33. bölüm

1.7K 66 2
                                    

Oturma odasına geçmiş , koltuğa oturmuştuk. Ama buna rağmen birbirimizden ayrılmamış Sarıla sarıla sohbet etmiştik.

He kızım aynen senin çenenden adam iki kelimeyi bir araya getirmeyi unuttu sohbet etmişmiş gerizekalı

" Ya ne kadar şerefsiz ne kadar karaktersizli karaktersiz ya ne kadar kafasında beyin yerine sidik bulunun bir kızmış o ya "

Dedim celalli celalli konuşurken.

Sonra bir anda yüzüm asıldı sesim sanki ağlarmışçasına çıktı
" Ya ben bunları mı hak ettim ha eti tutku kızı gavurum belledim de o beni sattı hemen ... ALLAH BELASINI VERSİN ONUN BENİM GİBİ MÜKEMMELLİĞİ BULDU DA PAZARDA DON SATAR GİBİ SATTI GERZEK "

Tabi ben konuşurken eti tutkum beni hayranmışçasına izlerken bir yandan da artık susmam için gözleriyle konuşuyordu adeta...

Kızım dua etki adamın migreni olmasın...

" İstersen onu senden uzak tutabilirim berre"

" Godumun karısını kendim halledeceğim. Ama sana bir şey sorabilir miyim eti tutkum? "

Diyerek daha çok utkuya doğru döndüm. Utku ise kaşlarını çatıp bana döndü.

" Ne isteyeceksin" dedi.

Bu bebe cidden hödüktü ya. VALLAHA DA HÖDÜK BİLLAHA DA ORANGUTANDI YA.

insan ne isteyeceksin premsesim der dimi. Ya da ne bileyim söyle gözlerine çadır kurup yerleşim yeri kurduğum filan derdi.

" İki kaşarlı tost ama dikkat et içindeki damla iyice erisi- " durdum. Yüzümdeki alaylı ifadeyi bırakıp ciddi moda geçtim.

Yemin ediyorum makineler bu kadar hızlı on modundan off moduna geçmiyor.

" Utku sen salaksın mı ? İstemiyorum bir şey al aman " kollarımı göğsümün altında birleştirdim

Godumun eti tutkusu o anca çikolatalı don giysin bol dolgulu olsun Allah'ın andavarı

" Ya kızım ne oldu birden bire Allah aşkına " Deyip kollarımı çekiştirmeye başlamıştı bile. Kollarındaki kaslardan zaten ne kadar ele hojjluk bir bey olduğunu anlayabiliyordum ama bana o kadar nazik,naif kırılgan bir parçaymışım gibi davranıyordu ki...

TEREYAĞI OLDUK , GÜNEŞTE UNUTULAN ÇİKİLAT , DONDURMA , JELİBON , KENDİME HER BİR ŞEY ALDIĞIMDA ABLAMA DA ALMAK ZORUNDA OLDUĞUM İÇİN ONA DA ALDIĞIM BİR ŞEYİ VERDİĞİMDE ABLAMIN ERİMESİNİ BENDE YAŞADIM ŞU AN.

" berre sudan cömbürlemiş balık gibi bir halin var şu an yavrum. Acaba biraz derin derin nefesler alıp vererek sakinleşip mutfağa sadece yemek yemeye giren ama yemek yapmayı bilmeyen kadın çizginr geri mi dönsen? Ha yavrum ? "

SONUNA BİR DE HRR DEMEYİ UNUTTU GALİBA ALLAH'IN  ANDAVALI

" Ayy canıımm bir şeyi unuttun galibaa " dedim a'ları ve ı'ları uzatarak.

" Ne unuttum berre?  " Küçük çocuklar ilk defa saymayı öğrendikleri an annelerinin karşısına geçip karıştırmamak adına parmaklarını kapatma misaliydi şu an.

AY SENİ MINCIRACAM BEBE

" Yavrum dedim . " Bir parmak indir.

" İltifat ettim " bir parmak daha indir.

" Sarıldım " bir parmak daha indir.

" Öp- " demeden ne dediğini anlayıp sustu. Diğer parmağını indirmedi.

" Berre! Şu halime bak öğretmenin karşısında şiir okuyan çocuklar gibiyim! Kurban olayım neyi unuttun söyle . "

Allah'ım bundan da iyi ayaklı gazete olurmuş he valla... Tabi mafuşko olmasa belki...

" Bir izin vereydin de konuşaydım ulen aaaaaaaa " dedim teessüf ederim dermiş gibi.

" Berre hadi ! " Diyerek biraz daha yaklaştı.

Bu yakınlaşma pek hayra alamet değil ama neysehhmm.

" AAAAAAA- " şeklinde hâlâ teessüf ederim çizgimi korurken bir anda durdum. Sustum ve ciddileştim.

" Beni alo reklamındaki perde asan arvadlar gibi yaptın Allah'ın andavalı ! Çenen kopsun senin gavur ! " Dememle sadece birkaç saniyelik bakışmanın ardından eti tutkum bey bir kahkaha koyuruverdi.

Hemide nasıl güzel koyurdu nasıl. Dedim hocamm hocaamm dohanmayın elleşmeyin benimle ben bunu bir ömür dinleyim. Bu görüntüyü 79 kere bitirmeme rağmen bıkmadan izlemeye devam ettiğim dizim gibi izleyim. Bu anı unutmamak için her gün kendime hatırlatayım.

" Berre ne alo reklamı ne diyorsun sen! Ayrıca arvad ne be terörist misin? " Diyerek gülmeye devam etti.

Durdum. Sadece durdum. Gülüşünü izledim. Büyülenmiş gibi. Sanki izlemesi zorunlu bir filmi sinirinden anlamasa bile tüm ciddiyetle izleyen çocuk gibi. Matematik dersinde yapabileceğine inandığı soruya inatlaşan öğrenci gibi. Fizik dersinde neden beden işlemiyoruz diye yıllar boyu düşünen ben gibi. Öğretmenler nasıl branş branş ayrılıp o alanda hoca olup bir öğrenci farklı bir dersten soru götürünce ben nereden bileyim diyen hocaları anlamama ciddiyetiyle izledim.

Gurban olduğum bir keremcik güler misin?

Bir süre daha gülüp en sonunda eski BABUŞ BURANIN RACONCUSU BENİM HA BİLESSİNN moduna geçiş yaptı.

" Neden öyle bakıyorsun? " Dedi tüm ciddiyetiyle. Ama bunu gerçekten merak ederek sorduğuna emindim.

" Bakamaz miyim ? "

" Yok canım bakarsın da ben sende biraz bipolar bozukluğu olmamasından şüpheliyim hani ne olur ne olmaz diye sorayım dedim. Ne demişler can güvenliği çok önemlidir... "

" Utku seni gerçekten döverim "

Utku olduğu yerden ayaklandı ve sakin adımlarla ellerini kaldırıp geri geri yürümeye başladı.

" Sakin ol dostum hrrr "

" UTKU SENİ ORTADAN KIRAR DOLGUNU AKITIRIM LAN " deyip üstüne atlayacaktım ki nalet - lanet değil lütfen nalet - olası refleksleri aşırı aşırı aşırı derecede iyi çalışıyor olmalıydı ki beni kendinden kurtarmayı başarmıştı.

Ben ise gariban yeni ana vızıltı şeysinden çıkmış sinek gibi havada uçuyordum...

AYHH DÜŞÜYORDUM AZ KALSIN DİYORDUM AMA KİMSE BANA DİKKAT ET BİBİĞİM DEMİYORDU.

çok acı bir şey. Çok acıklı. Ota boka madıra fakata ağlayan arkadaşlarım olsa buna ağlayabilirlerdi o derece duygusal...

Havada kendimi balerinmiş gibi hissedip ama yazın ışığın olduğu bölgede ucuşan sivrisineklerden bir farkım olmazken fizik kanunu yer çekim kuvveti yüzünden yeri kapaklandım şaap diye.

Ama hani bu şap yaranamadım şarkısındaki şaaap kısmı gibiydi.

VE BEN YERE DÜŞTÜM TACIM DÜŞECEK TUTUN DOHANIN BANA

Şimdi elimden kaçtın ama senin sümsüğünü akıtacam Allah'ın dolgulu tutkusu tacım düşmedi tutuyorum ben onu ama düşebilirdi. 9.9 deprem şiddeti yaşadı. Alacağın olsun beyfendu. Alacağın olsun...

BAĞLANTI  | yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin