Düşüncelerimi bir kenara bırakıp mutfağa geçtim. Çekmeceden bir mum çıkardım ve dolaptan aldığım pastamın üzerine koydum. Çakmakla mumu yaktım ve salona annemin yanına geldim. Kanepede oturmuştu, telefonla uğraşıyordu. Başını kaldırıp bana ve elimdeki pastaya baktı. Gözlerinin içi gülmüştü resmen.
"Annecim bu pastayı senin için yaptım bir dilek tut ve mumu üfle." "Niye zahmet ettin güzel kızım, benim sana pasta yapmam gerekirken sen bana yapıyorsun." Gözlerini kapadı. En içtenlikli ifadeyle geri açtı ve mumu üfledi. "Hadi o zaman bu anı ölümsüzleştirelim." Cebimden telefonu çıkardım. Annem, ben ve pastamızla muhteşem selfiler çektik. "Fotoğraflar da güzelce çekildiyse o zaman tadım kısmına geçelim bakalım beğenecek misin?" Pastadan bir dilim kestim ve tabağa aldım. "Güzel yapmış mıyım?" "Tadı tam benim damak zevkime göre bu işi biliyorsun" "Beğenmene sevindim. Bu arada sana söylemeyi unuttum ben uzun süredir bir şirkette video editörü olarak çalışıyorum. Bir süredir izin kullanıyordum, artık bu gün iznimin son günü, işime geri dönmem gerekiyor. Sen yarın evde yalnız kalabilecek misin? "Tabii ki kalırım, sen beni düşünme." "Yemekler buzdolabında, mikrodalga da var acıkınca ısıtırsın beni beklemeden yersin tamam mı." "Aklın bende kalmasın hallederim"***
Bu gün uzun aradan sonra ilk iş günüm. Uyandım elimi yüzümü yıkadım. Dolabın karşısına geçtim. Balıkçı yaka şardonlu slimfit boğazlı bej kazak, altına siyah bol paça pantolon. Üzerine de siyah deri ceket ve beyaz bir atkı ile son dokunuşu yaparak kombinimi tamamladım. "Hava bozacak gibi gözüküyor ne olur ne olmaz hazırlıklı olmakta fayda var." Yola koyuldum ve işyerime yakın oturduğum için 30 dakikada varmıştım. Biriken işleri halletim ve bir iki toplanıya katıldım. Saat çoktan 5 olmuştu eşyalarımı topladım ve yoldayken annemi aradım. "Anne yoldayım eve geliyorum canın birşey çekiyor mu gelirken alayım?" "Yok güzel kızım sen gel yeter benim için." "Tamam direkt eve geliyorum o zaman." "Bekliyorum." Direkt eve geleceğimi düşünmedi herhalde. Markete uğradım annemin sevdigi çikolatalardan, bisküvilerden ve tatlıdan aldım. Eskiden sevdiği herşeyi almıştım umarım hala seviyordur. Eve geldiğimde annem sevgi dolu kucaklamasıyla beni karşılamıştı. Bebekler gibi mutlu olmuştu elimdeki poşetlere bakarken. "Niye zahmet ediyorsun?" "Ne zahmeti uzun zaman sonra anneme kavuşmuşum, tabii ki de eve eli boş geleceğimi düşünmedin diye umuyorum. Eskiden hatırladığım kadarıyla sevdiğin şeylerden aldım, umarım afiyetle yersin." Akşam yemeği yedikten sonra ikimizde odamıza çekilmiştik. Yapmam gereken işleri bilgisayarda halledip Alya'ya telefon açtım. "Alya yarın işin var mı saat 5'den sonra bize gelsene laflarız, hem de o gün konuşamadıklarımızı konuşuruz." "Tamam gelirim. Ben de kek yapıyordum, sizin için de ayıracağım, gelirken getiririm." Biraz kitap okuduktan sonra uykuya dalmıştım. Alarmın sesiyle uyandım, birşeyler atıştırdım, annemi uyandırmadan evden çıktım ve işe gittim. Bu gün fazla işim yoktu ve mesai bitiminde çokta yorgun hissetmemiştim. "Alya'yla buluşmaya yetişmem gerekiyor". Arabamı park ettim ve evin yakınındaki markete girdim. Alya'nın sevdiği bir sürü şey aldım ve eve çıktım. Annem çok güzel sofra hazırlamıştı aynı eski günlerdeki gibi. "Anne birazdan Alya gelecek onun için masaya bir tabak daha koyar mısın?" "Tamam tatlım." Alya geldi ve ellerimizi yıkayıp masaya geçtik. "Yemeklerin tadı aşşırı güzel Açelya. Tarifte değişiklik mi yaptın?" "Bu sefer ben değil annem yaptı." "Anne eli değdiği o kadar belli ki, ellerinize sağlık." "Afiyet olsun canım."
Yemekten sonra annem odada dizisini seyretmek istediğini söyledi. Biz de Alya'yla birlikte çaylarımızı alıp verandaya geçtik. "Sen de az hamarat değilsin, bu kek efsane" "Seninle yaptıkça geliştim aslında, beğenmene sevindim."
"Tamam gelelim sebebi ziyarete. Sana birşey söylemek istiyorum Alya. Ama kızmak yasak." "Ne söyleyeceğine bağlı." "Ama kızma yine de. Ben 5 gün sonra yokum." " Ne demek yokum?" "Sevgilimi hayata döndüremedim, ama ben geçmişte yaşaya bilirim. O beni göremese de, ben onunla olduğumu bildiğim kadarıyla da yaşamaya razıyım. Hem geçmişte sen de olacaksın. Bir nevi sensiz de kalmamış olacağım." "Sen ne dediğinin farkında mısın? Geçmişte yaşamak demek yatalak hasta gibi sadece nefes alıcaksın ve uyayacaksın demek oluyor. Sensiz ne hale geleceğimizi düşünmüyor musun? Geçmişte geçirilen süre az olabilir. Ama bu yılda zaman hızlı akıyor. O kadar hareketsiz kalman, yemek yememen, hatta döndüğünde yaşlı olduğunu görmek ya da hiç dönemeden ölmekte var. Yaptığın bencillik" "Seni üzmek istemem, ama lütfen benim açımdan da bak. Nefes almadan yaşayan bir ölüyüm onsuz, bunu sen de görüyorsundur eminim." "Hasret gidermen için sadece 1 hafta müsade ederim. Ama daha fazla süreye katlanmam imkansız bunu benden isteme. Böyleyse kabul ama annene ne diyeceğiz? 1 hafta bende kaldın deriz, zaten ailemin katı olduğunu bilmiyordur. Daha yeni kavuşmuşken beni yalnız bırakıp arkadaşında kalıyor diye alınmasın sonra? "O zaman iş gezisi için gidiyorum derim, benim elimde olan bir durum olmadığını öğrenirse alınmaz diye düşünüyorum. Döndüğümde durumları göz önüne koyup bir daha düşünürüm. Sonrasına da o zaman bakarız. Bu 5 gün içerisinde annemle güzel vakit geçirmem gerekiyor ve ayrıca 5 gün bizdesin Sevim teyzeye annemin geldiğini, başımızda bir ebeveyn olduğunu anlatırım, hatta annem de konuşur. Bizde kalmaman için hiç bir neden yok gibi gözüküyor." "Eğer izin verirse ne mutlu bana o zaman" İki anne konuşup anlaşmıştı. Alya ise iş yerinden 5 gün için izin almıştı. Herşey yolundaydı. Balkonda sohbet muhabbet derken 3'müz de yorulduğumuzu hiss ettik ve herkes odasına çekildi.
Yarın 5 gün için planladığımız zamanın ilk günü olacak..
![](https://img.wattpad.com/cover/340374345-288-k426001.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanda Yolculuk
General FictionKendinizi sevmediğiniz, hatta nefret ettiğiniz, aynalara küstüğünüz zamanlar vardır. Herkes kaderinde bazı şeyleri değiştirmek ister, ama Açelya kendi kaderini yaratmak istedi. Bu hikâyeyi okurken onun bu serüvenine eşlik edeceğiniz bir hayat anlatt...