27. Bölüm

13 2 6
                                    

"Seni nasıl özgür bırakmam gerekiyor?"

Defteri tekrar kapattığımda eski yerine koydum. Evime nasıl girdiğini bilmiyordum ve bunun için tekrar kameraya bakmam gerekecekti. İçimden bir ses gerçekten yardıma ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Ama yine de tedbiri elden bırakamazdım, ya katil ayağıma kadar geldiyse?

Katil evime kadar girebiliyorsa, bu beni de öldürebileceği anlamına geliyordu.

🕯️

"Kalbiniz sıkılmasın. Tanrı'ya iman edin, bana da iman edin. Babamın evinde birçok mekân vardır; yoksa size söyler miydim? Size bir yer hazırlamak için gidiyorum. Eğer gidersem ve size yer hazırlarsam, geri döneceğim ve sizi kendime alacağım ki ben nerede isem siz de orada olasınız. Size daha önce söylediğim gibi, gidip nereye gittiğimi biliyorsunuz ve yolu da biliyorsunuz."

- Yuhanna 14:1-3 (İncil, Yeni Ahit)

"Hayaletin fısıldadığı sırlar, gerçeğin karanlık köşelerinde saklı; her bir ipucu korkunun ve akıl oyunlarının sınırlarını zorluyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayaletin fısıldadığı sırlar, gerçeğin karanlık köşelerinde saklı; her bir ipucu korkunun ve akıl oyunlarının sınırlarını zorluyor. Peki, her fısıltıya güven olur mu?"

🕯️

Başımı yastığa koyduğum anda gözlerimin önünden türlü senaryolar geçti. Adamın, ya da kadının gelip beni yatağımda boğması. Ya da kafama iki el ateş etmesi. Ve çok daha kötüleri. Aklımda böyle düşünceler varken uyuyabilmem kolay değildi. Ve açıkçası pekte uyuyabildiğimi söyleyemezdim. Gözlerim karanlığa alıştığında etrafımı daha net görebiliyordum.

İnsan ölmeden önce bütün hayatı gözlerinin önünden geçer derler. Ölümden dönenler, ya da ölüme çok yaklaşan kişiler, hayatlarını bir film şeridi gibi gördüklerini bizzat söylemiştir. Açıkçası bunun bilimsel bir açıklaması da olabilir. Beyin, tehlike anlarında olağanüstü miktarda nörokimyasal aktiviteye maruz kalır. Örneğin, ciddi stres ve ya ölüm tehlikesi anında beynimizdeki bazı bölgeler -özellikle duygularla ve hafızayla ilgili olan- aşırı uyarılabilir. Beynin oksijen ve enerji kaynağı azalmaya başladığında böyle anıları hızlı ve düzensiz ortaya çıkarması muhtemeldir. Kesin bir kanıtı olmasa da bilimsel açıdan böyle açıklandığını söyleyebilirim.

Hayatım son günlerde sık sık gözlerimin önünden geçmişti. Herhangi bir ölüm tehlikesi yaşamamıştım ama bunun olması an meselesiydi. Sanırım bu yüzden uyuyamıyordum. Her an ölebileceğim bir anı yaşıyorken nasıl rahat rahat uyku çekebilirdim ki?

Yaklaşık iki saat deliksiz uyuduğumu hatırlıyorum, gözlerimi tekrar açtığımda gün doğmuştu bile. Daha fazla yatakta uzanamayacağımı anladığımda oflayarak ayağa kalktım. Aptallık ediyordum. Tek başıma baş edeceğime inanıyordum ama yapamıyordum işte. Bu defteri Victor'a göstermem gerekiyordu, bunu çözebilecek tek kişi oydu. Ve güvenmem gereken tek kişi yine oydu.

Hayaletin Fısıltıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin