BAĞLANTI | yarı texting

30. bölüm

Utku'nun benj kucağına alması işime gelmişti...

üç kaşarlı tosta bedel olan damla tarafından yaşadığım o pazar at satış anından sonra...

At diyorum çünkü at gibi arvadım çekemiyorlar ondan yaneeehhh

Damla'nın o gavurluk haraketinden sonra kendime gelememiş Utku'nun beni nereye getirdiğine dahi bakacak mecali bulamamıştım.

Arabada saatlerce yol kat etmiş, Utku'nun Mikemmel gözlerini hep üzerimde hissetmiştim.

Ama buna rağmen tek bir soru sormamış; teselli amaçlı bile bir söz söyelemedi.

Araba küçük olan ama oldukça
" Godumun malı ben zengin işiyim gölgemi bile göremezsin " sen diye boguren bir mini villada durmuştuk.

Utku arabadan inmiş benim kapımı açmış ve koluma girip beni eve sokmuştu. Sonrasında beni kendisi gibi kokan bir odaya getirmiş ve üstümü değiştirmem için t-shirt verip odadan çıkmıştı.

Sanki dediği her şeye itaat ediyormuş gibi ne dediyse yapmıştım . Üstümü giyinip yatağa oturmuş onun gelmesini beklemiştim.

O elinde bir lahmacun kutusuyla gelmiş , bana yemeğimi yedirmis, tıpkı benimle bir çocuk gibi ilgilenmişti.

Yemeğinden sonra ise yatırıp odadan çıkmıştı.

Tabiki uyumamıştım. İronisine konuştuğum birine güvenip uyuyacak değildim ya. Ah bir de aklımdan çıkmayan kaşarlar taş çıkartan damla vakası vardı.

Ne kadar süre yatakta uyumadan söve söve yerimde kudurduğumu hatırlamıyorum. Ama bir süre sonra damlayı unutmuş, yatakta uzanırken nasıl davranmam gerektiğini düşünmekten bunalmıştım.

Üzerimde oldukça bol olan bir t-shirt vardı ve amber kokusununa karışmış sigara kokusunun ardında deniz kokusunu duyduğum an icime çekmeden edemedim.

Yavaş adımlarla kapıya yöneldim ve açıp aşağıya indim. Utku televizyonun karşısındaki koltuğuna oturmuş elindeki dosyayı okuyordu.

Onu o şekilde görünce rahatsız etmek istemeden sessizce onu izlemeye başladım.

Onu o şekilde görüp olduğum yerde durmamım üstünden 1 dakika geçmeden kaslarını çattı ve sanki burada olduğumu hissedermişçesine başını kaldırıp direk benim olduğum yere bakıp gülümsedi.

Onun yoğun bakışlarını üstümde hissedince yutkunmadan edemedim.

Hızlıca dosyayı kapatıp beni eliyle çağırdı. Yavaş adımlarla yanına gidip koltuğa oturdum.

Oturdum ama o bana bakmaya devam etti. Onun bakışlarının altındayken rahat edemiyordum. Yerimde rahatsızca kıpırdadım.

" Şöyle bakmayı bırak "

" Nasıl bakmayı bırakayım "

" Söyle işte "

"Nasıl "

" Her an aşkı ititaf yapacakmış gibi"

Deyince bir kahkaha patlattı. Mükemmel bir gülüşü vardı.

Ben onun gülüşünü hayran olmuş gibi izlerken kahkahasının arasında konuştu.

" Bana şöyle bakmayı bırak "

" Nasıl bakmayı bırakayım"

" Şöyle işte "

" Nasıl "

" Her an öpüp 2009 yılından kalma çakma sarışın erkek model aşığı olan ve odasının duvarında boy boy postlerleri asılı olan kızın imza istemesi gibi "

Deyince bu sefer kahkaha sırası bendeydi.

" Bunu tabiki herkes gibi bende yaptım " diyerek kahkaha atmaya devam ettim .

Utkunun surat şekli çok komikti

" Ciddi olamazsın... "

Deyince bir kahkaha daha patlattım

" Unutturma bir ara bazamın altından sana poster getireyim "

" Aman aman kalsın istemez " deyip ayağa kalktı ve mutfak olduğunu düşündüğüm yere gitti ve ben arkasında kahka atmaya devam ettim...