26. Bölüm

14 2 5
                                    

"Zamanın dolmak üzere.
On'a kadar say,
Bir, iki, üç.
Hiçbir şey senin elinde değil.
Dört, beş, altı.
Göreceğin tek gölge seninki olacak.
Yedi, sekiz, dokuz.
Sen sadece gölge olabilirsin.
On.
Artık kontrol bende!"

Ve gözlerim kapandı. Tek duyduğum ses büyük bir kahkaha oldu.

🕯️

"Ne var ki ağızdan çıkan yürekten kaynaklanır.
İnsanı kirleten de budur.
Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, cinsel ahlaksızlık, hırsızlık, yalan tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır.
İnsanı kirleten bunlardır.
Yıkanmamış ellerle yemek yemek insanı kirletmez.
Matta 15:18-20

"En büyük yaralar olgunlaştırır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"En büyük yaralar olgunlaştırır.
Bazen ise o yaralar asla kapanmaz.
Üstü açık olan bir yara her daim kanar.
Ya da... Kanatır?"

🕯️

Bir rüyadan uyanmak için gözlerimi açmaya çalışmam yeterli olmalıydı. Zihnim uyanıktı, soğuk havanın tenime çarpmasını hissedeceğim kadar da uyanıktım. Ama bedenimi uyandırmıyordum. Sanki bir güç tarafından sıkışmış ve hareket etmem kısıtlanmıştı.

En son hatırladığım şey uykuya daldığımdı. Onun üzerinden ne kadar bir süre geçtiğini hatırlamıyordum. Tekrar uyanmaya çalışmıştım ama bir türlü yapmıyordum. Ruhum bedenime hapsolmuş ve özgür kalmaya çalışıyordu sanki.

Bir rüyadan uyanmak için ölmen gerekir.

Ölmek.

Zihnimden geçenlerle telaşa kapıldım. Önümde güçlü bir bariyer var gibiydi, bedenim ve benim aramda uçurum gibi. Bedenime ulaşmak için ne yapmam gerektiğini bilmemek beni iyice panikletiyordu. Sakin kalmaya çalışıyordum ama lanet olsun ki sakin kalmayı başaramıyordum. Bu boktan durum benim dışımda kimin başına gelmiş olabilirdi ki?

"Yapman gereken tek şey sadece uyumak..."

Durmadan beynimde yankı yapan tek cümle buydu. Ben uyanmaya çalışırken zihnim durmadan geri uyumam için baskı yapıyordu. Bu kadar zor olmamalıydı, yapmam gereken tek şey gözlerimi açmaktı.

Ama gözlerim zaten açıktı.

Etrafı görüyordum, lakin... Ben dışarı çıkmamıştım ki? Rüya görüyor olmam mümkün değildi, hiçbir rüya böyle canlı olamazdı. Kışın dondurucu soğuğu tenimi deliyorken bunu hissediyor olmam rüya görmediğimi kanıtlıyordu bir bakıma. Kendimi kontrol edemiyordum, sanki ikinci bir ben vardım ve tüm kontrol ona geçmişti.

Hayaletin Fısıltıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin