13. Bölüm

98 28 166
                                    

"Tanrım,
Her yerde barış ve huzuru sağlamak için,
Bana yardım et ki;
Kinin bulunduğu yere, sevgi.
Hakaretin bulunduğu yere, af;
Anlaşmazlığın bulunduğu yere, birlik;
Yanılışlığın bulunduğu yere, hakikat;
İmansızlığın olduğu yere iman;
Ümitsizliğin olduğu yere, ümit;
Karanlığın olduğu yere, aydınlık;
Kederin olduğu yere, neşe getireyim.
Rabb'im Lütfet!
Avutulmaktan çok, avutmayı;
Anlaşılmaktan çok anlamayı;
Sevilmekten çok, sevmeyi dileyeyim.
Çünkü insan verince, alır;
Benliğini unutunca, benliğini bulur;
Affedince, affedilir; ölünce, sonsuz hayata erişir.

Amin."

"Hiçbir şeyi özel günlere saklamayın, yaşadığımız her gün özeldir."

🕯️

Duyduğumuz tıkırtıyla birlikte ikimiz de anında gerildik, böyle yakalanırsak kesinlikle şüpheli durumuna düşeriz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Duyduğumuz tıkırtıyla birlikte ikimiz de anında gerildik, böyle yakalanırsak kesinlikle şüpheli durumuna düşeriz.

"Bu sefer gerçekten ayvayı yedik! Saklanmamız lazım!"

Şaşkınlığı üzerimizden hızla atarak etrafa bakındık, saklanacak sayılı yer vardı odada. Banyo mantıklı bir seçenek aslında, neden oraya girme gereği duysunlar ki?

"Yatağın altına girmeyi düşünmüyorsun değil mi?"

Gözlerimi devirdim, sanki az sonra yakalanacak olan biz değilmişiz gibi rahat olması sinirlerimi bozdu açıkçası.

"Sanırım sen öyle düşünüyorsun? Saçmalamak yerine banyoya girmeye ne dersin?"

"Ne yapacağız banyoda?"

Sorusuyla kaşlarım hayretle çatıldı ama hızlıca kolundan tutarak banyoya doğru sürükledim. Ona kalsa daha yarım saat tartışırız, dedektif olsa bile beyni yarım çalışıyor sanırım.

"Sessiz ol, sanırım kapıdalar!"

Başını salladı, kapı aheste bir şekilde açıldı, ışığın yanmasıyla yutkundum. Umarım duşa girmek akıllarına gelmez!

"Sıkıştım sanki, yapsam çok mu duyulur sence?"

Gözlerimi birkaç saniye kapatarak kendimi sakinleştirmek adına derin nefes aldım, bu adam beni delirtecek sanırım!

"Bir şey olmaz yap gitsin, onlar da bunu gördüğünde kapıyı geri kapatarak özür dilerler zaten!"

Victor bana sanki çok saçma bir şey söylemişim gibi gözlerini devirdi, gerçekten kafayı yemiş olmalıydı.

"Dalga geçmesene! Sen gelene kadar üç bardak kahve içtim, ne bekliyorsun?"

"Sessiz ol, yakalanırsak altına yapacaksın!"

Victor başını sallayarak cevap vermedi, artık gerçekten sessiz olmamız gerekiyor. Çıt çıkarmamaya çalışarak kapıya yaklaştım, içerden sesler geliyordu. Bay ve Bayan Brown içerde bir şeyler konuşuyordu, bunu dinlemeye karar vermem işten bile olmadı.

Hayaletin Fısıltıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin