?¿Delta?¿ -BxB-

𝒙𝜾𝜾𝜾

Bütün ateşböceklerinin endişeleri giderildiğinde neredeyse ders vakitleri gelmişti. Herkes dersliklerine dağıldı.

༒︎

Görev grubu Durmstrang bahçesine geldiklerinde bir süre durdular. Ardından hâlâ yemek vakti olduğu için sihir gücünün yoğun olduğu alana doğru yürümeye başladılar.

Alvin ellerini birbirine sürttükten sonra konuştu. "Burası gerçekten soğukmuş." Elvis ona bakarak "ısıtma tılsımın etkisini mi yitiriyor?" diye sorunca Alvin kafa salladı.

Harry Alvin'e hitaben konuştu. "Boş zamanlarında ısıtma tılsımı çalış." Alvin onun görmeyeceğini bilse de kafa salladı. Tom Harry'e iyice yaklaştı. "Üşümüyorsun deil mi?" diye sorunca Harry gülümsedi.

Elvis Harry'e bakarak bir 'oww' nidası çıkardı. Harry ona ters ters bakınca sırıtarak ağzına fermuar çekme işareti yaptı. Craig onların konuşmasına kıkırdasa da "oynaşmayın. Buraya bir görev için geldik."

Elvis Craig'e "biraz eylenmemize izin ver. Bundan sonra pek eğlenebileceğimizi düşünmüyorum."
Alvin onu kafasıyla onayladı. Craig sakince "biliyorum. Sadece uyarayım dedim." deyince diğer ikili daha konuşamadan Harry konuştu.

"Geldik. Didişmeyi ve şakalaşmayı kesin." Diğerleri onu onaylarken Tom yapabilirmiş gibi Harry'e daha fazla yaklaştı. Vitasının zarar görmesini istemiyordu. Harry onun bu endişesini anlayarak Tom'un elini sıktı.

Beşli kendinden emin adımlarla kapıya geldiğinde Tom asasız bir büyüyle kapıyı açtı. Bütün salon onlara baktı. Onları gören ateşböcekleri hızlıca ayaklanıp yanına geldi.

Salon misafir öğrencilerin yabancıların yanına gittiğini fark edince, ateşböceklerinin gelen kişileri tanıdığı düşündüler. Harry hepsinde gözlerini gezdirdi. Ardından konuştu.

"Saldırıya uğrayan Jeong -Beta bir ateşböceği.-mu?" Öğrenci başkanı Thomas Connel -Alfa- Harry'e cevap verdi. "Evet. Beta olduğu için onu hedef almış olabilirler." Harry kafa salladı. Elvis net bir sesle sordu.

"Peki Jeong'a ne oldu? Yani büyü mü yoksa iksir mi veya zehir?" Thomas ona anlaşılmaz bir yüzle "malesef şifa büyüleri bilmediğim için anlayamadım. Aramızdaki tek şifacı da Jeong. O da hedef alınınca şifacımız kalmadı." Dedi.

Harry düşünmeye başladı. Diğerlerine kesinlikle şifa büyüleri öğretilmeliydi. Buna kendisi de dahildi. Her ne kadar basit şifa büyüleri bilse de yeterli deildi. Ciddi yaralanmalarda da uygulayabileceği büyüler gerekiyordu.

Tom Harry'nin ciddi ciddi düşünen yüzüne baktı. Onu rahatlatmak için baş parmağı ile elini okşadı. Harry elini okşayan eli hissedince irkildi. Fakat daha sonra düşünmeyi bıraktı ve şuanlık yapılması gereken en gerekli şeyleri yapmaya odaklandı.

"Tamamdır. İlk olarak Craig, Elvis ve Alvin Jeong'un sağlık durumuna bakmaya gidiceksiniz. Ateşböcekleri siz ise yerlerinize geri oturun benim müdürle konuşmam gerekiyor." Deyince Elvis ona "peki Tom ne yapacak?" diye sordu. Harry gülümseyerek Tom'a baktı.

"O, benimle birlikte olacak. Birlikte müdürle konuşacağız." Dedi. O Tom'u izlerken Elvis'in yüzündeki imalı ifadeyi görmedi. Ardından hepsi görevlerine dağıldı.

Harry ve Tom müdürün yanına giderken bütün Durmstrang öğrencileri ikiliyi izliyordu. El ele tutuşmalarına bakılacak olursa ya ruh eşiydiler ya da sevgiliydiler.