Şaşkın surat ifadem ve fal taşı gibi açılmış gözlerim onu tedirgin etmişti.
"Yaşanmış hadiselerin tekrar neyini değiştirmek istedin ki?" "Senin anlattıkların yaşanmış geçmiş değil. Tüm söylediklerin bu gün geçmişe gittiğimde yaşandı. Olayları böyle hatırlamanın sebebi benim anlaşılan. Yaptığım herşey hafızalarda olan geçmişi değiştiriyor olmalı. Başka plan düşünmem gerekiyor sanırım."
Ona söylemek istesemde izin vermeyeceğini bildiğim için ona söylemeden vedalaşmak istedim. "Alya seni çok seviyorum. Her evrende tekrar dünyaya gelme şansımız olsaydı, yine seninle arkadaş olmak isterdim." "Noldu şimdi bu duygusal konuşma da neyin nesi?" "Seni sevdiğimi söylemek için neden bulmam gerektiğini bilmiyordum. Tamam dalga geçiyordum ama havalara girmen de çok zamanını almadı bakıyorum." "Kırk yılda bir iltifat alıyorum, bırakta keyfini çıkarayım." "Hadi artık evdekiler merak etmiştir seni geç olmadan eve dön. Ayrıca gizlice aldığın yedek anahtarı da bırak çıkarken." "Anahtar olmasa şuan helvanı kavuruyorduk yalnız." "Tamam teşekkür ederim, ama benimle yaşamayı kabul etmediğin sürece evimin anahtarını almayı yasaklıyorum sana. "Ailemin katı olduğunu biliyorsun, ayrıca ben senin iyiliğini düşünüyorum. Yalnızken başına birşey gelince ne yapacaksın Açelya çok merak ediyorum."
O bilmese de son kez doyasıya sarılmıştım ve yolcu ettikten sonra odama geri dönmüştüm. Yarın planı nasıl yapabileceğimi düşünerek sabaha karşı anca uykuya dala bilmiştim.
Güneşin sıcak gölgesi camdan gözlerime yansıyordu. Büyük güne uyanmıştım. Son günüm olduğunu düşünerek kendime bolca vakit ayırmıştım. Sevdiğim kıyafetimi giydim. Pinterest'ten makyaj örneklerine baktım ve güzel olanı yapmaya çalıştım. Mutfağa geçtim ve sevdiğim omletten yaptım. Plan düşünmek için kahvemi alıp odama geldim ve not almaya başladım.
"Doğduğum güne gitmem gerekirdi, ama ya anneme de zarar verirsem, ileride kaybolmak yerine ölebilirdi, hatta eve döneceği zaman varsa bile engellemiş olurdum. İşimi şansa bırakamazdım. Doğduktan 1 gün sonraya, bebeklerin kuvözde olduğu güne gitmem gerek. Kimsenin olmadığı zamanı seçmeliydim böylece kimse farketmeden sessizce halledebilirdim." Kendimi öldürmek için plan yaptığıma inanamıyordum. Ama bunu sevgilime borçluydum. Arabanın anahtarını, telefonumu ve cüzdanımı alıp evden çıktım. Hava almam gerekiyordu. Öylece karar verebileceğim bir durum değildi bu. Sakin kafayla düşünmek için kimsenin olmadığı yere gittim. Deniz kenarına vardığımda arabanın bagajındaki şarap şişesini ve kadehi kutudan çıkardım. "Ölüm sessizliğinde kıyıya vuran dalga sesi, kumsalı ısıtan güneşin sıcaklığı, denizden yansıyan gün ışığı o kadar taze gözüküyordu ki, içimden günün bitmemesini diledim."
Telefonumu açtım, yeni doğduğum sırada çekilen aile fotoğraflarına baktım. Herkes mutlu gözüküyordu. Ama bir gariplik dikkatimi çekti, sağ tarafta duran babamdı ve ona dikkatli bakınca yakın zamanda bir yerde gördüğümü farkettim. Düşünmeye başladım bir iki fotoğraf daha kaydırdım. Aniden gelen aydınlanma beni 10 yerimden bıçaklamış gibi hissettirmişti.. "Ona çarpan kamyon şoförünü babamdı." Telefonu kapattım ve derin nefes almaya başladım. Kadehte kalan şarabı kafama diktim ve arabama geçtim. "Bu gerçeği değiştirsem bile sadece kişiyi değiştirmiş olacaktım, sonucu değil. Kendimi toparlamam gerek, bunu sevgilime borçluydum, dolaylı yoldan da olsa benim yüzümdendi. Eve gitmem gerekiyor, vakit kaybetmenin anlamı yok." Eve vardığım gibi yatağıma geçtim ve derin nefes aldım. "Herşey sevgilin için unutma. Onun hayata dönmesini sadece sen sağlayabilirsin." Gözlerimi kapattım. Aniden çalan zil sesiyle kulaklarım çınlamış ve gözlerimi açmıştım. "Uzun zamandır beni Alya dışında ziyaret eden olmamıştı. Bu kim olabilirdi ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanda Yolculuk
General FictionKendinizi sevmediğiniz, hatta nefret ettiğiniz, aynalara küstüğünüz zamanlar vardır. Herkes kaderinde bazı şeyleri değiştirmek ister, ama Açelya kendi kaderini yaratmak istedi. Bu hikâyeyi okurken onun bu serüvenine eşlik edeceğiniz bir hayat anlatt...