Ben sana yemek bıraktım, onları ye. Al bu da çorban," Yere bıraktığı tepsiyi eline aldı. Sakince gelip odamdaki masaya koydu.

"Masada ye, fazla uzanınca kötü oluyorsun." başımı sallayıp onu onayladım.

"Biz gidiyoruz bu arada, unuttun sanırım. Bizi bırakacak servis şirketi kapıda, Changbin'in spor salonunun yan tarafındaki otelden birkaç oda kiraladık. Bazı kişiler orada kalacak, spor salonu, kursa uzak diye kimseyi uğraştırmak istemedik. Şirketlerinden kesiliyor zaten fatura. Her zamanki plan işte, uzun zamandır uygulamıyoruz. Unutmuşsundur diye hatırlatmak istedim."

Gülümseyip doğruldum.

"Changbin seni biraz zorlayabilir, dikkatli ol. Herkes sana emanet, vakit buldukça yanınıza gelirim. Umarım çantanı iyi hazırlamışsındır." Felix beni kafasını sallayarak onayladı. Elini sallayıp konuştu.

"Görüşürüz o zaman!" Elimi sallayıp, aynı şekilde yanıtladım.

"Görüşürüz!" Felix benim için en iyi seçenekti. Kardeşim olduğu için onu kayırdığımı düşündüler, ama hayır. O gerçekten müthiş.

Sakince ayağa kalktım. Duşa almaya ihtiyacım vardı... Kendimi suyun altına bıraktım. Bedenime işleyen her bir su tanesi, beni rahatlatıyordu. Duştan çıkınca balkona çıktım. Her zamanki yerime.

Karşı evden bana bakan bedene baktım. Boş bakışlarımı diktim ona, ya da boş sandığım. Onun göremediği suçlayıcı bakışlarımı diktim ona. Görebilse de görmek istemez o, kaçar yine.

~~~

Off selam

Bölüm çok geç oldu özür dilerim

Ama gerçekten müsait olmuyorum
Artık okuldan saat akşam dokuzda çıkıyorum

Eve de normal olarak pert olmuş bir şekilde geliyorum... Boş zamanlarımda elimden geldiği kadar yazıyorum bazen saçmalıyorum ama olsun

Umarım sevmişsinizdir lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın

dans kursu | chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin