10. bölüm

6.9K 263 14
                                    

Evden annemlerle vedalaştıktan sonra ayrılıp bir taksiye bindim ve buluşacağımız yerin adresini verdim. Aradan geçen 20 dakikanın ardından mekana ulaşmıştık. Taksiciye parasını ödedikten sonra mekana girdim.

Girdiğimle bizimkileri bulmam bir oldu. Her zaman geç gittiğim için onları bulmam zamanımı alıyor. Bu yüzden bizimkilerde bunu bilip benim hep göz hizama oturur.

Seviyorum bu eşşekleri

Hemen yanlarına gittim.
" Naber lan trrekler "
" İyidir ablası senden" dedi damla.

" Eyidir benden de abisi " dedim.

Boş sandalyeye oturdum ve sohbet etmeye başladık.

" Ulan hayvanlar madem arabayla geldiniz insan benide alır boşuna mı teksiye para veriyorum. Ulan ben para mı çoğaltiyom malaklar! "

" Burcu senin hazırlanman aya gönderilecek roketi hazırlama süresi ila aynı. Salak kız hazırlanmanı beklerken yaşlandım şuna bak " diyerek ellerini gösterdi Çağatay.

Aslında ellerinde bir şey yoktu. Abartma yapıyorlardı.

Çağatay'ın kafasına vurdum
" Çok yaşlanmışsın ver elini öpeyim amcacığım" diyerek öpmek için çağatay'ın elini tuttum.

Çağatay elini çekti ve beni kol altına alıp saçımı öptü. Bende ona sarılıp diğerlerini izlemeye başladık.

" Ulan siz nesiniz 1 dakika önce laf dalaşı yapıyordunuz şimdi sarılıyorsunuz. Siz normal değilsiniz. Ruh hastaları! " Dedi Damla.

" Hadi ama Damla artık alışmış olman lazım. Bunlar hep böyle. Tom ve Jerry gibiler. Birbirlerine karşı kötüler ama ihtiyaç olduğu zaman dost kesilirler. Fakat şöyle bit şey var bunlar yarı tom ve Jerry. Yani düşman kardeşler diyelim biz buna " diyerek güldü Ada.

" Su, Damla guruba sonradan geldi alışmış olması çok normal hatırlatırım " dedi Enes. Bu beni sinir etmişti.

Damla'ya baktığımda Enes'e dik dik baktığını gördüm. Her ne kadar bu şekilde baksada canının yandığını biliyordum.

" Evet guruba sonradan girdi ama kardeşimizden , senden , sizden ayrı değil. O benimde kardeşim. Sen nasıl görürsün bilmem. Ama ona bu şekilde konuşamazsın Enes " diyerek tepkimi koydum ortaya.

Enes'de yaptığı hatayı fark etmiş olacak ki Damla'dan özür diledi.

Gün hep bu şekilde geçti. En sonunda herkes yoruldu ve evlere ayrılma kararı verdik. Eve gelmiştim. Annemlerle konuşup dinlenmek için odama çıktım.

Çantamı bir kenara bırakıp üstümdekileri çıkartmadan yatağa uzandım. Telefonumu almak için elimi cebime attım. Yoktu. Telefonumun çantamda olduğunu hatırlayıp oflayarak çantama uzandım ve içinden telefonumu çıkartıp gelen bildirimlere baktım. Utku yazmıştı.

Sırıtarak mesaj sayfasına girdim.

Utku kocacım " kızım nerdesin sen? " 13.04

Utku kocacım " bak görüldü bile atmadı" 13.09

Utku kocacım " nereye gidiyorsun sen? " 13.18

Utku kocacım " o Çağatay mıdır nedir onla çok yakınsın" 13.24

Utku kocacım " sen Enes'e tavır mı yaptın az önce? " 13.26

Utku kocacım " kızım bari çıkmadan günaydın mesajı atsaydın " 13.30

Siz: " oy benim kocacım beni mi merak etmiş tosba herifim benim " 19.42

Siz: olum sen Enesi filan nereden tanıyorsun got herif"19.42

Siz : "tırsıyorum amk keli yapma böyle şeyler "19.42

Siz: " ama tamam görme " 21.29

Siz çevrimdışı




BAĞLANTI  | yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin