Dün gece en güzel gecelerimdendi. Hem annem, hem değer verdiğim yakın arkadaşım hemde kaliteli sohbet uzun zaman sonra bana iyi gelmişti. Bu günü en güzel şekilde geçirmek için planlar yapmaya başlamıştım bile. Güzel kahvaltı sofrası hazırladım. Alya'yı ve annemi uyandırdım. Bu gün yapacağımız planlardan bahsettim.
"Sen işe gitmiyor musun bu gün?" "Rapor aldım işten izinliyim. Uzun zaman sonra böyle güzel ortam kurulmuş, sizlere vakit ayırmak bana daha iyi gelecektir anneciğim emin ol." "Sen nasıl istersen" "Bu gün sinemaya yeni film gelmiş onu izlemeye gidelim kahvaltıdan sonra, ordan da alışveriş yapmaya geçeriz. Güzel bir mekan açılmış yemekleri güzel diyorlar orda da öğlen ya da akşam yemeği yeriz duruma göre artık." "Açelya tamam sakin daha önümüzde 5 gün var" Neden böyle birşey söylediğini anlamaya çalışır bir ifadeyle Alya'ya bakmıştım. "5 gün sonra ne olacak ki?" "Alya'nın demek istediği şey izin gününün bitmesine daha 5 gün olduğu." "Tamam o zaman bugün planlar sizden yarın planları ben söyleyeceğim anlaştık mı?" "Tamam anneciğim" Kahvaltı bitiminde masayı topladık ve hazırlanmak için odalarımıza çekildik. "Alya böyle birşeyi annemin yanında neden söyledin?" "Bilerek olmadı gerçekten, ağzımdan öylece çıktı" "Tamam sorun yok demin halletim bir şekilde umarım inandırıcı konuşmuşumdur."Sinemaya gitmek için yola koyulmuştuk. Herkes sessizliğini bozmamaya yemin etmiş gibiydi. Şarkı açmak ortamı neşelendire bilir diye düşündüm. Radyoda kanal değiştirirken 10 sene önce çıktığı gerçeğine şaşırmış şekilde Eski Şarkılar diye bir kanalda Serdar Ortaç - Poşet şarkısına denk geldim. Sesi arttırdım ve herkes bu anı bekliyormuş gibi şarkıyı söylemeye başladı. Sonunda sinemaya varmıştık. Sinemaların vazgeçilmezi olan popcorn ve kola ikilisini kapıb yerlemize geçtik. 2 saat sonunda gözlerimde yaş kalmamış şekilde odadan çıkmıştım. "Mutlu son görünce gözyaşlarıma hakim olamadım. Kendimi 50 yaşında duygusal anne gibi hissediyorum. Alya senin hiç ağlamamana şaşırdım. Genelde mutsuz sonlarda için çıkardı ağlamaktan." "Ben mutsuz sonlara alışığım mutlu bitince çokta etkisi olmadı açıkçası."
Yüz ifadesinden annem de beğenmiş gibiydi. "Bir sonraki durak alışveriş. Yakınlardaki awm'de herşey sürekli yenileniyor oraya gidelim." Alışveriş'te o kadar vakit harcamıştık ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık. Ordan yemeğe geçip, sonrasında eve gelmiştik. Günüm çok güzel ilerliyordu. Akşam verandada çay içip muhabbet ettik. Bu üçlü çok güçlü gibi hissetmeye başlamıştım. Geçirdiğin vakitten keyif almak bu olsa gerek. Yarın büyük güne son 4 gün kalmıştı. Annemin planladığı gibiydi herşey. Beni hep lunaparka götürmek istemişti ve onu bu gün gerçekleştirmiştik. Alya'yla 10 yaşında gibi o kadar eğlenmiştik ki. Hatta gondola binip yüksekte korkmadığımız için annem ikimize de pamuk şeker almıştı.
İnsan bazen yaşı, olduğu mevki ne olursa olsun olsun hayatında bir kaç kez çocukluğuna ve o saf hallerine geri dönmek istiyor. Çünkü çocuklar inandığı insanların kötü olma ihtimalini düşünmez ve o insana tüm benliğiyle inanır. Bence insanları zeki yapan yine diğer insanlar. İnsanlar büyüdükçe düşüneceği şeyler de artıyor. Ben bir kaç günlüğüne de olsa çocuklar gibi eğlenip mutlu olmak istedim. Kimseyi düşünmeden, sadece kendime odaklanarak. İnsan bazen kendine zaman ayırmalı ki yaşadığı, nefes aldığı bu dünyanın hakikaten yaşamaya değer olduğunu hissede bilsin.
Akşamın tatlı rüzgarında dondurmalarımızı yiyerek eve varmıştık. Uzun zaman sonra kendime gelmeye başladığımı hissetmiştim. Hayat eğlenmeyi bilince güzelmiş. Gezmek için param yok, düşünmek için zamanım yok, mutlu olmak için kimsem yok lafları sadece bahanedir. Mutlu olmak için neden aramak yerine akışına bırakıp hayatı kendi hissettiğin gibi yaşamak en güzeli.
"Evet güzel yol arkadaşlarım yarınki durak neresi?" "Yarın evde kız kıza mı olsak Açelya bence idela fikir." " O zaman yarın güzel yemekler, tatlılar hazırlarız birlikte, sonra da sezonlu bir dizi açarım tadından yenmez." "Yarın size güzel tariflerimden veririm çocuklar merak etmeyin aç kalmayız" "Ya anne" " Tamam şaka yapıyorum, ben olmadığım zaman kendine iyi bakmışsın belli, yemek yapmayı öğrenmişsin" "Aç kalmamak için mecbur öğrendim, yaptıkça da geliştim. Yarın marifetlerimi göstermek için sabırsızlanıyorum. O zaman direkt yatalım, çünkü yarın güzel bir gün olacak"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanda Yolculuk
BeletrieKendinizi sevmediğiniz, hatta nefret ettiğiniz, aynalara küstüğünüz zamanlar vardır. Herkes kaderinde bazı şeyleri değiştirmek ister, ama Açelya kendi kaderini yaratmak istedi. Bu hikâyeyi okurken onun bu serüvenine eşlik edeceğiniz bir hayat anlatt...