Yoğun bir günün ve sohbetin ardından kanepede uyuyakalmıştık. Sabah olduğunu alarmın ötmesiyle anlayabilmiştim. Gözlerimi açtım ve işe gitmek için hazırlanmaya başladım. Özgür uyuduğu için ona küçük bir not bıraktım ve dışarı çıktım.
Not:
Saat 17:00 gibi işten çıkıp eve geleceğim. O zamana kadar beni bekle ve sadece yapacağımız planı düşün.İşlerimi hallettikten sonra eve geldim ve kapıyı Özgür açtı. Evde seni bekleyen birinin olduğunu bilmek güzel bir hissti. "Özgür bu gün yemeği dışarda mı yesek?" "Olur bana uyar." "Tamam o zaman eve girmeyeyim hazırlan çıkalım." "Ben hazırım zaten, bu kadını nasıl süsleyeceğim hakkında bir fikrim olmadığı için böyle iyi." Yeni açılan ve yemekleri lezzetli olan şık bir restorana gitmiştik. Yanımda olmadığı zamanlarda biriktirdiğim anılardan bahsetmiştim. Karşılıklı sohbet ikimize de iyi gelmişti. Çok güzel bir akşam geçirmiştik. Eve geçtikten sonra güzel bir film seçip izlemiştik. Kapı çalması bizi şaşırtmıştı. Bu saatte bir misafir beklemiyorduk. Gelen kişi Alya'ydı. "Merhaba ben geldim." "Hoşgeldin de bu saatte nasıl çıktın evden?" "Evdekilerle tartıştık ben de dayanamadım ve bu gün Açelyada kalacağım dedim." " Niye kavga ettiniz?" "Bu konuyu konuşmak için iyi hissetmiyorum, belki başka zaman." Ona bunu söylemeli miydim? Yoksa Özgür kendi bedenine kavuştuktan sonra mı söylemeliydim? Herşey bitince öğrenirse bana kırılacaktır anlatmadığım için. Belki anlatmak onun da bize fikir vermesine yardımcı ola bilirdi. "Alya sana birşey söylemem gerekiyor öncelikle." " Bu karşında olan kadın aslında Özgür." " Özgür derken?" " Aslında başlarda değildi ama sonradan Özgür oldu işte" "Bilmece gibi konuşmasan da doğru dürüst anlatsan diyorum şu işi." Ona herşeyi anlatmıştım. Şaşırmış şekilde bir ona bir bana bakıyordu. Onu da anlıyordum çünkü ben de ilk anladığımda şok geçirmiştim. "Özgürün bedenine sahip olan kişiyi aramak için bir yerden başlamak istiyorsanız paralel evrende şuan olduğunuz yeri kontrol etmeniz gerekiyor. Eğer gerçekten paralel evren ise orası da bu dünyanın kopyası olacaktır." Bu konuşma Özgür'le bende bazı fikirler oluşturmaya yetmişti. "Yarın cumartesi ve işe gitmiyorum yarın denemeye ne dersin?" "Tamam yapalım."
Sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamıştım. Detayları da konuşup planı tam netleştirmiştik. Özgür bana paralel evrene geçmenin yolunu söylemişti. Yakında bir ormanlık alan ve içinde görünmez bir kapısı vardı. Bu kapının açılması için geçmişten getirdiği değneği kapıya tutması yeterliydi. Kapı açıldı ve biz havanın olmadığı, zamanın durduğu, güneşin olmadığı bir boşluktan geçtik. Vardığımızda paralel evrene gelmiştik. Geldiğimiz yer aynı ormandı ve ben gerçeklik algımı bir anlığına yitirmiştim. Özgür bana işaret ederek bu taraftan dedi. İlk yaşadığı eve gelmiştik ve burada artık başkası yaşıyordu. Sonra taşındığı 2'ci evi ziyaret ettik. Orada da bulamayınca ümidimizi kaybetmiştik. Sonra aklına eskiden 1 haftalığına da olsa tuttuğu ev geldi. İşte oradaydı bahçede oturmuş kitap okuyordu. Bakışlarını bize doğru çevirdi ve iki kadın olduğumuzu görünce elindeki kitabı bırakıp bize doğru soru sordu.
"Merhaba birini mi arıyor sunuz?" "Evet Özgürü arıyoruz." "Buyurun benim." İkimizde Özgür'le bir birimize bakmış ve onun da adının Özgür olduğunu duymuştuk. Özgür bulduğumuz bedene geçmek için hamle yapacakken yansıması olan kişi bir anda yanımıza doğru ışınlanmıştı. Bu da neyin nesi? Paralel evrende insanların özel güçleri mi vardı? Özgür bedenini almak için ona dokundu ama bir planımız olduğunu hemen anlayan Özgür bize rüzgar püskürterek uzaklaştırmıştı. 10 dakika kovalamanın ardından bir birilerini yakalamışlardı. Özgürün bedenine sahip olan kişi ve Özgür bayıldı. Bedenleri değiştirmişmiydiler? İkisi de gözlerini açmaya başladı. Kadın bedenine sahip olan Özgür gözlerini açtı ve ilk önce ellerine baktı. Sonra karşıdaki Özgüre baktı ve çığlık attı sanırım değişim gerçekleşmişti. "Benim ruhum öldükten sonra kendi bedenine geri döneceksin merak etme." dedi kadın görünüşlü Özgüre. Özgür ise bana doğru yakınlaştı ve "Artık buradan gitmemiz gerekiyor, o bedenin sahibi kadın da yakında dönecektir." dedi. Özgür elimden tutup geçtiğimiz kapı yönüne doğru beni geri götürdü. Kendi dünyamıza geri gelmiştik. Özgür bana baktı ve "başardık" diye sevinç çığlıkları atmaya başladı. Uzun zaman sonra ona böyle doyasıya bakmak içimi ısıtmıştı. Bana sarıldı ve "kaybettiğimiz yıllarımızı geri getiremem belki ama olmadığım günlerin yükünü üzerinden alacağım ve seni mutlu edeceğim Sevgilim."Eve gelmiştik. Alya kapıyı telaşla açıp ikimizi de süzmüştü. "Başarmışsınız." Herşeyi anlattıktan sonra keyif kahvesi hazırlamak için Özgür'le mutfağa geçmiştik. Kahve yaparken beni izlemesi hoşuma gitmişti. Dağılmış saçları, kahverengi gözleri öyle güzeldi ki. Güldüğü zaman güneş doğmuş gibi sıcaklık yayılıyordu içime. Sürekli bana sarılması ve öpmesini durdurması gerektiğini, Alya'nın evde olduğunu, ona söylesem de beni çok özlediğini söylüyordu sadece. "Kahveler hazır." Kahveleri alıp salona geçerken bana göz kırptı ve "Biraz geç hazır olsaydı keşke"dedi. Kahve eşliğinde güzel sohbetin ardından "Artık ben kalkayım saat akşama geliyor neredeyse annem sinirlenmiştir şimdiye kadar. Ona sabah geleceğimi söylemiştim." "Tamam canım o zaman seni yolcu edeyim." Alya'yı yolcu edip kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde Özgür salonun kapı eşiğine yaslanmış ve kollarını göğüs hizasında bir birine bağlamış bana bakıyordu. "Özgür seni ne kadar özlediğimi bana aşk dolu bakışını gördükten sonra tekrar anladım." "Bu gün felekten bir gece çalmaya ne dersin o zaman?" " Hayır derim. Hem sen yeni kavuştuğun biriyle vakit geçirip sarılıp uyumaktan ne ara o levele atladın. Biz evlenmemiştik hatırlatırım, biz sevgiliyken ölmüştün." "Şuan ölü gibi durmuyorum aslında." "Dalga geçme." Bir anda mutfağa gitti ve geldiğinde elinde ekmek poşetini bağlamak için kullandığımız plastikten yaptığı bir yüzük vardı. Önümde diz çöktü ve "biliyorum şuan yapılan en sade ve ani evlilik teklifini yapan biri olarak tarihe geçiyorum, ama yine de sormak istiyorum. Benimle hayatımın hayatına yettiği kadar nefes almaya var mısın? Benimle evlenir misin?" Mutluluk gözyaşlarımı silip ona bir cevap verdim. "Evett." "Evlenmek ilk işimiz olmalı o zaman. Gelecek hafta sonuna ne dersin?" "Seninle herşeye evet derim."
![](https://img.wattpad.com/cover/340374345-288-k426001.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanda Yolculuk
Ficção GeralKendinizi sevmediğiniz, hatta nefret ettiğiniz, aynalara küstüğünüz zamanlar vardır. Herkes kaderinde bazı şeyleri değiştirmek ister, ama Açelya kendi kaderini yaratmak istedi. Bu hikâyeyi okurken onun bu serüvenine eşlik edeceğiniz bir hayat anlatt...