Ahmet'le karşılaşmamak için ne kadar çabalasam da bir noktada denk geliyoruz işte. Düşmanca bakışlarını görmemek için dağ başında yaşamaya bile razı oldum.Akşam annem yemeğe gelmem için ısrar etti. Ahmet gelirse tatsızlık olur diye gitmek istemiyordum. Ama Ahmet arkadaşları ile şehre gidecek gel sen diyince kıramadım. Tam sofraya oturacakken Ahmet'in alaycı sesini duydum. Meydanı boş buldun kuruldun gene diyordu. Bu sözler bir ok gibi kalbimi acıtsa da kalktım sofradan annemin elini öpüp gitmek istedim ama annem onu azarlayıp kalmam için ısrar etti. Sözlü sataşmaları bütün akşam sürmüştü. Hiç birine cevap vermedim çok bunalmıştım. Saat ilerledi gideyim derken itip kakmak için hamle yaptı. Görürsün elinden her şeyi alacağım. Donunu bile alacağım diye bağırıyordu. Babam ve annem susturamadılar. Kapıya yaklaştığımda o güzel katibe de benim olacak diyince üzerine atladım. Onun adını ağzına almayacaksın ona yaklaşmayacaksın. Onu aklından bile geçirmeyeceksin diye bir kaç yumruk attım.Annemin kalbini tuttuğunu görünce sakinleşmeye çalıştım. Dayak yiyen Ahmet tehdit ede ede kaçtı.Annem fena olmuştu bir türlü kendine gelemedi. Gece yarısı iyice fenalaşınca ambulans geldi. "Kalp krizi geçiriyor". "Durum kritik"sözlerini duymamla alt üst oldum. Anneme bir şey olursa ne yapardım. İstemsiz gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Çok çaresizdim. Hastaneye gittiğimizde Ömür teyze aradı.Köyde ambulans gelince hemen haber yayılmış tabi. Ömür teyze Dora'yı çağırmış beraber hastaneye geliyorlarmış. Onun beni bu şekilde görmesini istemezdim ama yanımda olmasına çok ihtiyacım vardı. Koridorda onu görünce koşup sarılmak için neler vermezdim. Uykudan yeni uyandığı korkulu şaşkın hali ne kadar masum. Yanıma gelip beni toparlamak isteyişi sert konuşmalar yapmak için kendini zorlayıp, sesindeki şefkate engel olamaması yine ona hayran olmama sebep oluyordu. Kendimi toparlamak için yanlarından uzaklaştım. Dora gelince içimi bir güven kapladı. Annem iyiydi şükür. Ben geldiğimde Dora gitmişti. Annem daha iyiydi. Odaya almışlar. Babam iyi iyi Dora'yı çağırdı konuştular bile diyip beni rahatlatmaya çalıştı. Odada annemi görünce hemen ellerini öptüm. Şefkatle baktı bana. Bir an olsun ayrılmadım yanından. Ya onu kaybedersem. Dünyada ondan başka kimsem yoktu. Artık karar verdim. Dora ile son kez konuşup cevabını öğrenecektim. Yine kabul etmezse uygun ilk kızla evlenecektim. Dünya bir yana annem bir yana benim için diyordum. Onun tek istediği şey benim bir ailem olmasıydı. Anlıyordum beni seven tek insan oydu. O da gidince yapayalnız kalmam annemde büyük üzüntüye sebep oluyordu. Bütün gece ayaktaydım ama zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Akşama doğru yorulup sersemlediğimi hissetmeye başladım. Bir ara Ahmet geldi babam beni uzaklaştırmak istese de kabul etmedim. Annemin yanından ayrılmak istemiyorum baba ne derse desin sesimi çıkarmayacağım diye söz verdim. Onunla hiç konuşamamıştık. Babam sakin çok iyi bir insandı beni de severdi. Bir gün olsun beni Ahmet'ten ayırmadı. Ben nerde hata yaptım bu çocuk niye böyle ayrılık bilir oldu diye hep içerler hayıflanırdı. Annem ile babam köyün çok zengin iki ailesinin çocukları ikisinin evliliği de bu yüzden olmuş mallar birleşmiş güç büyümüş. Ama bunu istemeyen çevre bir fitne olsun diye hep Ahmet'i babama karşı kullandı. Akıllı olup işlerin başına geçmek şöyle dursun alkol kumar mahvetti kendini de bizi de. Babam hep anlatırdı. Onu bozmak için ellerinden geleni yaptılar.Ahmet benim oğlum ama beni öldürecek tek silah düşmanların elinde diye. Ahmet'in en büyük zaafı bendim. Ailem çocukluktan itibaren bana merhamet edip iyi davranırdı.Ahmet bunu anlayamayıp kıskanır beni döverdi. Elimden paramı oyuncağımı alırdı. Benden iki yaş büyük olmasına rağmen ben iri kemikli onun abisi gibi görünürdüm. Ona bile sinir olur kızların gözü hep sende diye nefret ederdi. Bunların hepsi hastane odasında sırtımı kapının olduğu duvara dayamış halde beklerken annemle Ahmet'i izlerken aklımdan akıp geçiyordu. Doranın o hayran olduğum sesi ile bir rüyadan uyanır gibi uyandım. Allahım güneş değildi de neydi bu kız. Cıvıl cıvıl bir sesi her zamanki o dalgacı halleri. Onu izlerken eriyordum. Söylediği şeyleri hiç anlamadım başta bir an bana baktı herkes Dora soru sormuştu. Sesler geriden gelmeye başladı "çeyizin hazır mı Doruk" evet dedim ama neye bilmiyordum. Çeyiz düğün dernek derken anladım Dora teklifimi kabul etmişti. Allaaaaaah diye bağıracak oldum. Sonra çok utandım yapamadım. Herkes ilk şoku atlatınca Ömür teyze Dora'yı dışarı çekiştirdi. Hesap soruyordu. Kapı açık ve ben duvar dibinde olduğumdan Doranın sesini duyabiliyordum. Dorukçum Dorukçum damat Dorukçum diye tekrar etti. Kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Annesi daha kısık konuştuğu için onu hiç duyamıyordum. Doranın da bazı kelimeleri anlaşılıyordu. "Benim aşık olmamı bekleme" dediği anda derin bir hayal kırıklığı yaşadım. Bu evlilik benim iş anlaşması şartlarımla olacaktı. Olsun dedim yine de o benim eşim olacak. Bu bana yeter.Annemin iyi olması eve çıkmamız Dora'nın hastene de söyledikleri beni çok mutlu etmişti.Evlenmeyi kabul ettiğini açıkladığı andan itibaren bütün detayları düşünüp organizasyona başladım. Doraya yansıtmadan her şeyi halletmeliydim. Günlük hayatta giydiği kıyafetlere bakınca sade ve zarif bir zevki vardı. Bulabildiğim en şık en zarif gelinliği getirttim onun için. Denemeden görmeden alacağım bu gelinlik benim için en zor kısımdı. Ya beğenmezse diye korkuyordum. Profesyonel yardım ile en güzelini almıştım şükür.Düğün için otelle anlaştık. Diğer detayları da organizasyon şirketi halledecekti.
Almanya'da iken Dora ile yaşadığım her anı terar tekrar hayal etmiştim. O anlardan birinde benim barakanın Doraya uygun olmadığını onu beş dakikalık misafirlik için bile oraya getiremeyeceğimi düşündüm. Uygun bir inşaat firması ile anlaşıp en kısa sürede bir ev yapılmasını istedim. Çok detaylı olmasına gerek yoktu. Üst kat yatak odası ve ebeveyn banyosu aşağısı salon ve mutfak birlikte kullanılan bir alan olsa yeterdi. Yeni yapılan ev Doranın olurdu. Ben kulübede yaşardım yine. Hem istediğim zaman görebilirdim. Bunu iyi ki akıl ettim diye gururlanıyordum.
Geriye kalan Kararından vazgeçmeden Dora'yıyla evlenmek diye gülümsedim...
Bir kaç ay öncesi evlilik konusu açılınca ortamı terk eden ben hiç tanımadığım bir kız için ne planlar yapıyordum. Alın yazısı dedikleri bu mu acaba. Ona bağlıyım. Hem de öyle güçlü ki bu bağlar binlerce km uzak olmak bile unutmamı sağlamadı. Aksine duygularım coştu. Dora beni eşim olmalı.