?¿Delta?¿ -BxB-

𝒙𝒙

Karşılarındaki görüntü ile gözleri büyüdü. Şokla donakaldılar.

༒︎

Elvis Hogwarts'taki odasına geldiğinde kendini bir meteor tarafından ezilmiş gibi hissetti. Daha doğrusu yorgundu. Kızgınlığına çok az kalmıştı. Bütün duyguları birbirine karışıyordu fakat ağır basan bir duygu vardı.

Hüzün...

Yanında omegası olmayınca alfası doğal olarak hüzünleniyor hatta huysuzlanıyordu. Bu yüzden insanlarla pek etkileşime girememişti. Alfası onu zorluyordu. Kendini yatağa attı ve dolabından özenle bir kutu çıkarttı.

Kutunun kapağını açtığında çilek kokulu bir pembe gömlek karşıladı onu. Kol kışmında çilek desenleri olan bebek pembesi bir gömlek. Bunu Grindelward
ile savaşa girmeden hemen önceki gece almıştı. Freya'nın güzel yüzünü en son hastanede görmüştü.

Kir, kan ve yara kaplı güzel yüzü...

Bu Elvis'e travma olarak kaldı. Bazı geceler kabuslarla uyanır geri yatamazdı. Ve bu gömlek onu ve alfasını sakinleştiriyordu. Hızlı düşünüp gömleği büyülediği için çok mutluydu.

B

u büyüyü bir ateşböceği sevdiğinden uzun süre ayrı kaldığı vakit yaratmıştı. Omegasından uzun süre uzak kalan alfa dayanamamış sevdiği omeganın feremonunu saklamak için koku saklama büyüsü yaratmıştı.

Şuan Elvis o ateşböceğine çok minnettardı. Sevdiği tatlı çilek kokusu hala solmadan duruyordu. Yatağa yatıp gömleği koklamaya başladı. Derin derin nefesler alıyor alfasını sakinleştirmeye çalışıyordu. Fakat vücudunun başka fikirleri var gibi görünüyordu.

**Burada hafif bir +15 uyarısı var. Okumak istemiyorsanız yıldıza kadar kaydırın**

Elvis derin nefesler alırken nefesinin ağırlaştığını fark etmemişti. O sırada Freyayı düşünüyordu. Ve vücudu gorüntülere tepki vermeye başladı. Aleti sertleşmeye başlarken odaya sessizlik ve kapıya kilitleme büyüleri attı.

Eli yavaşça pantalonunun içine kaydı. Elinin soğukluğu kor gibi yanan vücudunu ürpertti. Titrek bir nefes alarak parmaklarını aletine sardı. Pantalonunu aleninin kurtarmaya yetecek kadar indirdi.

Aleti dimdik duruken
derin bir nefes daha aldı. Çilek kokusu, Freya'dan başka birşeyi düşünemiyordu. Parmak uçlarını aletinin başına sürttü. Sessizce inlerken parmaklarını aletine sardı.

"Freya..."

Freya'nın görüntüsü daha da müstechen olmaya başlarken daha da tahrik oldu. Elini daha da hızlandırırken omegasının ismiyle inledi. En sonunda eline geldiğinde nefesini düzene sokmaya çalıştı.

Ne yaptığının farkına varınca derinden kızardı. Omegasının yanında olmaması alfasının umutsuzluk ve hüzün içinde boğulmasına yol açtı. Bir büyüyle kendini temizledi. Ardından ise Freya'nın gömleğini koklayarak huzurlu-huzursuz bir uykuya daldı.

☆

Sabah yanağına dokunan bir şey onu huylandırmaya başladığında Elvis kısık bir şekilde mırıldandı. Her ne kadar ona birşey dokunsa da vücudu hiç bir şekilde tehdit altında hissetmiyordu.

Rahatlatıcıydı...

Duyuları hâlâ çilek kokusuyla doluydu. Koku güçlenmiş miydi? kesinlikle...
Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Yanındaki bedene bakınca şaşırmadan edemedi. Yanlış görmüyordu değil mi? Karşısında ki beden... oydu değil mi?