25. Bölüm

15 3 18
                                    

"Bir rüyadan uyanmak için," dedi fısıldayarak bir sır verirmiş gibi, "Ölmen gerekir."

Yutkunduğumda üzerimde yarattığı etki hoşuna gitmiş gibi kahkaha attı.

"Ama işin garip yanı ne biliyor musun? Şu an boynumda kolye olmaması..."

Boynundaki metali hissetmiyor muydu? Kendini bir hayalin içinde sanıyordu, durum sandığımdan daha ciddiydi.

Boynunda kolye yoksa...

Demek ki ölmesi gerekiyordu.

Demek ki ölmesi gerekiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕯️

"Başlangıçta söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve söz Tanrı'ydı.
Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi.
Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.
Işık karanlıkta parlar.
Karanlık onu alt edemedi..."

-YUHANNA 1:1- 3,5-

"Ölümden değil hayattan korktuğumuz için ölürüz.
Yalnızca korkabilen birisi korkuyu görebilir..."
-Alisa.

🕯️

"Seni korkuttum mu?"

Alaylı cümlesine karşılık iç çektim. Beni korkutmak bu kadar basit değildi, bunu bilmesine gerek yoktu. Korku kadar güçlü bir şey varsa o da cesaretti. Korkmak aptallık değildi; aptallık fazla cesaretti.

"Peki ya yanılıyorsan? Gerçekten bu ânın hayal olduğunu mu düşünüyorsun?"

Düşünmek için yedi saniye sessiz kaldı. Aklında şüphe yaratmaya başlamıştım, bu iyiye işaretti. Körü körüne bir hayale inanması onu daha kötü etkiliyordu. Başarının ilk adımı insanın kendini sorgulamasından başlardı.

"Sen kafamın içindesin, bunu biliyorum. Bu an gerçek olamaz, neyi hayal edersem onu yaşarım çoğu zaman..."

"Bazen istemediğimiz şeylerin de hayalini kurmaz mıyız sence? Zihin gücümüz elbet bizim elimizde ama bazen kontrol sadece beynimizde olur. Bizse sadece seyirci olarak kalırız. Ama şunu asla unutma, hayatının sahibi sensin ve sen istemediğin sürece hiçbir sanrı beynini işgal edemez."

Gerçekler acı olsa da anlamını yitirmiyordu. Çoğu zaman kendimin dahi hayal etmediği sanrılar görüyordum. Bu çoğu zaman benim elimde olmuyordu, o anda zihnim benim kontrolüm dışında hareket ediyordu sanki. Bu korkunç bir durumdu esasen. O yüzden onun nasıl hissetiğini çok iyi anlıyordum. İnsan, yaşamadığı bir şeyi asla anlayamazdı.

"Hayır... Bu mümkün değil. Aklımı bulandırmaya çalışıyorsun... Buna izin vermem! Beni kontrol edemezsin!"

Yanı başındaki bardağı alarak tam ayaklarımın dibine firlattı. Sinir krizi geçiriyordu, hızlıca ayaklanarak kalkmasını engellemeye çalıştım.

Hayaletin Fısıltıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin